Sevgili İstanbullular, son depremler hepimizi derinden sarstı. Biliyorum, birçoğumuz için artık evlerimize girmek bile eskisi kadar kolay değil. O ani sarsıntının korkusu hala içimizde taze ve “ya tekrar olursa?” düşüncesi zihnimizi kemiriyor. Bu hisleriniz çok insani ve anlıyorum.
Peki, bu kaygı ve korkuyla nasıl başa çıkacağız? Uzmanlar bu zor zamanlarda yalnız olmadığımızı ve yapabileceğimiz bazı şeyler olduğunu söylüyor.
Öncelikle, bu yaşadığımız travmanın etkilerini yok saymamalıyız. Eğer bu korku günlük hayatınızı olumsuz etkiliyorsa, bir uzmanla konuşmak size iyi gelebilir. Unutmayın, duygularımızı paylaşmak ve destek almak güçlenmemizi sağlar.
Bilgi kirliliğinin de bu dönemde kaygımızı artırdığını biliyoruz. Bu yüzden, depremle ilgili doğru bilgilere ulaşmaya çalışalım. Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiler, belirsizliğin yarattığı korkuyu bir nebze olsun azaltabilir.
Evlerimizde daha güvende hissetmek için küçük adımlar atabiliriz. Örneğin, bir deprem çantası hazırlamak, önemli belgelerimizi kolay ulaşabileceğimiz bir yerde tutmak ve eşyalarımızı sabitlemek bize kontrol hissi verecektir.
Unutmayalım ki, hayat devam ediyor. Mümkün olduğunca günlük rutinlerimize dönmeye çalışmak, zihnimizi dağıtmak ve normalleşmeye yardımcı olabilir.
Ailemizle, arkadaşlarımızla vakit geçirmek, birbirimize destek olmak da bu süreçte çok değerli.
Sevgili İstanbullular, bu zor zamanları birlikte atlatacağız. Unutmayın, yalnız değilsiniz ve umut her zaman var. Şimdi dayanışma zamanı, birbirimize destek olma ve geleceğe umutla bakma zamanı.
Haber: Tülay Ataman