Kalp Kırıklığı Gerçekten Öldürüyor: Bilimsel Kanıtlar Ortaya Çıktı

Yayınlama: 30.07.2025
A+
A-

Danimarkalı bilim insanlarının 10 yıllık araştırması, yoğun yas yaşayanların ölüm riskinin arttığını gösterdi. Uzmanlar, özellikle yaşlıların bu dönemde yalnız bırakılmaması gerektiğini vurguluyor.

Kalp Kırıklığı Gerçekten Öldürüyor: Bilimsel Kanıtlar Ortaya Çıktı

Ankara – Aşk acısı, kayıp… Hepimiz hayatımızın bir döneminde bu duyguları tatmışızdır. Hatta belki de “Kalbim kırıldı” deyimini defalarca kullanmışızdır. Peki, bu sadece bir deyim mi? Yoksa bu derin üzüntü, fiziksel sağlığımızı da etkileyebilecek kadar güçlü mü? Danimarkalı bilim insanlarının yaptığı bir araştırma, bu soruyu yanıtlar nitelikte. On yıl süren bu çalışma, kalp kırıklığının sadece mecazi bir ifade olmadığını, gerçekten de ölüm riskini artırabileceğini ortaya koydu.

Yas, Sadece Ruhsal Bir Acı Değil

Araştırma, yakınlarını kaybeden ve uzun süre boyunca yoğun yas belirtileri gösteren kişilerin, daha hafif yas yaşayanlara göre yüzde 88 oranında daha yüksek ölüm riski taşıdığını gösteriyor. Bu, oldukça çarpıcı bir rakam. Düşünsenize, sevdiğiniz birini kaybetmenin acısıyla baş etmeye çalışırken, bir de bu durumun sağlığınızı tehdit ettiğini öğreniyorsunuz. Bu bilgi, yas sürecinin ne kadar ciddiye alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Peki, bu araştırma nasıl yapıldı? Bilim insanları, 2012 yılından bu yana yakınlarını kaybetmiş, ortalama yaşı 62 olan 1735 kişiyi takip etti. Bu kişilerin yüzde 66’sı eşini, yüzde 27’si bir ebeveynini, yüzde 7’si ise yakın bir arkadaşını veya başka bir sevdiğini kaybetmişti. Bu süreçte katılımcıların yaşadığı yasın yoğunluğu, sağlık durumları ve yaşam süreleri yakından incelendi.

Yüksek Yas, Yüksek Risk Anlamına Geliyor

Araştırmacılar, katılımcıların yüzde 6’sının sürekli olarak yüksek düzeyde yas yaşadığını belirledi. İşte bu grubun ölüm riski, diğerlerine göre belirgin şekilde daha yüksekti. Sadece bu kadar da değil. Bu kişilerin sağlık hizmetlerine başvurma oranları, psikiyatrik ilaç kullanımları ve terapi talepleri de dikkat çekici bir şekilde artmıştı. Sanki kayıp, sadece ruhlarını değil, bedenlerini de hasta etmişti.

Sağlık Hizmetlerine Başvurularda Büyük Artış

Yüksek yas belirtileri gösteren kişilerin, kayıptan sonraki üçüncü yıldan itibaren sağlık sistemine başvurma oranlarında adeta patlama yaşanmış. Rakamlar gerçekten de korkutucu: Konuşma terapisi ve psikolojik danışmanlık hizmeti alma oranı yüzde 186 artmış. Antidepresan kullanımı yüzde 463 daha fazla. Kaygı giderici ilaç reçetesi alma oranı ise yüzde 160 artış göstermiş. Bu veriler, yasın sadece kişisel bir mesele olmadığını, aynı zamanda toplum sağlığını da etkileyen bir sorun olduğunu gösteriyor.

Uzmanlardan Uyarı: Psikolojik Destek Hayat Kurtarır

Çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Mette Kjærgaard Nielsen, bu konuda önemli uyarılarda bulunuyor. Nielsen’e göre yüksek yas semptomları, kalp damar hastalıkları, intihar ve ciddi ruhsal bozukluklarla doğrudan bağlantılı. Ancak Nielsen, bu durumun ölüm riski üzerindeki etkilerinin bugüne dek yeterince dikkate alınmadığını belirtiyor. Bu nedenle, özellikle pratisyen hekimlerin, risk altındaki bireyleri erken dönemde tespit ederek psikolojik destek hizmetlerine yönlendirmesi büyük önem taşıyor.

Peki, bu ne anlama geliyor? Yani, aile hekiminizle konuşurken, sadece fiziksel rahatsızlıklarınızı değil, ruh halinizi de anlatmanız gerekiyor. Çünkü bazen, en büyük yaralarımız görünmezdir ve ancak bir uzman yardımıyla iyileşebilir.

Kalp Kırıklığı Artık Tıbbi Bir Gerçeklik

Bu araştırma, duygusal kaybın fiziksel sağlığı doğrudan etkileyebileceğini ve yas sürecinin tıbbi takip gerektiren bir durum olarak ele alınması gerektiğini bir kez daha kanıtlıyor. Özellikle ileri yaştaki bireylerin duygusal çöküntü dönemlerinde yalnız bırakılmaması, onlara destek olunması hayati önem taşıyor. Unutmayın, bir telefon, bir ziyaret, bir sıcak dokunuş bazen bir ilaçtan daha etkili olabilir.

Bu araştırma sonuçları, hepimize önemli bir mesaj veriyor: Kalp kırıklığı sadece bir deyim değil, ciddiye alınması gereken bir durum. Sevdiklerimizi kaybetmenin acısıyla baş etmeye çalışırken, hem kendimize hem de çevremizdeki insanlara destek olmalıyız. Çünkü bazen, en büyük şifa, bir başkasının elini tutmakta gizlidir.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130