Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR), Edirne’de düzenlediği “Sivil Toplum Medya Buluşması”nda, medyanın değişen yüzünü ve sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkilerini masaya yatırdı. Yanlış bilgilendirme ve dezenformasyonun önüne geçilmesi için işbirliği vurgusu yapıldı.

TİMBİR’den Edirne Çıkarması: Medya ve STK’lar Masaya Yatırıldı

Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR), Türkiye genelinde büyük ilgi gören “Sivil Toplum Medya Buluşması” etkinliğini 9 Temmuz 2025 tarihinde Edirne’de gerçekleştirdi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve oldukça yoğun bir katılımla gerçekleşen buluşmada, medyanın dönüşümü ve sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) olan ilişkileri ele alındı. TİMBİR Yönetim Kurulu üyeleri, katılımcılara yazılı basından internet medyasına geçiş sürecini, sosyal medyanın yaygınlaşmasının basın üzerindeki etkilerini ve özellikle internet ortamında hızla yayılan yanlış bilgi ve dezenformasyonun tehlikelerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 7 Mart 2023’te kurulan TİMBİR, Türk internet medyasını geliştirmeyi, iş birliğini artırmayı, internet medyası alanındaki çalışmalara katkı sağlamayı ve sorunlara çözüm üretmeyi hedefleyen bir platform olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda uluslararası bir meslek örgütü oluşturmayı da amaçlayan TİMBİR, bu doğrultuda Türkiye’nin farklı illerinde “Sivil Toplum Medya Buluşmaları” düzenliyor. Edirne’deki buluşma da bu kapsamda gerçekleştirildi.

Vali Sezer: “Medyada Bıçak Sırtı Bir Dönem Yaşıyoruz”

Etkinliğe Edirne Valisi Yunus Sezer, TİMBİR Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa, TİMBİR Başkan Vekili ve 24. Dönem İzmir Milletvekili Rifat Sait, TİMBİR Başkan Vekili Avukat Cüneyd Altıparmak, TİMBİR Yönetim Kurulu Üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve akademisyenler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın moderatörlüğünü TİMBİR Genel Başkan Yardımcısı Nevser Eraslan üstlendi.

Programın açılış konuşmasını yapan Edirne Valisi Yunus Sezer, internette yayılan yanlış haberlerin bir şehrin imajını bile zedeleyebileceğine dikkat çekti. Sezer, “İnternet medyacılığına geçiş kaçınılmaz. Artık neredeyse hiçbir basın kuruluşumuzun internet medyası ayağı yok diyemeyiz. Avrupa’da bile köklü gazeteler kağıt basımından vazgeçerek internet üzerinden yayın yapmaya başladı. Bu noktada doğru bilgiye ulaşmak ve bu bilgiyi doğru şekilde iletmek hayati önem taşıyor. Bu konuda hem ilkesel hem de kanuni düzenlemeler yapıldı, ancak ilkesel düzenlemelerin daha da ön plana çıkarılması gerekiyor,” dedi.

Vali Sezer, artık herkesin cebinde bir cep telefonu olduğunu ve dolayısıyla herkesin birer medya sahibi gibi davrandığını belirterek, “Söylediğimiz şeyler anında haberlere düşüyor. Bazen yöneticilerin bile haberi olmadan haberler çıkabiliyor. Eğer bu haberler doğruysa ne güzel, ancak yanlışsa düzeltmek gerçekten çok zor. Maalesef olumsuz haberler, olumlu haberlerden daha hızlı yayılıyor. Bu durum bazen kişilerin kariyerini ve imajını, bazen bir şehrin, bazen de bir ailenin itibarını zedeleyebiliyor. Dolayısıyla medyada ‘bıçak sırtı’ dediğimiz bir dönemden geçiyoruz,” ifadelerini kullandı.

Haberin Hızı ve Dezenformasyon Tehlikesi

Teknolojik gelişmelerle birlikte haberlerin yayılma hızına da dikkat çeken Vali Sezer, bu hızla oluşabilecek dezenformasyonun ağır sonuçları olabileceğine vurgu yaptı. “Mesleğe ilk başladığım yıllarda bir röportajın hazırlanıp basılması neredeyse bir gün sürerdi ve düzeltme imkanı olurdu. Ancak şimdi durum çok farklı. Burada söylediğimiz her söz, kapıdan çıkana kadar dünyanın her yerinden görülebilir hale geldi. Bu nedenle ilkesel hareket etmeyi, yeni basın mensuplarına ve basın mensubu adaylarına çok iyi anlatmak gerekiyor,” dedi.

Sezer, sözlerine şöyle devam etti: “Bazen insanların intihara sürüklendiğini, bazen şehirlerin belli bir sözle imajlarının kötüleştiğini görüyoruz. Bir haber yapma hevesiyle sorumluluğu bir araya getirmek çok zor. Bence dünyanın yeni dönemde karşılaştığı en büyük sorun da habercilikteki bu durum. Bu konuda yeni düzenlemeler için sektörün duayenleri bir araya gelmiş durumda. Umarım bu sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirerek örnek bir medya ve basın nasıl olur, herkese gösterme imkanı bulurlar.”

TİMBİR Genel Başkanı Basa: “Sosyal Medya Okuryazarlığı Gazetecilik Kadar Önemli”

Vali Sezer’in konuşmasının ardından programın ilk oturumu başladı. Oturumda katılımcılara seslenen TİMBİR Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa, günümüzde internet ve sosyal medya olmadan medyacılık yapmanın anlamını yitirdiğini söyledi. Basa, “İnternet, yazı ve matbaadan sonra dünyanın en önemli buluşlarından biri. Her buluş, bize hizmet ettiği kadar önemli. Einstein atomun formülünü bulduktan sonra dünyada her şey değişti, ama Hiroşima’ya atom bombası atıldığında herhalde çok mutlu olmamışlardır. İnternet de böyle bir şey; doğru kullandığınız sürece dünyanın en yararlı şeyi. İnternet medyası da çağımızın medyası. Bugün gazeteniz, televizyonunuz ve matbaanız olabilir, ama internet siteniz yoksa hiçbir anlam ifade etmiyor. Hatta artık internet haber sitelerimizi de sosyal medyayla desteklemezsek bir şey ifade etmiyor. Bizim internet sitelerimiz var ama güçlü yönümüz sosyal medyada olduğumuz kadar güçlüyüz. Facebook’ta, Twitter’da, Instagram’da hatta TikTok’ta kendi haberlerimizi yayamazsak, yine içimize kapanıyoruz. Bu nedenle sadece gazeteci olmak yetmiyor, iyi bir sosyal medya kullanıcısı olmak da gerekiyor. Sosyal medya okuryazarlığı, bugün gazetecilik kadar önemli. Biz, aldığımız reytinglerin çoğunu sosyal medya üzerinden alıyoruz,” dedi.

Vasatla Liyakat Arasındaki Çizgi

Medya sektöründe vasatla liyakatli olanı ayıracak bir sistem oluşturmak için çalıştıklarını da belirten Basa, “Hataylı depremzede ve afet habercisi, aynı zamanda TİMBİR Danışma Kurulu Başkanı Veysel Cıncık ile birlikte ‘afet haberciliği’ dersleri verdik. Afet ve kriz anında bir gazetecinin ne yapması gerektiğini tartıştık. Kültür ve turizm haberciliğinin eğitimini verdik. Bir kenti en iyi gazeteciler tanıtır. Yani yerel medya, o kentin en iyi tanıtım elçisidir. Ondan daha iyi bir turizmci bulamazsınız. Yerel medyayı ‘ufak’ diye düşünmeyin. Aslında yerel medyaya sahip çıkamazsak ne ulusalda ne de uluslararası arenada başarılı olma şansımız yok. Bu, sadece gazetecilik için değil, diğer dallar için de geçerli. Bizim Türkiye’nin her ilinde temsilcilerimiz var,” diye konuştu.

Basa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onlarla birlikte Birlik Haber Ajansı (BHA) adında bir ağ kurduk ve birleştik. Edirne’nin haberini Iğdır, Ağrı’nın haberini Rize görebiliyor. Medya birleşirse, toplum birleşir. Medya birleşirse, halklar daha da yakınlaşır. Medya birleşirse, Türkiye daha iyi tanıtılır. Sektörde vasatla liyakatli olanı ayıran bir sistem de oluşturmamız lazım. Bin lira ödeyerek de bir internet sitesi kurabilirsiniz. O zaman eşi, çocukları, personeli ve her şeyiyle bu işi yapan, emeğini 24 saatini veren biriyle rekabete girmeye çalışırsınız. TİMBİR’de de anlatmak istediğimiz bu; vasatla liyakati ayıracak bir sistem kurmak istiyoruz.”

Sosyal Medya Kullanıcıları da Medya Mensubu Mu?

Tİ