Japon Prenses’ten Tarihi Kazma: Ayanlar Höyüğü’nde Medeniyet Avı Başlıyor

Yayınlama: 20.09.2025
A+
A-

Şanlıurfa’da Ayanlar Höyüğü’nde yeni bir arkeolojik kazı, Japon Prenses Akiko Mikasa’nın ilk kazmayı vurmasıyla başladı. Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, bu kazının bölgenin en büyük höyüklerinden birinde, insanlık tarihine ışık tutacağını belirtti.

Japon Prenses’ten Tarihi Kazma: Ayanlar Höyüğü’nde Medeniyet Avı Başlıyor

Özet: Şanlıurfa’da Ayanlar Höyüğü’nde yeni bir arkeolojik kazı, Japon Prenses Akiko Mikasa’nın ilk kazmayı vurmasıyla başladı. Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, bu kazının bölgenin en büyük höyüklerinden birinde, insanlık tarihine ışık tutacağını belirtti.

Şanlıurfa’nın bereketli toprakları, bir kez daha tarihin derinliklerine yolculuk için hazırlanıyor. Ayanlar Höyüğü’nde başlayan yeni arkeolojik kazı, Japonya Prensesi Akiko Mikasa’nın sembolik ilk kazmayı vurmasıyla resmen start aldı. Göbeklitepe ve Karahantepe gibi Neolitik dönemin en önemli merkezlerine ev sahipliği yapan bu bölge, şimdi de Ayanlar Höyüğü ile adından söz ettirmeye hazırlanıyor. Kazı, bölge halkı ve bilim dünyası tarafından büyük bir heyecanla karşılandı.

Bakan Ersoy’dan Tarihi Höyük Vurgusu

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, törende yaptığı konuşmada, Ayanlar Höyüğü’nün önemine dikkat çekti. Ersoy, “2021’de başlattığımız bu arkeoloji seferberliğinin yeni durağındayız. Ayanlar, bölgenin en büyük höyüklerinden biri ve en uzun süre yerleşim görmüş alan olarak biliniyor. Burası, medeniyetler beşiği Anadolu’nun zenginliklerinin bir başka kanıtı,” dedi. Bakan Ersoy, bu kazıların insanlık tarihine yeni bilgiler katacağına inandığını da sözlerine ekledi. Sanki toprağın altından fışkıracak her bir taş, her bir çömlek parçası, binlerce yıllık bir hikayeyi fısıldayacak gibiydi.

Ersoy, ayrıca Taş Tepeler Projesi’nin önemine de değindi. Projenin, 12 bin yıl öncesine ait teknolojik ve sanatsal düzeyi ortaya çıkardığını ve Anadolu’nun eski dünya için bir ilham kaynağı olduğunu vurguladı. “Bu topraklar, yerleşik hayatın başladığı, ilk köylerin kurulduğu, üretici yaşamın ortaya çıktığı ve ilk anıtsal kamu yapılarının inşa edildiği yerdir,” diyerek Anadolu’nun medeniyet tarihindeki merkezi rolünü bir kez daha hatırlattı.

Japon Prenses’ten Anlamlı Destek

Japonya Prensesi Akiko Mikasa’nın kazı çalışmalarına katılması, Türk-Japon dostluğunun bir nişanesi olarak değerlendirildi. Prenses Akiko, törende yaptığı konuşmada, Japon arkeologların da bu kazıda yer almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ayanlar’ın Göbeklitepe’ye yakınlığına dikkat çeken Prenses, “Bu ören yerinde, tarihi yeniden yazacak keşiflerin ortaya çıkarılmasını umuyorum,” dedi. Sanki atalarının izinden giden Prenses, bu kazılarla iki ülke arasındaki bağların daha da güçleneceğine inanıyordu.

Prenses Akiko, dedesi Prens Takahito Mikasa’nın 39 yıl önce Kaman-Kalehöyük’te başlattığı kazı çalışmalarına da atıfta bulundu. “Dedem elinde bir çömlek parçası tutuyordu ve profesör, ‘Bu, Demir Çağı’ndan kalma, yaklaşık 2 bin 700 yıl öncesine ait bir parça. İyi bir başlangıç’ demişti. Ayanlar Ören Yeri’nin de böyle iyi bir başlangıç yapmasını diliyorum,” sözleriyle, kazıya olan inancını ve umudunu dile getirdi.

Türk-Japon Dostluğu Arkeolojiyle Derinleşiyor

Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi Takahiko Katsumata da törende bir konuşma yaptı. Katsumata, iki ülke arasındaki kültürel miras işbirliğinin önemine vurgu yaparak, Japonya’nın Türkiye’deki kazı çalışmalarına verdiği desteğin bölge halkının bilinçlenmesine ve istihdam yaratılmasına katkı sağladığını belirtti. “Bu işbirliği, Sayın Yokoi Yutaka’nın, Profesör Matsui Takafumi’yi, Profesör Omura Sachihiro ile tanıştırmasıyla başlamıştır,” diyerek, bu anlamlı projenin nasıl hayata geçtiğini anlattı.

Kazı Çalışmaları Hakkında Bilgiler

2025 yılı itibarıyla, Taş Tepeler Projesi’nde 15’i Türk, 21’i yabancı olmak üzere 36 akademik kurumdan toplam 219 bilim insanı ve öğrenci görev alıyor. Bu da projenin, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı arkeoloji projesi olduğunu gösteriyor. Ayanlar Höyüğü’ndeki kazıların, önümüzdeki yıllarda bölgenin ve Türkiye’nin turizm potansiyeline önemli katkılar sağlaması bekleniyor. Kim bilir, belki de bu kazılar sayesinde, binlerce yıl öncesine ait yeni bir medeniyetin izlerine ulaşılacak.

Umutlar ve Beklentiler

Ayanlar Höyüğü’nde başlayan bu kazı, sadece bir arkeolojik çalışma değil, aynı zamanda bir umut ve beklenti kaynağı. Bölge halkı, bu kazıların hem kendi tarihlerine ışık tutacağına, hem de bölgenin ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlayacağına inanıyor. Bilim insanları ise, Ayanlar’ın Göbeklitepe ile bağlantılı olabileceği ve bu sayede Neolitik döneme ait yeni bilgilere ulaşılabileceği görüşünde. Herkes, kazı çalışmalarının titizlikle yürütülmesini ve elde edilecek bulguların en iyi şekilde korunmasını istiyor.

Kazı çalışmalarının Türk ve dünya arkeolojisine hayırlı olmasını dileyen Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, “Topraklarımızın bağrında muhafaza edilmiş farklı medeniyetlerin kadim mirasına, onun varisi ve koruyucusu olmanın sorumluluğuyla sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Bu zenginliği, ortak miras anlayışıyla tüm insanlıkla paylaşmaya devam edeceğiz,” sözleriyle, Türkiye’nin kültürel mirasa verdiği önemi bir kez daha vurguladı.

Şanlıurfa’da başlayan bu tarihi yolculuk, bakalım bizlere hangi sırları fısıldayacak? Ayanlar Höyüğü, insanlık tarihine yeni bir pencere mi açacak? Zamanla göreceğiz…

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130