Rojin Kabaiş Soruşturmasında Yeni Gelişme: Adli Tıp Raporu Ne Diyor?

Yayınlama: 15.10.2025
A+
A-

Van’da kaybolduktan sonra Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu raporu açıklandı. Bakan Tunç, soruşturmanın titizlikle sürdürüldüğünü belirtti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan Rojin Kabaiş Açıklaması

Özet: Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu raporu soruşturma dosyasına girdi. Raporda cinsel saldırı veya zehirlenmeye dair tıbbi delil bulunmadığı belirtilirken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü açıkladı.

Ankara – Türkiye, Van Gölü kıyısında bulunan Rojin Kabaiş’in ölüm haberini derin bir üzüntüyle karşılamıştı. Olayla ilgili yürütülen soruşturmada Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı rapor, dosyaya dahil oldu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğünü ve hiçbir detayın göz ardı edilmediğini vurguladı.

Bakan Tunç: “Soruşturma Titizlikle Yürütülüyor”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kamuoyunu yakından ilgilendiren bu olayla ilgili yaptığı açıklamada, “Van ilimizde 27 Eylül 2024 tarihinde kaybolan ve 15 Ekim 2024’te Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş adlı evladımızın hayatını kaybetmesi ile ilgili olarak Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen adli soruşturma çok yönlü şekilde devam etmektedir,” dedi.

Tunç, açıklamasının devamında, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan kapsamlı raporun soruşturma dosyasına girdiğini belirtti. Otopsi, biyolojik, toksikolojik ve histopatolojik analizler sonucunda hazırlanan bu rapora ek olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan da ek bir uzman mütalaası talep edildiği bilgisi verildi.

Soruşturma sürecinde kamera kayıtlarının, telefon incelemelerinin, HTS dökümlerinin ve tanık ifadelerinin detaylı bir şekilde değerlendirildiği belirtildi. Rojin Kabaiş’in kullandığı telefonun kilidinin açılması için yurt dışından uzmanların da dahil olduğu teknik çalışmaların ve dijital materyallerin incelemelerinin devam ettiği aktarıldı. Bakan Tunç, “Hiçbir ayrıntı göz ardı edilmeden bütün deliller titizlikle incelenmekte, yargı makamlarının koordinasyonunda tüm süreç büyük bir hassasiyetle yürütülmektedir. Milletimiz müsterih olsun; tek bir nokta dahi karanlıkta kalmadan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için yoğun çaba gösterilmektedir,” ifadelerini kullandı.

Bakan Tunç, son olarak Rojin Kabaiş’e Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına sabırlar diledi.

Adli Tıp Raporundan Öne Çıkan Detaylar

Adli Tıp Kurumu raporuna göre, Rojin Kabaiş’in cansız bedeni bulunduğu gün Van Adli Tıp Grup Başkanlığı’na getirildi. Burada, alanında uzman bir ekip tarafından radyolojik görüntüleme, ölü muayenesi ve otopsi işlemleri gerçekleştirildi. Radyolojik incelemede, sol el beşinci parmak ucunda çürümeye bağlı ayrışma dışında kemik kırığı veya metalik bir cisim tespit edilmedi. Ancak, her iki dizin arka kısmında, kollarında ve göğüs bölgesinde kanamayla uyumlu renk değişimleri gözlendiği belirtildi. Bu renk değişimlerinin sebebi, soruşturmanın ilerleyen aşamalarında aydınlatılmaya çalışılacak.

DNA ve Toksikoloji İncelemelerinde Neler Bulundu?

Raporun detaylarında, 1 Kasım 2024, 15 Mayıs 2025 ve 10 Ekim 2025 tarihlerinde yapılan biyolojik inceleme sonuçlarına göre Kabaiş’in bedeninden 80 farklı bölgeden örnek alındığı belirtiliyor. Bu örneklerde meni veya sperme ait bir bulguya rastlanmadı. Ancak, intravajinal ve sternal bölgelerde olmak üzere iki farklı erkek DNA profili tespit edildi. Bu durum, akıllara çeşitli ihtimalleri getirirken, yetkililer bulaşma ihtimaline ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Bulaşma ihtimaline ilişkin yapılan değerlendirmede, otopsi veya laboratuvar aşamalarında bulaş tespit edilmediği, ancak cenazenin olay yerinden otopsi merkezine taşınması sırasında temas yoluyla bulaşma ihtimalinin tamamen ortadan kaldırılamadığı kaydedildi. Bu durum, soruşturmanın ne kadar hassas bir şekilde yürütüldüğünü de gözler önüne seriyor. Toksikolojik incelemelerde ise Kabaiş’in organ ve doku örneklerinde çok az miktarda ilaç etken maddesi (ornidazole ve rocuronium) ile çürüme kaynaklı 39 mg/dL etil alkol bulunduğu belirtildi. Bu maddelerin varlığı, olayın seyrini değiştirebilecek mi, ilerleyen günlerde netleşecek.

Cinsel Saldırı ve Travmaya Dair Belirgin Bir Bulgulara RastLANMADI

Raporda, ileri düzeydeki çürüme nedeniyle yumuşak dokularda travma açısından kesin bir değerlendirme yapılamadığı belirtildi. Boyun kemiği örneklerinde ise travma lehine belirgin bir bulgu bulunmadığı ifade edildi. Birinci İhtisas Kurulu’nun farklı tarihlerde hazırladığı mütalaalarda, Kabaiş’in ölümünün 27 Eylül 2024 tarihinde meydana geldiği, bu süreçte suda kaldığı ve suda boğulma sonucu hayatını kaybettiği belirtildi. Raporda ayrıca, olayın intihar mı, kaza mı yoksa bir başkasının etkisiyle mi gerçekleştiğinin tıbben belirlenemediği kaydedildi.

Sonuç olarak, Rojin Kabaiş’in ölümünün suda boğulma sonucu gerçekleştiği, ancak suda boğulma olayının kesin nedeninin henüz tespit edilemediği vurgulandı. Raporda ayrıca, “vajen veya anüsüne penis veya cisim sokulması suretiyle cinsel saldırıya maruz kaldığına, travmatik tesirle öldüğüne veya zehirlendiğine dair tıbbi delil bulunmadığı” bilgisine yer verildi. Ancak, soruşturmanın tüm ihtimalleri değerlendirerek devam ettiği belirtiliyor.

Rojin Kabaiş’in ailesi ve sevenleri, soruşturmanın bir an önce aydınlatılmasını ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasını bekliyor. Gözler şimdi, soruşturmanın ilerleyen aşamalarında elde edilecek yeni bulgularda.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130