“Son Kalanlar”: Yok Olmaya Yüz Tutan El Sanatları Belgesel Oldu

Yayınlama: 27.07.2025
A+
A-

Bursa’da çekilen “Son Kalanlarbelgeseli, sanayileşme ve teknolojiye yenik düşen geleneksel el sanatlarını ve bu sanatları yaşatmaya çalışan son ustaları konu alıyor. Beşikçilikten nalbantlığa kadar birçok zanaatın hikayesi beyaz perdeye taşınıyor.

“Son Kalanlar”: Yok Olmaya Yüz Tutan El Sanatları Belgesel Oldu

Bursa’dan yükselen bir çığlık… Ya da belki de bir ağıt. Yüzyıllardır Anadolu topraklarında yeşeren, usta-çırak ilişkisiyle nesilden nesile aktarılan el sanatlarımız, sanayileşme ve teknolojinin acımasız rüzgarına karşı direnemiyor. Beşikçilik, kaşıkçılık, kalaycılık… Hepsi birer birer tarihin tozlu sayfalarına gömülmeye hazırlanırken, yönetmen Erkan Ayçam’ın “Son Kalanlar” belgeseli, bu kaybolan değerlerimize bir ayna tutuyor.

Zamanda Yolculuk: Son Ustaların İzinde

“Son Kalanlar”, sadece bir belgesel değil, adeta bir zaman yolculuğu. Unutulmaya yüz tutmuş zanaatların peşine düşen Ayçam, hala mesleklerini aşkla icra eden son ustaların kapısını çalıyor. Onların hayatlarına, atölyelerine misafir oluyor. Beşikçilikten kaşıkçılığa, kalaycılıktan eğerciliğe, bıçakçılıktan taş baskıya, çini ustalığından semerciliğe, keçecilikten nalbantlığa kadar nice el emeği göz nuru zanaat, bu belgeselle yeniden hayat buluyor.

Belgeselde, bu zanaatların nasıl yapıldığı, hangi malzemelerin kullanıldığı detaylı bir şekilde anlatılıyor. Ama daha da önemlisi, bu zanaatların ustalarıyla yapılan samimi sohbetler, onların yaşam mücadeleleri ve mesleklerine olan tutkuları izleyiciye aktarılıyor. “Son Kalanlar”, el sanatlarının sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu da gözler önüne seriyor.

“Teknolojiye Nasıl Yenik Düştüklerini Anlatıyor”

Yönetmen Erkan Ayçam, belgeselin amacını şu sözlerle açıklıyor: “Bu film, son kalan ustaların sadece öykülerini değil, teknolojiye nasıl yenik düştüklerini de anlatıyor. Biz bu filmde ustalarımızın sadece mesleklerini değil, onların yaşamlarını, mücadelelerini ve sanatlarını ayakta tutma çabalarını da anlatmak istedik.”

Ayçam’ın bu sözleri, belgeselin sadece bir nostalji yapmadığını, aynı zamanda günümüz dünyasının acımasız gerçekleriyle yüzleştiğini de gösteriyor. Sanayileşme ve teknoloji, hayatımızı kolaylaştırırken, bir yandan da kültürel mirasımızı yok ediyor. “Son Kalanlar”, bu tehlikeye dikkat çekerek, el sanatlarımızın korunması için bir farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

Bursa’dan Anadolu’ya Uzanan Bir Hikaye

Belgeselin Bursa’da çekilmesi de tesadüf değil. Bursa, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olması ve tarihi İpek Yolu üzerinde bulunması nedeniyle, yüzyıllardır önemli bir ticaret ve kültür merkezi olmuştur. Bu durum, Bursa’da birçok el sanatının gelişmesine ve yaygınlaşmasına zemin hazırlamıştır. Ancak günümüzde, Bursa’daki birçok el sanatı da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Bursa’daki kalaycı ustalarından 70 yaşındaki Mehmet amca, “Eskiden çarşıda yüzlerce kalaycı vardı. Şimdi bir elin parmaklarını geçmiyoruz” diyor. Mehmet amca’nın bu sözleri, durumun vahametini gözler önüne seriyor. “Son Kalanlar”, sadece Bursa’daki değil, Anadolu’nun dört bir yanındaki benzer kaderi yaşayan zanaatkarların sesi oluyor.

Peki, Ne Yapmalı?

“Son Kalanlar” belgeseli, izleyicisine sadece bir sorun göstermekle kalmıyor, aynı zamanda çözüm önerileri de sunuyor. Belgeselde, el sanatlarının korunması için neler yapılabileceği, devletin, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının bu konuda nasıl bir rol oynayabileceği tartışılıyor.

Belgeseli izleyen bir izleyici, “Bu film beni çok etkiledi. Bundan sonra el emeği ürünlere daha çok değer vereceğim. Belki ben de bir el sanatını öğrenmeye çalışırım” diyor. İşte “Son Kalanlar”ın amacı da tam olarak bu: İzleyicisinde bir farkındalık yaratmak, onu harekete geçirmek ve el sanatlarımızın korunması için bir şeyler yapmaya teşvik etmek.

“Son Kalanlar” belgeseli, Mayıs ayında izleyiciyle buluşacak. Bu önemli yapımı kaçırmayın. Unutmayın, bir zanaatın yok olması, bir kültürün yok olması demektir.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130