Antalya’da 74 yaşındaki İbrahim Fikri Erten, miras kalan mal varlığını kaybettiğini ve avukatları tarafından borçlandırıldığını iddia ederek savcılığa başvurdu. Erten, yaşadıklarını “kandırılmak” olarak nitelendiriyor ve hakkını arayacağını söylüyor.
Antalya’nın kalbi Muratpaşa’da, 74 yaşındaki İbrahim Fikri Erten’in başına gelenler, adeta bir üçüncü sayfa romanını andırıyor. Erten, iki avukatı tarafından “kandırıldığını” iddia ederek soluğu savcılıkta aldı. İddialar yenilir yutulur gibi değil: Annesinden miras kalan milyonluk arazi ve evi kaybetmek, üzerine bir de yüklü miktarda borç altına girmek.
Olaylar zinciri, Erten’in Serik’teki 100 dönümlük zeytinliğinin paylaşımı konusunda kardeşiyle yaşadığı anlaşmazlıkla başlıyor. 2013 yılında açılan miras davasında Erten, Antalya Barosu’na kayıtlı avukat H.Ç.’ye vekalet veriyor. İşte tam bu noktada, Erten’e göre işler sarpa sarıyor. İddiasına göre, avukat H.Ç.’nin yönlendirmesiyle tapu, avukatın babası R.R.Ç. üzerine geçiriliyor. Neredeyse 12 yıl süren bu dava, Erten için tam bir hayal kırıklığıyla sonuçlanıyor. Dava sonunda 40 milyon lira zarara uğradığını belirten Erten, avukatını azletmekte gecikmiyor.
Pes etmeyen Erten, bu sefer İstanbul Barosu’ndan avukat Ç.A. ile çalışmaya başlıyor. Barışma umuduyla Antalya Barosu’ndan bir avukatın ofisinde yeniden uzlaşma görüşmesine katılıyor. Bu görüşmede, arazisinin bir kısmını geri alacağı vaadiyle 75, 30 ve 2,5 milyon liralık tam üç adet senede imza atıyor. Ancak beklenen olmuyor; Yargıtay’ın kararı onamasıyla Erten, arazisinin tamamını kaybediyor. İşte bu noktada Erten’in bardağı taşıyor ve kendisini borçlandıran avukatlar H.Ç. ve Ç.A. hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuyor.
Olayın şokunu üzerinden atmaya çalışan İbrahim Fikri Erten, yaşadıklarını şu sözlerle özetliyor: “Annemden kalan mirası korumak isterken, avukatların oyununa geldim. Kandırıldım, hakkımı sonuna kadar arayacağım.” Erten’in bu feryadı, benzer durumda olan birçok insanın sesi oluyor adeta.
Peki, suçlanan avukatlar ne diyor? Avukatlar H.Ç. ve Ç.A., yöneltilen iddiaların tamamen asılsız olduğunu savunuyor. Konuyla ilgili detaylı bir açıklama yapmaktan kaçınan avukatlar, yargı sürecinin sonuçlarını bekleyeceklerini belirtiyor.
Bu tür olayların sıkça yaşandığına dikkat çeken hukukçular, miras davalarında avukat seçimi konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Avukatın güvenilirliği, tecrübesi ve dürüstlüğünün bu tür davalarda hayati önem taşıdığını belirten uzmanlar, vatandaşları bu konuda bilinçli olmaya çağırıyor.
Maalesef, İbrahim Fikri Erten’in yaşadığı durum, ne ilk ne de son. Geçtiğimiz yıllarda da benzer şekilde miras davalarında avukatların karıştığı usulsüzlük iddiaları gündeme gelmişti. Bu durum, avukatlık mesleğinin itibarını zedelerken, vatandaşların hukuka olan güvenini de sarsıyor.
Şimdi gözler, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlatacağı soruşturmada. Soruşturma kapsamında, tarafların ifadeleri alınacak, deliller toplanacak ve bilirkişi raporları hazırlanacak. Soruşturma sonucunda, avukatlar hakkında dava açılıp açılmayacağına karar verilecek. İbrahim Fikri Erten ise adaletin tecelli edeceğine inanıyor ve hakkını sonuna kadar arayacağını yineliyor.
Bu olay, miras davalarında yaşanan sorunlara ve avukatların sorumluluklarına dikkat çekiyor. Umarız, bu tür olaylar bir daha yaşanmaz ve vatandaşlar haklarını güvenle arayabilirler.