Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, işsizlik oranının haziran ayında yüzde 8,6’ya gerilediğini açıkladı. Özellikle genç nüfustaki işsizlik oranındaki düşüş dikkat çekiyor.
Özet: Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son verilere göre işsizlik oranı haziran ayında yüzde 8,6’ya geriledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, bu düşüşün özellikle genç nüfustaki işsizlik oranında yaşanmasının sevindirici olduğunu belirtti.
Ankara’dan gelen haberlere göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, memleketteki işsizlik rakamlarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. TÜİK’in açıkladığı haziran ayı iş gücü istatistiklerini değerlendiren Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, işsizlik oranının son 26 aydır tek haneli rakamlarda seyretmeye devam ettiğini vurguladı. Bu durum, özellikle son yıllarda ekonomik dalgalanmalarla boğuşan vatandaşlar için az da olsa bir umut ışığı yakmış gibi görünüyor.
Bakan Işıkhan’ın verdiği bilgilere göre, haziran ayı itibarıyla işsizlik oranı geçen senenin aynı dönemine kıyasla 0,5 puan azalarak yüzde 8,6 seviyesine indi. Bu, aslında pek çok kişinin cebine doğrudan yansımasa da, genel ekonomik gidişat açısından olumlu bir işaret olarak değerlendirilebilir. İşsiz sayısının da aynı dönemde 187 bin kişi azalarak 3 milyon 47 bin kişiye düşmesi, bu olumlu tablonun bir başka göstergesi.
Peki, bu rakamlar ne anlama geliyor? Hemen açıklayalım. Geçtiğimiz yıla göre daha az insan işsiz ve bu da demek oluyor ki daha fazla insan ekmeğini taştan çıkarıyor. Tabi ki bu, her şeyin güllük gülistanlık olduğu anlamına gelmiyor. Hala milyonlarca insan iş arıyor ve geçim sıkıntısı çekiyor. Ancak, düşüş trendi umutları yeşertiyor.
Işıkhan, sadece işsizlik oranındaki düşüşe değil, istihdamdaki artışa da dikkat çekti. İstihdam edilen kişi sayısının 32 milyon 452 bin olduğunu ve istihdam oranının yüzde 48,9 olarak gerçekleştiğini bildirdi. İş gücünün ise bir önceki aya göre 33 bin kişi artarak 35 milyon 498 bin kişiye ulaşması, iş piyasasının hareketlendiğinin bir işareti olarak yorumlanabilir. Yani, daha fazla insan çalışıyor, üretiyor ve ülke ekonomisine katkıda bulunuyor.
Bu noktada, sokaktaki vatandaşın hissiyatını da göz ardı etmemek gerekiyor. Ankara’da bir taksiciyle sohbet ederken, “Abi, rakamlar güzel de, benzin olmuş bilmem kaç lira. Müşteri bulmakta zorlanıyoruz,” dedi. Haklı da. Rakamlar genel bir tabloyu gösterse de, her bireyin hayatına aynı şekilde yansımıyor. Yine de, istihdamdaki artışın uzun vadede olumlu etkileri olacağı düşünülüyor.
Bakan Işıkhan’ın özellikle vurguladığı bir diğer nokta ise genç nüfustaki işsizlik oranı oldu. Genç işsizliğinin, bir önceki yıla kıyasla 2,1 puanlık düşüşle yüzde 16,2 seviyesine inmesi, geleceğe dair umutları artırıyor. Ülkemizin geleceği olan gençlerin iş sahibi olması, hem onların kendi ayakları üzerinde durabilmesi hem de ülke ekonomisine katkı sağlaması açısından büyük önem taşıyor.
Bu düşüşte, mesleki eğitim kurslarının ve devletin sağladığı teşviklerin de payı olduğu düşünülüyor. Ancak, gençlerin beklentilerini karşılayacak nitelikte iş imkanlarının yaratılması hala önemli bir sorun olarak duruyor. Özellikle üniversite mezunu gençlerin, kendi alanlarında iş bulmakta zorlandığı ve farklı sektörlere yönelmek zorunda kaldığı bilinen bir gerçek.
İşsizlik oranındaki düşüş sevindirici olsa da, bu trendin devamlılığı büyük önem taşıyor. Ekonomideki yapısal sorunların çözülmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yeni iş imkanlarının yaratılması gerekiyor. Aksi takdirde, bu düşüş geçici bir iyileşme olarak kalabilir.
Uzmanlar, hükümetin bu konuda daha somut adımlar atması gerektiğini belirtiyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) sağlanan desteklerin artırılması, istihdamın artırılmasına önemli katkı sağlayabilir. Ayrıca, turizm, tarım ve sanayi gibi sektörlerdeki potansiyelin daha iyi değerlendirilmesi, yeni iş imkanları yaratılması açısından büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, işsizlik oranındaki düşüş umut verici bir gelişme olsa da, rehavete kapılmamak gerekiyor. Daha fazla çalışmak, üretmek ve ekonomideki yapısal sorunları çözmek için hep birlikte hareket etmeliyiz. Aksi takdirde, bu sevinç kısa sürebilir.