Lavrov’dan İstanbul Müzakereleri Çıkışı: Güvenlik Garantileri Hala Masada

Yayınlama: 22.08.2025
A+
A-

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 2022’de İstanbul’da Ukrayna ile yapılan müzakerelerde üzerinde uzlaşılan güvenlik ilkelerine Moskova’nın hala destek verdiğini açıkladı. Lavrov, dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın bu süreci baltaladığını iddia etti.

Lavrov’dan İstanbul Müzakereleri Çıkışı: Güvenlik Garantileri Hala Masada

Özet: Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 2022’deki İstanbul müzakerelerinde Ukrayna ile varılan güvenlik ilkelerine desteklerini yineledi. Lavrov, Batı’nın Rusya’yı çevreleme çabalarına ve dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın müzakerelere müdahalesine dikkat çekti.

Ankara – Moskova hattında son gelişmeler yaşanırken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan dikkat çekici bir açıklama geldi. Lavrov, 2022 yılında İstanbul’da Ukrayna heyetiyle yapılan ve belirli güvenlik ilkeleri üzerinde mutabakata varılan müzakerelere hala destek verdiklerini duyurdu. Bu açıklama, savaşın başından beri devam eden diplomatik çabaların akıbeti ve Türkiye’nin arabuluculuk rolü açısından önem taşıyor.

İstanbul’daki Mutabakat: Neydi O İlkeler?

Lavrov, Moskova’da Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar ile yaptığı görüşmenin ardından konuştu. Rusya-Ukrayna savaşının ilk günlerinde Belarus ve İstanbul’da gerçekleştirilen müzakereleri hatırlatan Lavrov, o dönemde Kiev’in sunduğu ve her iki tarafın da prensipte onayladığı bir belge olduğunu belirtti. Bu belgede, Ukrayna’nın tarafsız, nükleer silah bulundurmayan bir devlet olarak kalması öngörülüyordu. Yani, Ukrayna’nın NATO ve benzeri askeri ittifaklara katılmaması esastı.

Peki, bu güvenlik garantörleri kimlerdi? Lavrov’un açıklamasına göre, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa), Almanya ve Türkiye bu garantörler arasında yer alıyordu. Bu durum, Türkiye’nin bölgedeki dengeleyici rolüne vurgu yapar nitelikteydi.

Johnson Faktörü: Süreç Neden Tıkandı?

Buraya kadar her şey yolundaydı. Taraflar masada, bir çözüm arayışındaydı. Ancak Lavrov’un iddiasına göre, dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson bu süreci engelledi. Johnson’ın Kiev’e yaptığı bir ziyaret sonrası Ukrayna’nın tavrının değiştiği, müzakerelerden uzaklaştığı belirtiliyor. Bu iddia, o dönemde Batı’nın Ukrayna’ya verdiği desteğin, barış görüşmelerini sekteye uğratıp uğratmadığı sorusunu akıllara getiriyor.

Batı’nın ‘Çevreleme’ Politikası: Lavrov’dan Sert Eleştiriler

Lavrov, Batılı ülkelerin Ukrayna ile birleşerek Rusya’yı izole etmeye çalıştığını, bu yaklaşımın “stratejik yenilgi” hedeflediğini savunuyor. Avrupa Birliği’nden gelen açıklamaların da barış görüşmelerini baltalamaya yönelik olduğunu iddia ediyor. Bu söylemler, Rusya’nın Batı ile yaşadığı derin güvensizliği ve gerginliği açıkça ortaya koyuyor.

Peki, bu “stratejik yenilgi” hedefi ne anlama geliyor? Rusya, Batı’nın kendisine karşı topyekûn bir savaş yürüttüğünü, Ukrayna’yı kullanarak kendisini zayıflatmaya çalıştığını düşünüyor. Bu algı, Rusya’nın Ukrayna’daki askeri operasyonlarını haklı çıkarma çabası olarak da yorumlanabilir.

Putin-Zelenskiy Görüşmesi: Umut Var mı?

Lavrov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile tüm konuların en üst düzeyde ele alınması şartıyla görüşmeye hazır olduğunu da belirtti. Ancak burada önemli bir nokta var: Lavrov, gelecekteki olası anlaşmaların imzalanması için Ukrayna tarafındaki “meşruiyet” meselesinin netleşmesi gerektiğini vurguladı. Bu, Rusya’nın Zelenskiy hükümetinin meşruiyetini sorguladığı anlamına geliyor. Özellikle savaşın uzamasıyla birlikte, Ukrayna’daki siyasi dengelerin ne yönde değişeceği merak konusu.

Bu “meşruiyet” meselesi, Rusya’nın müzakerelere ne kadar istekli olduğu konusunda soru işaretleri yaratıyor. Acaba Rusya, Ukrayna’da daha “kendine yakın” bir hükümetin iş başına gelmesini mi bekliyor? Bu sorunun cevabı, savaşın geleceği açısından kritik önem taşıyor.

Peki Şimdi Ne Olacak?

Lavrov’un açıklamaları, Rusya’nın müzakere kapısını tamamen kapatmadığını gösteriyor. Ancak, sürecin önünde hala aşılması gereken ciddi engeller var. Batı’nın tutumu, Ukrayna’daki siyasi gelişmeler ve en önemlisi, savaşın seyrini belirleyecek olan askeri operasyonlar, müzakerelerin geleceğini şekillendirecek.

Türkiye, bu süreçte önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Hem Rusya hem de Ukrayna ile iyi ilişkileri olan Türkiye, arabuluculuk çabalarını sürdürüyor. Ancak, taraflar arasındaki derin güvensizlik ve farklı beklentiler, işleri zorlaştırıyor. Önümüzdeki aylarda, diplomatik cephede yeni gelişmelerin yaşanması bekleniyor. Bakalım, İstanbul’da başlayan umut ışığı yeniden parlayacak mı?

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130