Gümüşhane’nin Taşköprü Yaylası’nda yaşayan küçük Mete, ziyaretçilerin attığı çöpleri temizleyerek çevre duyarlılığı konusunda örnek oldu. Mete’nin “Çöpler ineklerin boğazına kaçıyor!” feryadı, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Özet: Gümüşhane’nin Taşköprü Yaylası’nda yaşayan küçük Mete, ziyaretçilerin attığı çöpleri temizleyerek çevre duyarlılığı konusunda örnek oldu. Mete’nin “Çöpler ineklerin boğazına kaçıyor!” feryadı, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Gümüşhane’nin yemyeşil yaylalarıyla ünlü Taşköprü Yaylası, bu kez bambaşka bir nedenle gündeme geldi. Yönetmen Turgut Bayraktar’ın objektifine takılan bir görüntü, hepimize insanlık dersi verir nitelikteydi. O görüntüde, elinde bir çuval, tarihi taş köprünün etrafında çöpleri toplayan minik bir kahraman vardı: Mete.
Taşköprü Yaylası, özellikle yaz aylarında doğa severlerin akınına uğruyor. Ancak bu yoğun ilgi, beraberinde çevre kirliliğini de getiriyor. İşte tam bu noktada, küçük Mete devreye giriyor. Yaylaya gelenlerin umarsızca attığı çöpleri gören Mete, kolları sıvayıp temizliğe girişiyor. Elinde çuvalı, yaylanın dört bir yanında koşturarak çöpleri topluyor. Görüntüler, insanın içini ısıtan cinsten.
Turgut Bayraktar, o anları kaydederken Mete’yle kısa bir sohbet etme fırsatı buluyor. Mete’nin sözleri ise, insanın yüreğine dokunuyor: “Biz temizliyoruz ama yine atıyorlar… Çöpler ineklerin boğazına kaçıyor!”
Mete’nin bu içten feryadı, aslında hepimizin duyması gereken bir çığlık. Küçük bir çocuğun gözünden doğanın ve hayvanların çektiği sıkıntıyı görmek, biz yetişkinleri derinden sarsmalı. Özellikle hayvancılığın geçim kaynağı olduğu bir bölgede, hayvanların sağlığını tehdit eden bu durum, daha da büyük bir önem taşıyor.
Mete’nin bu sözleri, sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı. Binlerce kişi, Mete’nin çevre duyarlılığına hayran kaldı ve bu örnek davranışın yayılması için paylaşımlarda bulundu. “Bu yaşta böyle duyarlı bir çocuğumuz varsa, biz yetişkinler daha neyi bekliyoruz?” yorumları, sosyal medyanın her köşesinde yankılandı.
Taşköprü Yaylası, Gümüşhane’nin en gözde yaylalarından biri. Yemyeşil otlakları, serin suları ve eşsiz manzarasıyla adeta bir cennet köşesi. Yaylada yaşayanlar, geçimlerini hayvancılıkla sağlıyor. Bu nedenle, doğanın korunması, onlar için hayati bir önem taşıyor. Yaylada yaşayan Ayşe Teyze, “Bizim geçimimiz hayvanlarımızdan. Onlar hasta olursa, biz de perişan oluruz. O yüzden yaylamızı temiz tutmak zorundayız,” diyor.
Ancak yaylaya gelen ziyaretçilerin bilinçsiz davranışları, bu doğal güzelliği tehdit ediyor. Özellikle piknik alanlarında bırakılan çöpler, hem çevre kirliliğine yol açıyor, hem de hayvanların sağlığını tehlikeye atıyor. İneklerin, koyunların çöpleri yiyerek hastalandığı, hatta öldüğü vakalar, ne yazık ki sıkça yaşanıyor.
Taşköprü Yaylası sakinleri, yetkililere ve ziyaretçilere çağrıda bulunarak, yaylaların korunması için daha fazla çaba gösterilmesini istiyor. Yaylalara çöp kutuları yerleştirilmesi, çevre temizliği konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılması, alınması gereken önlemlerden sadece birkaçı.
Bölge halkından Mehmet amca, “Biz bu yaylalarda doğduk, büyüdük. Buralar bizim evimiz, yuvamız. Kimse evini kirletmek istemez. Lütfen yaylalarımıza sahip çıkalım, çocuklarımıza temiz bir gelecek bırakalım,” diyor.
Taşköprü Yaylası’ndan yükselen bu anlamlı çağrı, aslında sadece Gümüşhane’ye değil, tüm Türkiye’ye yönelik bir mesaj niteliği taşıyor. Doğayla iç içe yaşayan, geçimini topraktan sağlayan tüm vatandaşlarımızın, çevre konusunda daha duyarlı olması gerekiyor. Küçük Mete’nin örnek davranışı, hepimiz için bir ilham kaynağı olmalı.
Unutmayalım ki, doğa bize emanet. Bu emaneti korumak, gelecek nesillere aktarmak, hepimizin sorumluluğu. Mete gibi küçük kahramanların sayısının artması dileğiyle…