İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde 15 ilde FETÖ’ye yönelik operasyon düzenlendi. Milli Eğitim Bakanlığı içindeki faaliyetlerin deşifre edildiği operasyonda 51 kişi gözaltına alındı, çok sayıda dijital materyal ve yüklü miktarda para ele geçirildi.
İstanbul’da sabahın erken saatlerinde hareketli anlar yaşandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nun talimatıyla, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) güncel yapılanmasına yönelik kapsamlı bir operasyon başlatıldı. Operasyonun merkezi İstanbul olmakla birlikte, 15 farklı ilde eş zamanlı baskınlar düzenlendiği öğrenildi. Bu baskınlarda şu ana kadar 51 şüpheli gözaltına alınırken, firari durumda olan diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmaların sürdüğü belirtildi.
Soruşturmanın derinleştirilmesiyle birlikte, FETÖ’nün İstanbul genelinde bölgeler oluşturduğu ve bu bölgelere örgütsel sorumlular atadığı tespit edildi. Daha da önemlisi, bu yapılanma üzerinden Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) içinde çeşitli faaliyetlerin yürütüldüğü ortaya çıkarıldı. Yani, örgütün hala devletin önemli kurumlarından birinde etkin olmaya çalıştığı düşünülüyor. Bu durum, akıllara “Acaba başka hangi kurumlarda benzer yapılanmalar mevcut?” sorusunu getiriyor.
Gözaltına alınan şüphelilerin ifadeleri ve ele geçirilen dokümanlar incelendiğinde, örgüt üyelerinin toplantılar düzenleyerek ve kurban organizasyonları yaparak yeniden bağ kurmaya çalıştıkları belirlendi. Bu tür faaliyetlerle hem mevcut üyeler arasındaki bağlılığı güçlendirmeyi hem de yeni elemanlar temin etmeyi hedefledikleri düşünülüyor. Kurban organizasyonları, geçmişte de örgütün finansman kaynaklarından biri olarak biliniyordu. Bu durum, örgütün maddi kaynaklarını yeniden canlandırma çabası olarak yorumlanabilir.
Soruşturma kapsamında elde edilen bilgiler, örgütün ilginç bir yöntemle daha ayakta kalmaya çalıştığını gösteriyor: İzdivaç organizasyonları. Şüphelilerin, örgüt içi evlilikler yoluyla üyeler arasındaki birlik ve bağlılığı diri tutmaya çalıştıkları tespit edildi. Bu tür evliliklerin, örgütün geleceği için bir yatırım olarak görüldüğü düşünülüyor. Aile bağları üzerinden örgütün ideolojisinin yeni nesillere aktarılması hedefleniyor olabilir.
Peki, bu kadar geniş bir yapılanma nasıl yönetiliyordu? Elde edilen bilgilere göre, talimatlar genellikle video konferans yoluyla veya belirli adreslerde düzenlenen düzenli toplantılarla alt kademelere iletiliyordu. Bu durum, örgütün iletişim ağının hala aktif olduğunu ve teknolojik araçları kullanarak faaliyetlerini sürdürdüğünü gösteriyor. Video konferans yöntemi, özellikle pandemi döneminde yaygınlaşmıştı. Örgütün de bu yöntemi kullanarak deşifre olmaktan kaçınmaya çalıştığı düşünülüyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin koordinasyonunda gerçekleştirilen operasyon, 15 ilde eş zamanlı olarak düzenlendi. Hakkında ifade ve beyan bulunan 63 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarılmıştı. Şu ana kadar 51 şüpheli yakalanırken, diğer zanlıların yakalanması için çalışmalar aralıksız devam ediyor. Operasyonun bu kadar geniş kapsamlı olması, örgütün ne denli yaygın bir ağa sahip olduğunu gözler önüne seriyor.
Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda dikkat çekici miktarda nakit para ele geçirildi: 17 bin 150 avro, 6 bin 580 dolar ve 138 bin TL. Ayrıca, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e ait 7 yasaklı kitap ve yayın ile çok sayıda dijital materyal de bulundu. Bu dijital materyallerin incelenmesiyle, örgütün faaliyetleri hakkında daha detaylı bilgilere ulaşılması bekleniyor. Ele geçirilen paranın ise örgütün finansmanında kullanıldığı düşünülüyor.
Soruşturma kapsamında üzücü bir gerçek de ortaya çıktı: 5 şüphelinin yasa dışı yollarla yurt dışına kaçtığı belirlendi. Bu durum, örgütün yurt dışı bağlantılarının hala aktif olduğunu ve üyelerini kaçırmak için çeşitli yöntemler kullandığını gösteriyor. Yurt dışına kaçan şüphelilerin yakalanması için Interpol aracılığıyla çalışmaların başlatıldığı öğrenildi.
Gözaltına alınan şüphelilerin sorguları devam ederken, firari durumda olan diğer zanlıların yakalanması için de çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. Soruşturmanın derinleştirilmesiyle birlikte, örgütün faaliyetleri ve bağlantıları hakkında daha detaylı bilgilere ulaşılması bekleniyor. Bu operasyon, FETÖ ile mücadelede önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, örgütün hala bu denli aktif olması, mücadelenin ne kadar uzun ve zorlu olacağını da gösteriyor.