İsrail’den Batı Şeria’da Yeni Arazi Gasbı: Filistinlilerin Topraklarına Askeri Yol İnşası

Yayınlama: 24.07.2025
A+
A-

İsrail makamları, Kalkilya yakınlarındaki Jinsafut köyünde Filistinlilere ait arazilere el koyarak bölgedeki yasadışı yerleşim birimlerini birbirine bağlayacak askeri bir yol inşa etmeyi planlıyor. Bu durum, Batı Şeria’da artan gerilimin ve Filistinlilerin toprak kayıplarının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

İsrail’den Batı Şeria’da Yeni Arazi Gasbı: Filistinlilerin Topraklarına Askeri Yol İnşası

Ankara – Filistin topraklarında tansiyon yeniden yükseliyor. İsrail makamları, Batı Şeria’nın Kalkilya kenti yakınlarındaki Jinsafut köyünde bulunan Filistinlilere ait yaklaşık 7 dönümlük araziye el koyma kararı aldı. Bu karar, Filistinliler için bir darbe daha anlamına geliyor. Köylüler, atalarından kalma topraklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Peki, bu kararın ardında ne yatıyor ve bölge halkı bu duruma nasıl tepki veriyor?

İstimlak Kararının Ardındaki Neden: Askeri Yol Projesi

Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre, İsrail’in bu hamlesinin arkasında bölgedeki iki yasadışı yerleşim birimini birbirine bağlayacak askeri bir yol inşa etme planı bulunuyor. Filistin Yönetimi’ne bağlı Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu, bu yolun, bölgedeki İsrail yerleşimlerinin güvenliğini artırmayı amaçladığını belirtiyor. Ancak Filistinliler, bu durumun kendi hareket özgürlüklerini kısıtlayacağını ve topraklarını daha da parçalayacağını düşünüyor. Sanki birileri, evlerinin önünden geçen yolu kendi keyfine göre çiziyor ve onlara sadece izlemek düşüyor.

Bu askeri yol projesi, sadece bir yol inşaatından ibaret değil. Aynı zamanda, Filistinlilerin yaşam alanlarını daraltma, onları kendi topraklarından uzaklaştırma ve bölgedeki demografik yapıyı değiştirme amacı taşıdığı iddia ediliyor. İsrail’in bu tür adımları, uluslararası hukuk tarafından da eleştiriliyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, İsrail’in işgal altındaki topraklarda yerleşim birimleri inşa etmesinin ve Filistinlilerin topraklarına el koymasının yasadışı olduğunu vurguluyor.

Batı Şeria’da Artan Şiddet Olayları

Bu istimlak kararı, Batı Şeria’da zaten yüksek olan tansiyonu daha da artıracak gibi görünüyor. Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’nun yayınladığı son rapora göre, son altı ayda İsrail ordusu ve yerleşimciler tarafından Filistinlilere yönelik 11 bin 280 saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırılar, sadece fiziksel şiddetle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda Filistinlilerin evlerine, tarlalarına ve iş yerlerine yönelik baskınları, yıkımları ve yağmaları da içeriyor.

Komisyonun raporunda ayrıca, aynı dönemde İsrail yönetiminin 36 farklı kararla Filistinlilere ait 800 dönümden fazla araziye el koyduğu belirtiliyor. Bu rakamlar, İsrail’in Filistin topraklarını sistematik olarak işgal ettiğini ve Filistinlilerin yaşam alanlarını daralttığını gösteriyor. Sanki birileri, Filistinlilerin nefes alabileceği her alanı teker teker kapatmaya çalışıyor.

Filistinlilerin Tepkisi ve Uluslararası Toplumun Rolü

Filistinliler, İsrail’in bu tür adımlarına karşı direnişlerini sürdürüyor. Ancak, ellerindeki imkanlar sınırlı. Uluslararası toplumun bu konuda daha aktif bir rol oynaması ve İsrail’e baskı yapması bekleniyor. Aksi takdirde, bölgedeki gerilim daha da artacak ve barış umutları tamamen suya düşecek gibi görünüyor.

Peki, uluslararası toplum bu konuda ne yapabilir? Öncelikle, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal eden eylemlerine karşı daha sert bir tutum sergilemesi gerekiyor. Ayrıca, Filistinlilere yönelik insani yardımların artırılması ve Filistin ekonomisinin desteklenmesi de büyük önem taşıyor. Unutmamak gerekir ki, adalet ve eşitlik olmadan gerçek bir barışın sağlanması mümkün değil.

Gelecek Ne Gösterecek?

Batı Şeria’daki durumun nereye varacağını kestirmek zor. Ancak, İsrail’in bu tür adımları sürdürmesi halinde, bölgedeki gerilimin daha da artacağı ve yeni bir çatışma dalgasının yaşanabileceği endişesi hakim. Filistinliler, topraklarını ve haklarını korumak için mücadele etmeye devam edecekler. Uluslararası toplumun bu mücadeleye destek vermesi ve adil bir çözüm bulunması için çaba göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, Ortadoğu’da barışın sağlanması hayalden öteye geçemeyecek.

Son olarak, şunu belirtmek gerekir ki, bu sadece bir arazi istimlakı değil, aynı zamanda bir halkın geleceğiyle ilgili bir karar. Filistinlilerin topraklarına sahip çıkma hakkı, uluslararası hukuk tarafından da güvence altına alınmıştır. Bu hakkın korunması, sadece Filistinliler için değil, tüm dünya için bir adalet meselesidir.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130