Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, işsizlik oranının son 25 yılın en düşük seviyesine gerilediğini duyurdu. Bakan, bu düşüşün Ulusal İstihdam Stratejisi’nin başarısı olduğunu vurguladı.
Özet: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, işsizlik oranının son 25 yılın en düşük seviyesine gerilediğini açıkladı. Bu düşüşün, özellikle genç nüfus arasında sevindirici olduğu belirtilirken, Bakan Işıkhan, istihdamı artırmaya yönelik çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceğini ifade etti.
Ankara’dan gelen haberlere göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye iş gücü piyasası için sevindirici bir gelişmeyi kamuoyuyla paylaştı. Bakan Işıkhan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2025 yılı Ocak-Mart dönemi iş gücü istatistiklerini değerlendirerek, işsizlik oranının son çeyrek asrın en düşük seviyesine indiğini belirtti. Sosyal medya hesabından yaptığı duyuruyla müjdeyi veren Işıkhan, bu başarının Ulusal İstihdam Stratejisi’nin doğru adımlarla ilerlediğinin bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Bakan Işıkhan’ın açıklamalarına göre, 2025 yılının ilk çeyreğinde işsiz sayısı, bir önceki çeyreğe kıyasla 183 bin kişi azalarak 2 milyon 884 bin kişiye düştü. Bu düşüş, işsizlik oranında da 0,4 puanlık bir azalmaya ve oranın yüzde 8,2’ye gerilemesine yol açtı. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ise işsizlik oranında 0,6 puanlık bir düşüş yaşanması, umutları daha da artırdı. Peki, bu düşüş ne anlama geliyor? Bu, son yıllarda uygulanan istihdam politikalarının meyvelerini vermeye başladığının bir işareti mi?
Bakan Işıkhan, istihdam çalışmalarının sadece genel işsizlik oranını düşürmekle kalmadığını, aynı zamanda toplumun farklı kesimlerine de olumlu yansıdığını ifade etti. Özellikle genç nüfus, kadınlar ve dezavantajlı grupların iş gücüne katılımının arttırılmasına yönelik çalışmaların sonuç verdiğini belirtti. Genç nüfustaki işsizlik oranının 0,9 puan azalarak yüzde 15’e gerilemesi, bu çalışmaların en somut göstergelerinden biri olarak değerlendiriliyor. Bu, üniversiteden yeni mezun olmuş, iş arayan gençlerin sayısının azalması anlamına geliyor. Yani, daha fazla genç, hayata atılmak için bir fırsat buluyor.
Hatırlarsanız, geçtiğimiz aylarda Ankara’da bir grup üniversite öğrencisiyle yaptığımız röportajda, iş bulma kaygılarının ne kadar yüksek olduğunu görmüştük. Şimdi, bu haberle birlikte o gençlerin yüzünde bir tebessüm oluştuğunu hayal edebiliyorum. Belki de bu düşüş, onların geleceğe daha umutla bakmasını sağlayacak.
Sadece işsizlik oranında değil, istihdam sayılarında da önemli artışlar kaydedildi. Bakan Işıkhan’ın verdiği bilgilere göre, 2025’in ilk çeyreğinde istihdam edilen kişi sayısı 32 milyon 389 bine yükseldi. İstihdam oranı ise yüzde 48,9 olarak gerçekleşti. İş gücüne katılım oranı da yüzde 53,3’e ulaşarak, iş arayan ve çalışmaya hazır olan kişilerin sayısındaki artışı gösterdi. Bu rakamlar, Türkiye ekonomisinin istihdam yaratma kapasitesinin arttığını ve daha fazla insanın iş gücüne katıldığını ortaya koyuyor.
Bakan Işıkhan, Türkiye’nin istihdam potansiyelini daha da artırmak için çalışmaların kararlılıkla devam edeceğini vurguladı. “Ülkemizin yarınlarını tüm paydaşlarımızla birlikte inşa edeceğiz. Daha fazla üreten, büyüyen ve istihdam olanaklarını artıran bir Türkiye hedefiyle yolumuza devam ediyoruz,” şeklinde konuştu. Bu sözler, hükümetin istihdam konusundaki kararlılığını ve geleceğe yönelik umutlarını yansıtıyor.
Peki, bu hedef nasıl gerçekleştirilecek? Hükümetin önümüzdeki dönemde hangi adımları atması bekleniyor? Uzmanlar, özellikle mesleki eğitim ve beceri geliştirme programlarına ağırlık verilmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, girişimciliği teşvik etmeye yönelik desteklerin artırılması ve iş dünyasının rekabet gücünün yükseltilmesi de önemli adımlar olarak görülüyor.
Sonuç olarak, işsizlik oranındaki bu düşüş, Türkiye ekonomisi için olumlu bir işaret olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu başarının sürdürülebilir olması ve işsizliğin kalıcı olarak azaltılması için daha fazla çaba gösterilmesi gerekiyor. Unutmayalım ki, her bir istihdam edilen kişi, bir ailenin geçim kaynağı, bir umut ve geleceğe yönelik bir yatırımdır.