Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, eski Başbakan Erhürman’ın açıklamalarına sert tepki göstererek, “Halkı yanıltmaya yönelik” ifadeler kullandığını savundu. Tatar, Erhürman’ın federasyon önerileriyle ilgili sözlerini de eleştirerek, Kıbrıs Türk halkının kendi devletine sahip onurlu bir halk olduğunu vurguladı.
Ankara – Kıbrıs siyaseti, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eski Başbakan Tufan Erhürman’a yönelik sert eleştirileriyle yeniden alevlendi. Tatar, Erhürman’ın son açıklamalarının “halkı yanıltmaya yönelik” olduğunu belirterek, tartışmanın fitilini ateşledi. Bu çıkış, adadaki siyasi tansiyonu yükseltirken, yaklaşan seçimler öncesinde de önemli bir dönemeç olarak değerlendiriliyor.
Cumhurbaşkanı Tatar, yazılı bir açıklama yaparak Erhürman’ın sözlerine yanıt verdi. Açıklamasında, “Bu ifadelerime tepki göstermesi kendisinde bir sarsıntı yaratmış görünüyor. Doğrular karşısında oyun bozulunca ‘incinmiş’ bir tavır içine girmiştir” ifadelerini kullandı. Tatar’ın bu sözleri, Erhürman’a yönelik doğrudan bir gönderme olarak yorumlandı. Siyasi kulislerde, bu sert üslubun seçim öncesi stratejik bir hamle olup olmadığı tartışılıyor.
Tatar, tartışmayı kişiselleştiren ve seviyeyi düşürenin Erhürman olduğunu savunarak, “Oysa halkımız çok iyi biliyor ki tartışmayı kişiselleştiren ve seviyeyi düşüren kendisidir” dedi. Bu sözler, Tatar’ın Erhürman’ı kamuoyu önünde zor durumda bırakma çabası olarak değerlendiriliyor. Vatandaşlar ise, bu tür polemiklerin çözüm odaklı siyasetin önüne geçtiği görüşünde.
Açıklamasında, Kıbrıs Türk halkının iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğunu vurgulayan Tatar, “İyi niyetimin suistimal edilmesine ve halkın gözlerinin içine bakılarak yalan söylenmesine asla izin vermem. Her sözüm ve duruşum bu sorumluluğun gereğidir” ifadelerini kullandı. Bu sözlerle, Tatar’ın hem kendi pozisyonunu güçlendirmeye çalıştığı, hem de Erhürman’ı yalancılıkla suçlayarak kamuoyu nezdindeki itibarını zedelemeyi hedeflediği belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs meselesinde federasyon önerilerinin artık tükenmiş olduğunu da dile getirdi. “Rum tarafının yıllardır sürdürdüğü federasyon masalıyla hiçbir yere varılamaz” diyen Tatar, bu yaklaşımın izolasyonların ve ambargoların devamını normalleştirmekten başka bir işe yaramadığını savundu. Tatar, Kıbrıs Türk halkının azınlık değil, kendi devletine ve egemenliğine sahip onurlu bir halk olduğunu vurguladı. Bu açıklama, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik farklı yaklaşımların seçim öncesi yeniden gündeme geldiğini gösteriyor.
Peki, Tatar’ın bu çıkışının ardında ne yatıyor? Siyasi analistler, Tatar’ın bu sert tutumunun, yaklaşan seçimlerde milliyetçi oyları konsolide etme amacını taşıdığını düşünüyor. Federasyon konusundaki ısrarlı eleştirileri de, bu stratejinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Erhürman’ın televizyon programı çağrısına da değinen Tatar, bu konudaki iddiaları reddederek, “Halkın içinden gelen bir siyasetçi olarak bu çağrıdan ancak memnuniyet duyarım. Hiç merak etmesin, zamanı geldiğinde televizyon davetini bizzat ben yapacağım” dedi. Bu sözler, Tatar’ın Erhürman’la kamuoyu önünde tartışmaya hazır olduğunu gösteriyor. Ancak, bu tür tartışmaların içeriği ve seviyesi, kamuoyunda endişe yaratabiliyor.
Vatandaşlar, siyasetçilerin polemikler yerine, Kıbrıs’ın geleceğine yönelik somut projelerle gündeme gelmesini bekliyor. Özellikle genç nesil, adadaki sorunların çözümü için daha yapıcı ve diyalog odaklı bir yaklaşım görmek istiyor.
Seçimlerin bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Tatar, “Halkımız, artık Rum’un statükosuna değil, kendi devletine, egemenliğine ve çocuklarının geleceğine sahip çıkacaktır. Büyük değişimden yana tavır koyacaktır” şeklinde konuştu. Bu sözler, Tatar’ın seçimlerde Kıbrıs Türk halkının desteğini alacağına olan inancını yansıtıyor. Ancak, seçim sonuçlarının ne olacağı, Kıbrıs’ın geleceği açısından büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Tatar’ın Erhürman’a yönelik sert eleştirileri, Kıbrıs siyasetinde yeni bir sayfa açtı. Bu gelişmelerin, yaklaşan seçimler üzerindeki etkileri merakla bekleniyor. Halkın beklentisi ise, siyasetçilerin polemikler yerine, Kıbrıs’ın refahı ve geleceği için somut adımlar atması.