İsrail, Kalkilya yakınlarındaki Jinsafut köyünde Filistinlilere ait 7 dönüm araziye el koyma kararı aldı. Bu adım, bölgedeki yasadışı yerleşimleri birbirine bağlayacak askeri bir yolun inşası için atıldı.
Özet: İsrail, Kalkilya yakınlarındaki Jinsafut köyünde Filistinlilere ait 7 dönüm araziye el koyma kararı aldı. Bu adım, bölgedeki yasadışı yerleşimleri birbirine bağlayacak askeri bir yolun inşası için atıldı.
Ankara – BHA – Ortadoğu’da tansiyon yine yükseliyor. Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre, İsrail makamları, Batı Şeria’nın Kalkilya kentinin hemen doğusunda yer alan Jinsafut köyünde bulunan Filistinlilere ait yaklaşık 7 dönümlük bir arazinin istimlak edileceğini Filistin tarafına resmen bildirdi. Bu karar, bölgede yaşayan Filistinliler arasında büyük bir tedirginliğe yol açtı. İnsanlar, geçim kaynaklarının ellerinden alınmasının yanı sıra, gelecekteki olası yerleşim genişlemelerinden de endişe ediyor.
Filistin Yönetimi’ne bağlı Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’nun yaptığı açıklamaya göre, bu el koyma kararı, İsrail’in bölgedeki iki yasadışı yerleşim birimini birbirine bağlayacak askeri bir yol inşa etme planının bir parçası. Komisyon yetkilileri, bu tür projelerin Filistin topraklarının daha fazla işgal edilmesi ve bölgedeki demografik yapının değiştirilmesi amacını taşıdığını savunuyor. “Bu sadece bir yol değil, bir işgal planı,” diyen Komisyon Başkanı, uluslararası toplumu bu tür adımlara karşı durmaya çağırdı.
Peki, bu askeri yolun amacı ne? İsrail makamları, yolun güvenlik gerekçesiyle inşa edildiğini belirtiyor. Ancak Filistinliler, bu tür projelerin, bölgedeki yerleşim yerlerini genişletmek ve Filistinlilerin hareket özgürlüğünü kısıtlamak için kullanıldığını iddia ediyor. Yolun güzergahı üzerindeki köylerde yaşayanlar, yolun inşasıyla birlikte topraklarının parçalanacağını ve köylerinin izole edileceğini belirtiyor.
Bu son arazi el koyma kararı, Batı Şeria’da zaten yüksek olan gerilimi daha da artıracağa benziyor. Komisyonun yayınladığı son 6 aylık raporda, İsrail ordusu ve yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik toplamda 11 bin 280 saldırı gerçekleştirdiği belirtiliyor. Bu saldırılar, ev baskınları, gözaltılar, tarım arazilerine zarar verme ve hatta ölümcül şiddet olaylarını içeriyor. Aynı dönemde, İsrail yönetiminin 36 farklı kararla Filistinlilere ait toplam 800 dönümden fazla araziye el koyduğu da raporda yer alıyor.
Bu rakamlar, Batı Şeria’da Filistinlilerin yaşadığı zorlu koşulları gözler önüne seriyor. Bir yandan İsrail ordusunun ve yerleşimcilerin saldırılarıyla mücadele eden Filistinliler, diğer yandan topraklarının sürekli olarak ellerinden alınmasıyla karşı karşıya kalıyor. Bu durum, bölgede yaşayan insanlar arasında büyük bir umutsuzluğa ve öfkeye yol açıyor. Özellikle genç nesiller, geleceğe dair umutlarını yitirdiklerini ve şiddetin tek çözüm yolu olduğunu düşünmeye başladıklarını belirtiyor.
Filistin Yönetimi, bu son arazi el koyma kararına sert tepki gösterdi ve uluslararası toplumu İsrail’e baskı yapmaya çağırdı. Filistin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Uluslararası toplumun sessiz kalması, İsrail’in bu tür hukuksuz eylemlerini cesaretlendirmektedir,” denildi. Bakanlık, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşları, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal eden bu tür adımlarına karşı somut adımlar atmaya çağırdı.
Peki, uluslararası toplum bu çağrıya ne kadar kulak verecek? Geçmişte de benzer çağrılar yapılmış olmasına rağmen, İsrail’in bu tür politikalarında önemli bir değişiklik yaşanmadı. Birçok ülke, İsrail’in güvenliğinin önemini vurgulayarak, Filistinlilere yönelik bu tür uygulamalarına karşı sessiz kalmayı tercih ediyor. Ancak, bazı insan hakları örgütleri ve uluslararası hukuk uzmanları, İsrail’in bu tür eylemlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve savaş suçu teşkil edebileceğini belirtiyor.
Jinsafut köyünde yaşayanlar, topraklarına sahip çıkmak için ellerinden geleni yapacaklarını söylüyor. Köyün muhtarı, “Topraklarımız bizim onurumuzdur. Onları savunmak için her şeyi yapacağız,” diyor. Ancak, İsrail ordusunun ve yerleşimcilerin artan baskısı altında, Filistinlilerin bu mücadeleyi ne kadar sürdürebileceği belirsizliğini koruyor. Batı Şeria’da gerilim tırmanmaya devam ederken, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması giderek zorlaşıyor.