Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Tiflis’teki forumda yaptığı açıklamalarla hem bölgeyi hem de Türkiye’yi yakından ilgilendiren önemli adımların atılacağını duyurdu. Azerbaycan-Ermenistan-Türkiye arasında boru hattı ve elektrik hattı kurulmasının yanı sıra, Türkiye-Ermenistan sınırının da açılması gündemde.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, komşu Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te düzenlenen 5. İpek Yolu Forumu’nda yaptığı açıklamalarla bölge siyasetine bomba gibi düştü. Paşinyan, uzun süredir konuşulan ancak somut adımların atılamadığı Azerbaycan-Ermenistan-Türkiye arasındaki enerji koridoru projesinin yakın zamanda hayata geçirileceğini müjdeledi. Bu koridor, sadece bir enerji nakil hattı değil, aynı zamanda bölgedeki siyasi ve ekonomik dengeleri de derinden etkileyecek bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Paşinyan’ın açıklamalarındaki en dikkat çekici kısım ise, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınır kapısının açılması ihtimaliydi. “Ermenistan-Türkiye sınırı açılabilir. Bu konu üzerinde uzun zamandır çalışılıyor ve her şey hazır durumda” diyen Paşinyan, iki ülke arasındaki normalleşme sürecine önemli bir katkı sağlayacak bu adımın, bölgedeki ticaretin ve insan hareketliliğinin önünü açacağını vurguladı. Sınır kapısının açılması, özellikle sınır bölgelerinde yaşayan vatandaşlar için yeni iş ve geçim kaynakları anlamına gelebilir.
Peki, bu “her şey hazır” ifadesi ne anlama geliyor? Ankara’dan henüz resmi bir açıklama gelmese de, kulislerde sınır kapısının açılması için teknik ve diplomatik hazırlıkların büyük ölçüde tamamlandığı konuşuluyor. Sınır güvenliği, gümrük işlemleri ve geçiş protokolleri gibi konularda mutabakat sağlandığı, sadece siyasi iradenin ortaya konulmasının beklendiği belirtiliyor.
Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye arasındaki boru hattı ve elektrik hattı projeleri, enerji arz güvenliği açısından büyük önem taşıyor. Özellikle Avrupa’nın enerji kaynaklarını çeşitlendirme çabaları sürerken, bu hatlar yeni bir alternatif güzergah oluşturabilir. Enerji uzmanları, bu hatların sadece enerji taşımakla kalmayacağını, aynı zamanda bölgedeki ülkeler arasındaki ekonomik ve siyasi bağları da güçlendireceğini belirtiyor.
Bu projelerin hayata geçirilmesiyle birlikte, Ermenistan da önemli bir transit ülke konumuna yükselecek. Bu durum, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayabilir. Ancak, projelerin güzergahı ve teknik detayları henüz netleşmiş değil. Özellikle boru hattının hangi bölgelerden geçeceği ve çevresel etkileri konusunda bazı endişeler dile getiriliyor. Bu endişelerin giderilmesi için şeffaf bir süreç yürütülmesi ve kamuoyunun bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor.
Paşinyan’ın bu açıklamaları, Ermenistan iç siyasetinde de farklı tepkilere yol açtı. Muhalefet partileri, hükümetin Türkiye ve Azerbaycan’la ilişkilerde fazla tavizkar davrandığını savunarak, milli çıkarların korunması gerektiğini vurguluyor. Bazı sivil toplum kuruluşları ise, sınır kapısının açılmasının ve enerji projelerinin hayata geçirilmesinin, Ermenistan’ın ekonomik kalkınması için önemli bir fırsat olduğunu belirtiyor.
Erivan’da konuştuğumuz sıradan vatandaşlar da konu hakkında farklı görüşlere sahip. Kimi, geçmişte yaşanan acıların unutulmaması gerektiğini, kimi ise geleceğe umutla bakmak gerektiğini söylüyor. Özellikle genç nesil, sınırların kalkması ve ilişkilerin normalleşmesiyle birlikte, Avrupa’ya daha kolay seyahat edebilmek, yeni iş imkanlarına kavuşmak ve farklı kültürleri tanımak istiyor.
Ankara’dan henüz resmi bir açıklama gelmese de, hükümetin bu gelişmelere olumlu yaklaştığı tahmin ediliyor. Türkiye, uzun süredir Kafkasya bölgesinde istikrarın sağlanması ve ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Azerbaycan ile olan güçlü ilişkileri de göz önüne alındığında, bu projelerin hayata geçirilmesi Türkiye’nin bölgesel nüfuzunu artırabilir.
Ancak, Türkiye’nin de bazı şartları olabilir. Özellikle, Dağlık Karabağ sorununun çözümü ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün tanınması gibi konularda somut adımlar atılması istenebilir. Ayrıca, Türkiye-Ermenistan sınırının açılmasıyla birlikte, bazı ticari ve ekonomik anlaşmaların da yapılması gündeme gelebilir. Bu anlaşmalar, iki ülke arasındaki ticaret hacmini artırabilir ve yatırım imkanlarını genişletebilir.
Paşinyan’ın açıklamaları, bölgedeki siyasi ve ekonomik aktörleri harekete geçirecek gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde, Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan arasında diplomatik temasların artması ve somut adımların atılması bekleniyor. Sınır kapısının ne zaman açılacağı, boru hattının ve elektrik hattının güzergahının ne olacağı gibi soruların cevapları merakla beklenirken, bölge halkı da umutla gelişmeleri takip ediyor.
Unutmamak gerekir ki, bu tür projelerin hayata geçirilmesi uzun ve meşakkatli bir süreç gerektiriyor. Siyasi iradenin yanı sıra, teknik, ekonomik ve hukuki engellerin de aşılması gerekiyor. Ancak, Paşinyan’ın açıklamaları, bölgedeki barış ve işbirliği umutlarını yeniden canlandırdı. Umarız, bu kez somut adımlar atılır ve bölge halkı uzun zamandır özlemini duyduğu huzur ve refaha kavuşur.