Orman Yangınlarının Sessiz Suçlusu: Kara Keçilerin Yokluğu

Yayınlama: 18.10.2025
A+
A-

Antalya’dan gazeteci Samet Memiş, orman yangınlarının artışında yaban hayvanlarının, özellikle kara keçilerin, ormanlardaki rolünün göz ardı edilmesinin büyük payı olduğunu belirtiyor. Memiş, yasaklarla doğadan uzaklaştırdığımız bu hayvanların, aslında yangınların önlenmesinde doğal bir çözüm olabileceğine dikkat çekiyor.

Orman Yangınlarının Sessiz Suçlusu: Kara Keçilerin Yokluğu

Antalya’dan yükselen dumanlar, sadece ağaçları değil, bir gerçeği de gözler önüne seriyor: Doğayla kurduğumuz yanlış ilişki. TİMBİR Batı Akdeniz bölge temsilcisi Gazeteci Samet Memiş, orman yangınlarıyla ilgili yaptığı çarpıcı tespitlerle, yangınların ardındaki asıl nedenlere ışık tutuyor. Memiş’e göre, yangınların artmasında, doğanın dengesini bozmamızın, özellikle de yaban hayvanlarını ormanlardan uzaklaştırmamızın büyük bir payı var.

“Ormanlara Çöp Atmayın” Uyarısından, Orman Yangınlarına

Memiş, köşe yazısında, ilkokulda öğretmenlerin öğrettiği basit çevre kurallarını hatırlatıyor: “Ormanlara çöpünüzü, çalınızı, çırpınızı atmayın. Çevremizi temiz tutalım.” Bu basit kuralların ne kadar hayat kurtarıcı olduğunu vurgulayan Memiş, son yıllarda artan orman yangınlarının ardındaki nedenleri sorguluyor. “Neden son yıllarda bu kadar çok orman yangını çıkıyor?” sorusunu soran Memiş, kendi gözlemleri ve deneyimleriyle bu soruya cevap arıyor.

Manavgat ve Sütçüler Yangınlarında Yaşananlar

2021 yılında Manavgat ve Sütçüler’de meydana gelen büyük yangınlarda bizzat sahada görev yapan Memiş, hem habercilik görevini yerine getirmiş hem de yangın söndürme çalışmalarına katılmış. Bu deneyimleri sırasında ormanları yakından inceleme fırsatı bulan Memiş, ağaçların altının çalı çırpı ve çöple dolu olduğunu, bu durumun yangınların hızla yayılmasına neden olduğunu belirtiyor. “Alevler çalı çırpının altından sessizce ilerliyor. Siz bir bölgeyi söndürüyorsunuz, hemen biraz ileride yeni bir alev beliriyor,” diyen Memiş, yangınların kontrolünün neden bu kadar zor olduğunu açıklıyor.

Doğal Denge Bozulunca: Kara Keçilerin Sürgün Hayatı

Peki, ormanlar neden bu hale geldi? Memiş’in cevabı net: “Çünkü doğanın dengesini bozduk.” Eskiden ormanlarda dolaşan, özellikle “kara keçi” olarak bilinen hayvanların orman tabanını doğal yollarla temizlediğini belirten Memiş, bu hayvanların çalıları ve kuru yaprakları yiyerek yangın riskini azalttığını vurguluyor. “Ne ağaçlara zarar verirlerdi ne toprağa… Ekolojik döngünün en sade ama en etkili temizlik işçisiydi bu hayvanlar,” diyor Memiş.

“Koruma Alanı” Yanılgısı ve Hayvancılığın Dışlanması

Ancak, “Ormanlara hayvan sokmak yasak” denilerek, “Burası koruma alanı, burası milli park” gibi gerekçelerle bu hayvanların ormanlara girişi engellenmiş. Ormanları koruyacağız derken, aslında onları kendi haline bıraktığımızı ifade eden Memiş, hayvancılığın dışlanmasının ve doğayla olan bağın koparılmasının sonuçlarını yaşıyoruz, diyor. “Altı çalı dolu, yangına hazır ormanlar…”

Yanan Sadece Ağaçlar Değil: Bir Yaşam, Bir Denge Yok Oluyor

Bugün korumaya çalıştığımız ağaçların birer birer yanarken, sadece ormanları değil, içinde yaşayan sayısız canlıyı da kaybettiğimizi belirten Memiş, kuşların, sincapların, kirpilerin, kaplumbağaların da yangınlarda yok olduğunu hatırlatıyor. “Yanan sadece ağaç değil; bir yaşam, bir denge yok oluyor,” diyor Memiş, bu durumun vahametini vurguluyor.

Doğayla Birlikte Yaşamak: Kara Keçilere Yeniden Ormanların Kapılarını Açmak

Doğayı gerçekten korumak istiyorsak, onunla savaşmak yerine, onunla birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz diyen Memiş, yasaklarla değil, anlayışla hareket etmemiz gerektiğini belirtiyor. Ekolojik dengeyi sağlayan canlılara yer açmamız gerektiğini, kara keçilere, doğal çobanlara, doğanın işçilerine yeniden ormanların kapılarını açmamız gerektiğini savunuyor. “Çünkü doğa, en iyi yine kendini onarır. Yeter ki biz ona izin verelim…,” diyor Memiş, umutlu bir mesaj veriyor.

Uzmanlardan Destek: “Otlatma, Yangın Riskini Azaltıyor”

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Ziraat Mühendisi Ayşe Hanım, “Kontrollü otlatma, orman yangınları riskini azaltmada önemli bir rol oynayabilir. Özellikle kara keçiler gibi ot yiyen hayvanlar, orman altındaki kuru otları ve çalılıkları temizleyerek, yangının yayılmasını engelleyebilirler,” dedi. Ayşe Hanım, bu uygulamanın bilinçli ve sürdürülebilir bir şekilde yapılması gerektiğini de ekledi.

Vatandaşlar Ne Diyor?

Bölge halkından Mehmet Bey ise, “Eskiden bu dağlarda keçilerimiz otlardı. Ormanlar daha temizdi, yangın da olmazdı. Şimdi her yer ot olmuş, bir kıvılcım yetiyor,” diyerek durumu özetledi. Mehmet Bey gibi birçok vatandaş, kara keçilerin ormanlardaki önemine dikkat çekiyor.

Çözüm Önerisi: Kontrollü Otlatma Alanları Oluşturulmalı

Peki, ne yapmalı? Uzmanlar, kontrollü otlatma alanları oluşturulması, orman köylülerine keçi yetiştiriciliği konusunda destek verilmesi ve bu konuda farkındalık yaratılması gerektiğini belirtiyor. Bu sayede hem orman yangınları riski azaltılabilir, hem de kırsal kalkınmaya katkı sağlanabilir.

Antalya’dan yükselen dumanlar, aslında bir fırsat olabilir. Doğayla yeniden barışmak, ona kulak vermek ve ondan öğrenmek için bir fırsat. Kara keçilerin yokluğunun nelere mal olduğunu görmek ve bu yanlışı düzeltmek için bir fırsat.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130