TBMM, çiftçinin kara kışı yazın da yaşamaması için harekete geçti. Zirai donun vurduğu üreticinin feryadına kulak veren Meclis, zararları araştırmak ve önlem almak için komisyon kurdu.
Ankara’dan sıcak bir haber… Ya da belki de serinletici demek daha doğru olur. Çünkü bu haber, tarlası, bahçesi dondan yanan çiftçilerimizin yüreğine su serpecek cinsten. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), zirai don olaylarının yarattığı tahribatı masaya yatırmak için düğmeye bastı. Amaç, sadece geçmiş kayıpları tespit etmek değil, gelecekte benzer felaketlerin önüne geçmek.
Meclis Araştırma Komisyonu, yarın ilk toplantısını gerçekleştirecek. Bu komisyonun kurulması aslında kolay olmadı. 15 Nisan’da Meclis Genel Kurulu’nda karar alındıktan sonra, 8 Mayıs’ta da üyeler belirlendi. Şimdi sıra, işe koyulmaya geldi. Yarınki toplantıda komisyonun iç düzeni sağlanacak. Yani başkan, başkanvekili, sözcü ve katip üyeler seçilecek.
Peki, bu komisyonda kimler var? Toplamda 22 milletvekili, farklı partilerden temsilcilerle bu önemli görevi üstlenecek.
Komisyonda yer alan isimler şöyle:
Komisyonun görevi basit: Zirai donun neden olduğu zararları araştırmak. Ama bu, buzdağının sadece görünen kısmı. Asıl mesele, üreticilerin yaşadığı kayıpları tek tek tespit etmek ve gelecekte bu tür olayların etkilerini en aza indirecek önlemleri belirlemek. Yani, çiftçinin tarlasına küsmemesi, toprağına sırtını dönmemesi için ne gerekiyorsa yapmak.
Peki, bu nasıl olacak? Komisyon, öncelikle detaylı bir çalışma yapacak. Zirai donun hangi bölgelerde, hangi ürünlerde ne kadar zarara yol açtığı incelenecek. Uzmanlar dinlenecek, çiftçilerle birebir görüşülecek. Belki de en önemlisi, bu işin bilimsel boyutuna eğilinerek, iklim değişikliğinin etkileri ve alınması gereken tedbirler konusunda kafa yorulacak.
Komisyonun çalışmaları tamamlandığında, elde edilen bulgular doğrultusunda bir rapor hazırlanacak. Bu rapor, zirai don olaylarına karşı alınabilecek önlemleri ve politika önerilerini içerecek. Ve en nihayetinde, rapor TBMM’ye sunulacak. Yani, çiftçinin derdine derman olacak yasal düzenlemelerin ve desteklerin önü açılacak.
Bu süreçte en çok merak edilen konu, komisyonun ne kadar hızlı hareket edeceği. Çünkü çiftçinin sabrı tükenmek üzere. Tarlasına ektiği tohumun, bahçesine diktiği fidanın bir gecede yok olması, kolay hazmedilir bir durum değil. Bu nedenle, komisyonun bir an önce harekete geçmesi ve somut adımlar atması gerekiyor.
Unutmayalım ki, zirai don sadece çiftçinin değil, tüm ülkenin sorunu. Çünkü tarım, sadece bir sektör değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi, bir kültür. Ve bu kültürü yaşatmak, geleceğimize sahip çıkmak anlamına geliyor.
Komisyonun çalışmalarını yakından takip edeceğiz. Çiftçinin sesi olmaya, onların sorunlarını dile getirmeye devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, toprağa sahip çıkmak, geleceğe sahip çıkmaktır.