Özet: Leman dergisinde yayımlanan ve tartışmalara yol açan karikatür nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan dört kişi, çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kararın ardından kamuoyunda farklı tepkiler yükselirken, avukatlar karara itiraz edeceklerini bildirdi.
Ankara’da dün sabah saatlerinde başlayan hareketli saatler, akşam saatlerinde mahkeme kararının açıklanmasıyla sonuçlandı. Leman dergisinde geçtiğimiz haftalarda yayımlanan ve Hz. Muhammed ile Hz. Musa’yı tasvir ettiği iddia edilen karikatür büyük tepki çekmiş, ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında dergi yöneticileri ve çizerler olmak üzere toplam dört kişi gözaltına alınmıştı.
Gözaltına alınan şüpheliler, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde ifadeleri alındıktan sonra dün sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen dört kişi, uzun süren bir yargılamanın ardından tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderildi. Edinilen bilgilere göre, şüpheliler ifadelerinde karikatürün dini değerleri aşağılama amacı taşımadığını, mizah içerikli bir eleştiri olduğunu savundu.
Adliye önünde bekleyen kalabalık, kararın açıklanmasının ardından ikiye bölündü. Bir grup kararı memnuniyetle karşılarken, diğer grup ise ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı olarak nitelendirdi. Polis, olası bir gerginliğin önüne geçmek için adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı.
Tutuklanan şüphelilerin avukatlarından Avukat Ayşe Demir, kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savundu. Demir, “Müvekkillerimin suç işleme kastı bulunmamaktadır. Karikatür, eleştirel bir mizah örneğidir. İfade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu karara itiraz edeceğiz ve müvekkillerimizin serbest bırakılması için gerekli tüm hukuki yollara başvuracağız,” dedi.
Tutuklama kararı, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Kararı destekleyenler kadar eleştirenler de oldu. Birçok kişi, kararın Türkiye’deki ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü açısından endişe verici bir gelişme olduğunu dile getirdi. Gazeteci örgütleri ve sivil toplum kuruluşları da karara tepki göstererek, tutuklamaların serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Öte yandan, karikatürün yayımlandığı Leman dergisinin satışları da son günlerde önemli ölçüde arttı. Dergi yetkilileri, yaşanan olaylara rağmen yayın politikalarından ödün vermeyeceklerini açıkladı. Dergi çalışanlarından Ali Can, “Bizler mizah yoluyla toplumsal sorunlara dikkat çekmeye çalışıyoruz. Bu tür baskılar bizi yıldırmayacak. Yayınlarımıza aynı kararlılıkla devam edeceğiz,” şeklinde konuştu.
Türkiye’de son yıllarda benzer karikatür ve mizah içerikleri nedeniyle birçok soruşturma açıldı. Bu durum, ifade özgürlüğü ve sanat özgürlüğü konularında tartışmaları da beraberinde getirdi. Hukukçular, bu tür davalarda ifade özgürlüğünün sınırlarının dikkatli bir şekilde çizilmesi gerektiğini vurguluyor. Prof. Dr. Mehmet Yılmaz, “İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşıdır. Ancak bu özgürlük, başkalarının haklarını ihlal etme veya nefret söylemi içerme hakkını kapsamaz. Her durum, kendi özelinde değerlendirilmelidir,” dedi.
Olayla ilgili gelişmeler yakından takip edilirken, tutuklananların avukatlarının itirazı üzerine mahkemenin vereceği karar merakla bekleniyor. Bu süreç, Türkiye’deki ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirecek gibi görünüyor.