İsrail, Katar’ın başkenti Doha’daki ateşkes görüşmelerinin yapıldığı yeri hedef alarak tansiyonu yükseltti. Saldırıya Türkiye’den sert tepki gelirken, İsrailli bir akademisyenin skandal Türkiye açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.
Ortadoğu’da sular durulmuyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları devam ederken, bu kez hedefte Katar’ın başkenti Doha vardı. Ateşkes müzakerelerinin yürütüldüğü bir toplantı, İsrail tarafından vurulduğu iddia ediliyor. Bu gelişme, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeden kınama mesajları yükseldi.
Gözler, Gazze’deki çatışmaların sona ermesi için Katar’ın arabuluculuğunda yürütülen ateşkes görüşmelerine çevrilmişken, gelen haberler adeta buz gibi bir şok etkisi yarattı. Doha’da, müzakerelerin yapıldığı binanın hedef alınması, ateşkes umutlarını bir kez daha suya düşürdü. Hamas yetkilileri, saldırıda lider kadrosundan herhangi bir kaybın yaşanmadığını duyursa da, olayın vahameti ortada. Peki, bu saldırının amacı neydi? İsrail, ateşkes masasını sabote mi etmek istiyor? Bu soruların cevabı, önümüzdeki günlerde daha da netleşecektir.
Görgü tanıkları, saldırının şiddetini anlatırken, “Büyük bir gürültüyle uyandık. Her yer toz duman içindeydi. İnsanlar panik içinde kaçışıyordu” ifadelerini kullandı. Saldırının hemen ardından bölgeye çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Olay yerindeki hasar ise oldukça büyük.
Türkiye, Doha’daki saldırıya anında ve sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bu tür saldırılar, bölgedeki barış ve istikrar çabalarına yönelik açık bir sabotajdır. İsrail’in bu sorumsuz davranışını şiddetle kınıyoruz” denildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “İsrail’in bu saldırgan tutumu kabul edilemez. Uluslararası toplum, bu duruma sessiz kalmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Ankara’daki siyasi kulislerde, bu saldırının Türkiye-İsrail ilişkilerini daha da gerginleştireceği konuşuluyor. Zaten son dönemde Filistin meselesi nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkilerde ciddi bir soğukluk yaşanıyordu. Bu saldırı, bardağı taşıran son damla olabilir.
Doha’daki saldırının yankıları sürerken, bir de İsrailli akademisyenin Türkiye’ye yönelik küstah açıklamaları ortalığı karıştırdı. İsmi henüz açıklanmayan akademisyen, bir televizyon programında Türkiye’yi hedef alarak, “Türkiye, bölgede istikrarı bozan bir aktör. Erdoğan’ın politikaları, Ortadoğu’da gerilimi tırmandırıyor” gibi ifadeler kullandı. Bu sözler, Türk kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı.
Sosyal medyada #İsrailHaddiniBil etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı. Vatandaşlar, akademisyenin açıklamalarına sert tepki göstererek, İsrail’i özür dilemeye çağırdı. Siyasi partilerden de art arda kınama mesajları yayınlandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu tür açıklamalar, Türk-İsrail ilişkilerine zarar vermekten başka bir işe yaramaz. İsrail hükümeti, bu provokatif söylemlere izin vermemelidir” dedi.
Doha’daki saldırı ve İsrailli akademisyenin skandal açıklamaları, Ortadoğu’daki dengeleri bir kez daha sarstı. Ateşkes umutları azalırken, gerilimin daha da tırmanmasından endişe ediliyor. Türkiye’nin bu duruma nasıl bir karşılık vereceği ise merak konusu. Ankara’nın, İsrail’e yönelik daha sert yaptırımlar uygulayabileceği konuşuluyor. Ancak, asıl önemli olan, bölgedeki barış ve istikrarın yeniden tesis edilmesi. Bunun için de tüm tarafların aklıselim davranması ve diyalog yolunu açık tutması gerekiyor.
Unutmamak gerekir ki, bu coğrafyada akan her damla kan, tüm insanlığın vicdanında derin yaralar açıyor. Barış, en uzak ihtimal gibi görünse de, umudu kaybetmemek gerekiyor. Belki bir gün, Ortadoğu’da da güneş, barışın ve huzurun aydınlığıyla doğar.