Süleyman Demirel Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı, glokom tedavisinde çığır açacak bir projeye imza attı. Geliştirilen gözlük sayesinde, hastalar cerrahi müdahaleye gerek kalmadan görme yetilerini koruyabilecek.
Isparta’dan gelen bu haber, göz sağlığı sorunları yaşayan binlerce kişi için umut ışığı oldu. Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi’nden bir ekip, glokom hastalığının tedavisinde devrim yaratacak bir projeye imza attı. Prof. Dr. Halil Aşcı’nın liderliğindeki ekip, “Glokom Gözlüğü Tasarımı ve İmalatı” adını verdikleri proje ile hastalara cerrahi müdahale olmaksızın, daha konforlu bir tedavi imkanı sunmayı hedefliyor.
Glokom, göz içi basıncının artması sonucu görme sinirinin zarar görmesiyle ortaya çıkan ve tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar gidebilen ciddi bir göz hastalığı. Türkiye’de ve dünyada milyonlarca insanı etkiliyor. Mevcut tedavi yöntemleri genellikle göz damlaları, lazer tedavisi veya cerrahi müdahalelerden oluşuyor. Ancak bu yöntemlerin her biri farklı yan etkilere sahip olabiliyor ve her hasta için uygun olmayabiliyor.
İşte tam da bu noktada, SDÜ’deki bilim insanlarının geliştirdiği “Glokom Gözlüğü” devreye giriyor. Bu gözlük, düşük seviyeli ultrasonik ses ve darbeli manyetik alan teknolojilerini bir araya getirerek göz içi basıncını düzenlemeyi ve sinir hasarını önlemeyi amaçlıyor. Yani, hastalar için pratik, yan etkisiz ve cerrahi müdahale gerektirmeyen bir tedavi seçeneği sunuyor.
Peki, bu gözlük tam olarak nasıl çalışacak? Prof. Dr. Aşcı ve ekibi, düşük seviyeli ultrasonik ses ve darbeli manyetik alanların göz içi basıncını düşürmede ve sinir hücrelerini korumada etkili olduğunu düşünüyor. Gözlük, bu teknolojileri kullanarak göz içindeki sıvının dengesini sağlamayı ve böylece görme sinirine zarar veren basıncı azaltmayı hedefliyor. Bu sayede glokomun ilerlemesi yavaşlatılabilecek ve hatta durdurulabilecek.
Projenin en dikkat çekici yanlarından biri, farklı disiplinlerden uzmanların bir araya gelerek oluşturduğu güçlü bir ekip tarafından yürütülmesi. Projede, Prof. Dr. Selçuk Çömlekçi, Prof. Dr. Özlem Özmen, Doç. Dr. Dilek Özkaya, Doç. Dr. Muhammet Yusuf Tepebaşı, Doç. Dr. İlter İlhan, Doç. Dr. Gülşah Usta Sofu, Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Geçin, Arş. Gör. Dr. Orhan Berk İmeci, Doktora Öğrencisi Esma Selçuk, Yüksek Mühendis Rümeysa Taner, Yüksek Lisans Öğrencisi Abdurrahman Gülal ve Veteriner Teknisyen Alaattin Gelendos gibi isimler yer alıyor.
Proje ekibinin temel amacı, patentlenebilir bir ürün geliştirmek, prototip üretimi yapmak ve bilimsel olarak bu ürünün etkinliğini kanıtlamak. SDÜ yetkilileri, bu projenin üniversitenin akademik itibarını artıracağını ve sağlık alanındaki bilimsel katkılarını daha da güçlendireceğini belirtiyor.
Konuyla ilgili görüştüğümüz bir göz hastalıkları uzmanı, bu tür yenilikçi yaklaşımların glokom tedavisinde önemli bir adım olabileceğini söylüyor. “Glokom, erken teşhis ve tedavi ile kontrol altında tutulabilen bir hastalık. Ancak mevcut tedavi yöntemlerinin bazı dezavantajları var. Bu nedenle, cerrahi müdahale gerektirmeyen ve yan etkisi az olan alternatif tedavi yöntemleri büyük önem taşıyor,” diyor uzman.
Peki, bu habere vatandaşlar nasıl tepki veriyor? Isparta’da yaşayan ve glokom hastası olan Ayşe Teyze, “Yıllardır bu hastalıkla mücadele ediyorum. Göz damlaları kullanıyorum ama bazen yan etkileri oluyor. Eğer bu gözlük gerçekten işe yararsa, bizim için büyük bir kolaylık olur,” diyor. Bir başka glokom hastası olan Ali Bey ise, “Cerrahi müdahaleden korkuyorum. Bu gözlük sayesinde ameliyat olmadan tedavi olabilmek harika olurdu,” şeklinde konuşuyor.
Bu proje, sadece Isparta için değil, tüm Türkiye ve dünyadaki glokom hastaları için umut vadediyor. Eğer proje başarıyla tamamlanır ve gözlük kullanıma sunulursa, milyonlarca insan görme yetisini daha uzun süre koruyabilecek. SDÜ’deki bilim insanlarının bu önemli çalışmasının sonuçlarını merakla bekliyoruz.
Şimdi gözler, bu umut vadeden projenin ilerleyen aşamalarında. Gözlük ne zaman kullanıma sunulacak, maliyeti ne olacak gibi soruların cevapları merakla bekleniyor. Ancak şimdiden, Isparta’dan yükselen bu bilimsel ışık, glokomla mücadele edenlere yeni bir umut kapısı araladı.