Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, eski Başbakan Erhürman’ın açıklamalarına sert tepki göstererek, “Halkı yanıltmaya yönelik” ifadeler kullandığını savundu. Tatar, federasyon görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını ve Kıbrıs Türk halkının kendi devletine sahip çıkacağını vurguladı.
Ankara, 15 Eylül 2025 – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile eski Başbakan Tufan Erhürman arasında sert bir polemik yaşanıyor. Tatar, Erhürman’ın son açıklamalarına yazılı bir açıklama ile yanıt vererek, Erhürman’ın ifadelerinin “halkı yanıltmaya yönelik” olduğunu savundu. Tartışmanın fitili, Erhürman’ın Kıbrıs sorunu ve federasyon görüşmeleri hakkındaki değerlendirmeleriyle ateşlendi.
Tatar, açıklamasında Erhürman’ın sözlerine gösterdiği tepkinin Erhürman’da bir “sarsıntı” yarattığını belirterek, “Bu ifadelerime tepki göstermesi kendisinde bir sarsıntı yaratmış görünüyor. Doğrular karşısında oyun bozulunca ‘incinmiş’ bir tavır içine girmiştir” dedi. Tatar, tartışmayı kişiselleştirenin ve seviyeyi düşürenin Erhürman olduğunu iddia etti. Bu çıkış, adadaki siyasi tansiyonu bir anda yükseltmiş durumda. Vatandaşlar, sosyal medyada ve kahve sohbetlerinde bu konuyu hararetle tartışıyor.
Tatar’ın açıklamaları, adadaki siyasi arenada uzun süredir devam eden gerginliğin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Özellikle Kıbrıs sorununun çözümü ve federasyon görüşmeleri konusundaki farklı yaklaşımlar, siyasi aktörler arasındaki ayrışmayı derinleştiriyor. Ankara’dan gelen destek mesajları ise Tatar’ın pozisyonunu güçlendiriyor.
Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamasında Kıbrıs Türk halkının iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğunu vurgulayarak, “İyi niyetimin suistimal edilmesine ve halkın gözlerinin içine bakılarak yalan söylenmesine asla izin vermem. Her sözüm ve duruşum bu sorumluluğun gereğidir” ifadelerini kullandı. Tatar’ın bu sözleri, hem Erhürman’a yönelik bir gönderme hem de kendi pozisyonunu ve sorumluluğunu vurgulama amacı taşıyor. Vatandaşlar arasında Tatar’ın bu açıklamalarına destek verenler kadar, eleştirenler de bulunuyor. Özellikle genç nesil, adanın geleceğiyle ilgili farklı senaryoları merakla takip ediyor.
Kıbrıs meselesinin en tartışmalı konularından biri olan federasyon önerileri, Tatar’ın açıklamalarıyla yeniden gündeme geldi. Tatar, “Rum tarafının yıllardır sürdürdüğü federasyon masalıyla hiçbir yere varılamaz” diyerek, bu konudaki umutların tükendiğini belirtti. Bu yaklaşımın, izolasyonların ve ambargoların devamını normalleştirmekten başka bir işe yaramadığını savunan Tatar, Kıbrıs Türk halkının azınlık değil, kendi devletine ve egemenliğine sahip onurlu bir halk olduğunu vurguladı. Peki, bu açıklamalar ne anlama geliyor? Tatar, federasyon seçeneğini tamamen mi dışlıyor, yoksa farklı bir çözüm arayışında mı? Bu sorular, adadaki siyasi çevrelerde ve uluslararası arenada yankı bulmaya devam ediyor.
Tartışmanın bir diğer boyutu ise televizyon programı çağrısı oldu. Erhürman’ın televizyon programı davetine değinen Tatar, bu konudaki iddiaları reddederek, “Halkın içinden gelen bir siyasetçi olarak bu çağrıdan ancak memnuniyet duyarım. Hiç merak etmesin, zamanı geldiğinde televizyon davetini bizzat ben yapacağım” dedi. Bu sözler, yakın zamanda Tatar ve Erhürman’ın bir televizyon programında karşı karşıya gelebileceği sinyalini veriyor. Böyle bir programın, Kıbrıs sorunu ve adanın geleceği hakkında kamuoyunu bilgilendirmesi ve farklı görüşlerin tartışılması açısından önemli bir fırsat olacağı düşünülüyor.
Tatar, yaklaşan seçimlerin bir dönüm noktası olduğunu belirterek, “Halkımız, artık Rum’un statükosuna değil, kendi devletine, egemenliğine ve çocuklarının geleceğine sahip çıkacaktır. Büyük değişimden yana tavır koyacaktır” şeklinde konuştu. Bu sözler, Tatar’ın seçimlerde Kıbrıs Türk halkının desteğini alarak, adada yeni bir dönemin başlayacağına inandığını gösteriyor. Seçim sonuçları, adanın geleceği ve Kıbrıs sorununun çözümü açısından belirleyici olacak. Vatandaşlar, sandıkta tercihlerini yaparak, adanın geleceğine yön verecek.
Sonuç olarak, Tatar ve Erhürman arasındaki bu sert polemik, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik farklı yaklaşımları ve adadaki siyasi gerginliği bir kez daha gözler önüne serdi. Tarafların açıklamaları, adadaki siyasi atmosferi daha da ısıtırken, yaklaşan seçimlerin önemi de bir kez daha vurgulanmış oldu.