Benim adım Sammy Teusch. 21 Şubat 2014 tarihinde Amerika’nın İndiana eyaletinde doğmuştum. Başıma neler gelmiş,
2024 yılında ölmüştüm…
Gözlüklerim vardı. Dünyaya çift bakarmışım; camlarını kırdılar. Üstüne bir de güldüler. Görmek için taktığım bir çift cam, neden böyle bir öfkeyi haketti? Halbuki daha net görecektim, yaşasaymışım meğer…
Dişlerim vardı. Diğerleri gibi değilmiş; inci olması beklenirmiş, dövdüler beni. Kimi zaman fiziksel görünüşüm, kimi zaman yalnızca varlığım rahatsız etti o dövenleri.
Okula gitmek bir işkenceye dönüştü. Koridorlarda attığım her adımda bir kahkaha oldu, bir alay dolu bakış…
Kimse aklımdakileri nasıl susturacağımı öğretmedi. Sözler ağır, sessizlik daha ağırdı. Sorunsuz bir çocuk olduğuma inanmak, sessizliğime kulak vermekten daha kolaydı.
Gözlüklerimle, dişlerimle, kusurlarımla da var olabilirdim, güzel olabilirdim. Ama olmadı. Her gece, yastığa başımı koyduğumda, neden böyle olduğumu düşündüm durdum. Neden farklıydım? Neden diğer çocuklar beni sevmedi? Benim gibi biri dünyada yer bulamaz mıydı? Belki bir gün, başka bir Sammy bu soruların cevaplarını bulabilir ama ben bulamadım. Henüz on yaşındaydım. Bu yaşta ertesi gün hangi oyunu oynarım diye düşünecekken, nasıl kendimi öldürürüm planları yaptım; yaşama veda ettim. Anneme, babama, küçük kız kardeşime veda ettim. Daha oynamam gereken oyunlar, gitmem gereken okullar, yaşanılacak bir ömrüm vardı.
Her gün maruz kaldığım acımasız laflara, itişlere düşüşlere, ağladım içten içe; yüzümdeki kızarıklıklara .
Kulak verin çocuklara. Sözlerine, sessizliklerine, gözyaşlarına… Farklı olmalarını değil, kendilerini sevmelerini öğretin. Merhametin, acı dolu güçten daha iyi olduğunu bilsinler. Bir karıncaya basmamanın, bir çiçeği koklamanın o günü daha iyi geçirebileceğini öğrensinler. Kendine benzemeyen arkadaşının farklılıklarıyla alay etmemeleri gerektiğini bilsinler. Her canlının bu dünyada bir yeri, bir hikayesi olduğunu fark etsinler. Başkalarına zarar vermektense, iyilikle dokunmanın insanı daha mutlu ve güçlü kıldığını anlasınlar. Sevginin ve şefkatin, insanın en değerli erdemlerinden olduğunu hatırlasınlar.
Fatma KIVRAK
YORUMLAR