İspanya Ulusal Mahkemesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında Gazze’ye insani yardım götüren Madleen gemisine yapılan müdahaleyle ilgili cezai soruşturma başlattı. Karar, uluslararası hukuk ihlallerine karşı önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Özet: İspanya Ulusal Mahkemesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında Gazze’ye insani yardım götüren Madleen gemisine yapılan müdahaleyle ilgili cezai soruşturma başlattı. Karar, uluslararası hukuk ihlallerine karşı önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Madrid’den gelen son dakika haberine göre, İspanya Ulusal Mahkemesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında şok bir karar aldı. Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili ve avukat Jaume Asens’in sosyal medya platformu X üzerinden duyurduğu bu gelişmeye göre, Netanyahu, Gazze’ye insani yardım götürmek isteyen “Madleen” adlı gemiye yapılan müdahale nedeniyle soruşturulacak. İspanyol aktivist Sergio Toribio ve “Arap Davasıyla Dayanışma Komitesi” adına yapılan şikayet, mahkeme tarafından ciddiye alındı ve cezai soruşturma başlatılmasına karar verildi. Peki, bu karar ne anlama geliyor ve bundan sonra neler olacak?
Mahkeme kararının gerekçesi, Madleen gemisine yapılan müdahalenin olası suç teşkil etmesi. Soruşturma, İsrail güçlerinin kullandığı insansız hava araçlarından (İHA), göz yaşartıcı gaz kullanımına ve gemide bulunan 12 aktivistin yasa dışı bir şekilde gözaltına alınmasına kadar geniş bir yelpazeyi kapsayacak. Gözler şimdi, bu soruşturmanın seyrine çevrilmiş durumda. Soruşturmanın nasıl ilerleyeceği, hangi delillerin toplanacağı ve tanıkların nasıl dinleneceği merakla bekleniyor.
Avukat Jaume Asens, kararın ardından yaptığı açıklamada, İsrail’in uluslararası hukuk çerçevesinde cezasız kalmasına karşı önemli bir adım atıldığını vurguladı. Asens, “Devletler görevlerini yerine getirmediğinde, etik, hukuki ve siyasi sorumluluğu yerine getirmek sivil toplumun görevidir. Umuyoruz ki bu girişim diğer ülkelere de örnek olur ve Netanyahu adaletle yüzleşmeden Avrupa’ya adım atamaz” ifadelerini kullandı. Bu sözler, kararın sadece İspanya için değil, uluslararası hukuk ve insan hakları savunucuları için de bir umut ışığı olduğunu gösteriyor.
Peki, Madleen gemisi olayı tam olarak neydi? “Özgürlük Filosu Koalisyonu” (Freedom Flotilla Coalition) tarafından organize edilen bu yardım misyonu, abluka altındaki Gazze’ye insani yardım malzemeleri ulaştırmayı amaçlıyordu. 18 metrelik Madleen gemisi, 1 Haziran’da İtalya’nın Katanya kentinden hareket etmişti. Ancak, İsrail ordusu 9 Haziran’da Gazze’ye doğru ilerleyen gemiye müdahale etti ve içindeki 12 gönüllüyü alıkoydu. Gönüllülerden dördü 10 Haziran sabahı sınır dışı edilirken, geri kalanların serbest bırakılması ise 16 Haziran’da gerçekleşmişti. Bu müdahale, uluslararası kamuoyunda büyük tepkilere yol açmış ve İsrail’in Gazze ablukası bir kez daha tartışma konusu olmuştu.
İspanya’nın bu kararı, uluslararası alanda nasıl yankı bulacak? Birçok hukukçu ve siyaset bilimci, bu soruşturmanın emsal teşkil edebileceğini ve diğer ülkelerde de benzer girişimlerin önünü açabileceğini düşünüyor. Uluslararası hukuk uzmanları, bu kararın, devletlerin evrensel yargı yetkisini kullanmasının önemli bir örneği olduğunu belirtiyor. Evrensel yargı yetkisi, bir devletin, işlendiği yer ve failin veya mağdurun uyruğu ne olursa olsun, belirli ağır suçlar (soykırım, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar gibi) hakkında yargılama yetkisine sahip olması anlamına geliyor. Bu yetki, uluslararası hukukun temel prensiplerinden biri olarak kabul ediliyor ve insan hakları ihlallerine karşı mücadelede önemli bir araç olarak görülüyor.
Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında, İsrail hükümetinin ve Başbakan Netanyahu’nun nasıl bir savunma stratejisi izleyeceği merak konusu. İsrail’in bu karara nasıl bir tepki vereceği, soruşturmanın seyrini doğrudan etkileyebilir. Uluslararası ilişkiler uzmanları, bu durumun İspanya-İsrail ilişkilerinde gerginliğe yol açabileceğini öngörüyor. Ancak, İspanya hükümetinin, hukukun üstünlüğüne ve uluslararası hukuka olan bağlılığını vurgulayarak, soruşturmanın bağımsız bir şekilde yürütülmesini sağlayacağı belirtiliyor.
Bu soruşturma, sadece hukuki bir süreç değil, aynı zamanda etik ve siyasi bir tartışma zemini de oluşturuyor. Sivil toplum kuruluşları, insan hakları örgütleri ve uluslararası kamuoyu, soruşturmanın adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini talep ediyor. Gazze’ye yönelik ablukanın uluslararası hukuka uygunluğu, insani yardımın engellenmesinin suç teşkil edip etmediği gibi sorular, bu soruşturma sürecinde yeniden gündeme gelecek. Sonuç olarak, İspanya’nın Netanyahu hakkında başlattığı bu soruşturma, uluslararası hukuk, insan hakları ve siyasi ilişkiler açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.