Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye’de görülen yeni şap virüsü serotipi SAT1’e karşı aşı üretiminin hızla devam ettiğini ve sahaya 6 milyon doz aşı sevk edildiğini açıkladı. Bakanlık, kamuoyunu paniğe sevk eden iddiaların gerçeği yansıtmadığını, et temininde bir sorun olmadığını vurguladı.

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Şap Hastalığı Açıklaması

Türkiye’nin dört bir yanından gelen haberler, hayvan yetiştiricilerini ve et tüketicilerini tedirgin ediyordu. Şap hastalığı yeniden mi hortladı, hayvanlar telef mi oluyor, et fiyatları uçacak mı? Bu soruların cevabını arayan vatandaşlar, sosyal medyada dolaşan çeşitli iddialarla daha da karmaşık bir durumun içine sürüklendi. İşte tam bu noktada, Tarım ve Orman Bakanlığı devreye girdi ve beklenen açıklamayı yaptı.

Bakanlık’tan Net Mesaj: Panik Yok, Aşı Üretimi Tam Gaz

Bakanlık, yaptığı yazılı açıklamada, kamuoyunda dolaşan bazı bilgilerin eksik, çarpıtılmış ve yanıltıcı olduğunu vurguladı. Özellikle sosyal medyada yayılan, bilimsel dayanağı olmayan yorumların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Açıklamada, Türkiye’de tespit edilen yeni şap serotipi SAT1‘in yayılımını engellemek amacıyla bazı önlemler alındığı ifade edildi. Bu önlemlerin en önemlisi ise hayvan satış yerlerinin geçici olarak kapatılması oldu.

Peki, bu hayvan pazarlarının kapatılması ne anlama geliyor? Özellikle kırsal kesimde yaşayan ve geçimini hayvancılıkla sağlayan vatandaşlar için bu durum, ciddi bir gelir kaybı anlamına gelebilir. Ancak Bakanlık, bu önlemin hastalığın yayılmasını engellemek için zorunlu olduğunu belirtiyor. Tıpkı bir trafik kazasını önlemek için yolun bir süreliğine trafiğe kapatılması gibi, bu da daha büyük bir felaketi engellemek için alınan bir önlem olarak değerlendiriliyor.

Aşılar Sahada: 6 Milyon Doz Sevk Edildi

Bakanlığın açıklamasında en dikkat çekici nokta ise aşı üretimiyle ilgili verilen bilgiler oldu. Şap Enstitüsü Müdürlüğü koordinasyonunda SAT1 serotipine karşı geliştirilen aşının üretimi tüm hızıyla devam ediyor. Hatta bugüne kadar sahaya yaklaşık 6 milyon doz aşı sevk edildiği belirtildi. Bu rakam, hastalığın yayılmasını engellemek için atılan önemli bir adım olarak görülüyor.

Aşı üretiminin 7 gün 24 saat esasına göre devam ettiğini de unutmamak gerek. Bakanlık, 20 Temmuz’a kadar 2,6 milyon doz daha aşı üretileceğini kaydetti. Bu da gösteriyor ki, devlet tüm imkanlarını seferber ederek bu salgının önüne geçmek için var gücüyle çalışıyor.

10 Bin Veteriner Hekim Sahada: Aşılama Çalışmaları Devam Ediyor

Sadece aşı üretmek yeterli değil. Üretilen aşıların hayvanlara zamanında ve doğru bir şekilde uygulanması da büyük önem taşıyor. İşte bu noktada devreye veteriner hekimler giriyor. Türkiye genelinde 81 il ve 922 ilçede görev yapan yaklaşık 10 bin veteriner hekim, aşılama ve saha taramalarını büyük bir özveriyle yürütüyor.

Bu veteriner hekimler, sadece hayvanlara aşı yapmakla kalmıyor, aynı zamanda hastalığın belirtilerini taşıyan hayvanları tespit ediyor ve gerekli karantina önlemlerini alıyor. Adeta birer dedektif gibi, hastalığın izini sürüyor ve yayılmasını engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Aşılamaların tamamlandığı bölgelerde ise hayvan pazarlarının kademeli olarak yeniden açılacağı müjdesi verildi.

Et Temininde Sorun Yok: Panik Havasına Gerek Yok

Bakanlık, açıklamasında kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan panik havasına karşı da uyarıda bulundu. “Tüketicilerimizin ete ulaşmasında şu an için bir sorun bulunmamaktadır,” denilen açıklamada, sosyal medyada dolaşan bilimsel temelden yoksun yorumların gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. Yani, et fiyatlarının artacağı veya et bulmakta zorlanılacağı yönündeki endişelerin yersiz olduğu belirtildi.

Ayrıca, bu yıl ilk kez hayvan pazarlarının kapatıldığı iddiaları da yalanlandı. Bakanlık, 2023 yılında da benzer bir önlem uygulandığını hatırlattı. Yani, bu durumun yeni bir uygulama olmadığı ve daha önce de benzer salgınlarla mücadele etmek için başvurulan bir yöntem olduğu vurgulandı.

Ekonomik Zarar Tahminleri Gerçeği Yansıtmıyor

Son olarak, Bakanlık bazı kesimlerce yapılan ekonomik zarar tahminlerinin de farazi verilere dayandığını ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu belirtti. Türkiye’nin şap hastalığıyla mücadelede yeterli teknik altyapıya, uzman kadroya ve aşı üretim gücüne sahip olduğu vurgulandı. Açıklama, “Hayvan sağlığı hizmetlerinde herhangi bir aksama söz konusu değildir” ifadeleriyle sona erdi.

Özetle, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıklamaları, şap hastalığıyla ilgili endişeleri bir nebze olsun azaltmaya yönelik bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, hastalığın yayılmasını engellemek için alınan önlemlere uyulması ve yetkililerin uyarılarının dikkate alınması büyük önem taşıyor. Unutmayalım ki, bu mücadele sadece devletin değil, hepimizin sorumluluğunda.