İsrail ordusu, Suriye’nin Dürzi nüfuslu Süveyda bölgesinde askeri hedeflere hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. Saldırılar, bölgedeki gerginliğin artmasına neden oldu.

İsrail’den Süveyda’ya Hava Harekatı: Gerilim Tırmanıyor

Özet: İsrail ordusu, Suriye’nin Dürzi nüfuslu Süveyda bölgesinde askeri hedeflere hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. Saldırılar, bölgedeki gerginliğin artmasına neden oldu.

Ankara – BHA – Ortadoğu’da sular durulmuyor. İsrail ordusu, dün gece saatlerinde Suriye’nin güneyindeki Süveyda bölgesine hava saldırıları düzenlediğini açıkladı. Ordu sözcülüğünden yapılan açıklamada, saldırıların son 24 saat içinde gerçekleştirildiği ve tanklar, roket rampaları, ağır makineli tüfek yüklü araçlar gibi çeşitli askeri hedeflerin vurulduğu belirtildi. Görüntüler de kamuoyuyla paylaşıldı. Bölgedeki tansiyonun giderek yükseldiği görülüyor.

Saldırıların Hedefi: Ulaşım Yollarının Kapatılması mı?

Açıklamada dikkat çeken bir diğer nokta ise, saldırıların bölgedeki ulaşım yollarının kapatılması amacıyla da gerçekleştirildiği iddiası. Bu durum, İsrail’in bölgedeki askeri hareketliliği kısıtlamayı ve olası bir kara operasyonuna zemin hazırlamayı amaçladığı şeklinde yorumlanıyor. Süveyda’da yaşayanlar tedirgin. “Sabah bir patlama sesiyle uyandık. Ne olduğunu anlamaya çalışırken, televizyonda haberleri gördük. Korkuyoruz,” diyen bir Süveydalı, bölgedeki endişeyi dile getiriyor.

Dürzi Nüfusun Yoğun Olduğu Bölgede Gerilim Tırmanıyor

İsrail ordusu, Dürzi nüfusun ağırlıkta olduğu Süveyda bölgesindeki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve siyasi otoritelerden gelen talimatlar doğrultusunda harekete geçtiğini bildirdi. Bu açıklama, İsrail’in bölgedeki etnik ve dini hassasiyetleri göz önünde bulundurarak hareket ettiğini gösteriyor. Ancak, saldırıların Dürzi toplumu arasında da tepkilere yol açtığı belirtiliyor. Bazı Dürzi liderler, İsrail’in bu hamlesinin bölgedeki istikrarsızlığı daha da artıracağını savunuyor.

Olayların Fitili 13 Temmuz’da Ateşlendi

Bölgedeki gerginliğin kökenleri ise 13 Temmuz’a kadar uzanıyor. Dürzi topluluklarla bedevi Arap aşiretleri arasında bazı araçların el konulmasıyla başlayan anlaşmazlık, zamanla silahlı çatışmalara dönüştü. Bu olaylar, Süveyda’da zaten var olan kırılgan dengeleri daha da bozdu. Uzmanlar, İsrail’in hava saldırılarının bu çatışmaları daha da körükleyebileceği uyarısında bulunuyor. “Bölgede zaten bir süredir kaynayan bir kazan vardı. İsrail’in bu hamlesi, kazanın kapağını uçurabilir,” diyen bir Ortadoğu uzmanı, durumun vahametine dikkat çekiyor.

İsrail Ordusu Farklı Senaryolara Hazırlıklı mı?

İsrail ordusunun yaptığı açıklamada, farklı senaryolara karşı hazırlıklı olunduğu da vurgulandı. Bu ifade, İsrail’in bölgedeki olası gelişmelere karşı teyakkuzda olduğunu ve gerektiğinde daha geniş çaplı bir operasyon başlatabileceğini gösteriyor. Ancak, böyle bir operasyonun bölgedeki tansiyonu daha da artıracağı ve yeni bir çatışma dalgasını tetikleyebileceği endişesi hakim. Ankara’daki yetkililer de gelişmeleri yakından takip ediyor. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, bölgedeki tüm taraflara itidal çağrısında bulunuldu.

Süveyda’da Yaşam Nasıl Etkilendi?

Süveyda’da yaşayanlar için hayat artık eskisi gibi değil. Hava saldırılarının ardından bölgede güvenlik önlemleri artırılırken, sivil halkın hareket özgürlüğü kısıtlandı. Birçok kişi evlerinden çıkmaya korkarken, temel ihtiyaç malzemelerine erişimde de sıkıntılar yaşanıyor. Birleşmiş Milletler de bölgedeki insani duruma dikkat çekerek, acil yardım çağrısında bulundu. BM yetkilileri, “Süveyda’da yaşayan sivillerin korunması ve onlara insani yardım ulaştırılması için tüm tarafların işbirliği yapması gerekiyor,” açıklamasında bulundu.

Gelecekte Neler Olabilir?

Peki, Süveyda’da önümüzdeki günlerde neler yaşanabilir? Uzmanlar, İsrail’in hava saldırılarının ardından bölgedeki gerginliğin daha da artabileceği ve yeni çatışmaların yaşanabileceği uyarısında bulunuyor. Ayrıca, bu durumun Suriye’deki iç savaşı daha da karmaşık hale getirebileceği ve bölgesel istikrarı tehdit edebileceği de belirtiliyor. Ancak, tüm bu olumsuz senaryolara rağmen, diplomatik çabaların sonuç vermesi ve tarafların bir araya gelerek bir çözüm bulması umudu da hala devam ediyor. Unutmayalım ki, barışa giden yol her zaman açıktır.