Can Holding’e yönelik operasyon devam ederken, holdingin yöneticilerinden Mehmet Kenan Tekdağ jandarmadaki ifadesinde sessiz kalmayı tercih etti. Operasyon kapsamında aranan bir diğer şüpheli Mehmet Kaya ise Ağrı’da yakalandı.
Can Holding soruşturmasında sıcak gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Mali Suçlarla Mücadele ekiplerinin büyük bir operasyonla el koyduğu 121 şirketin akıbeti merak konusu olurken, gözaltındaki isimlerden Mehmet Kenan Tekdağ’ın jandarmada ifade vermeyi reddetmesi kafaları karıştırdı. Öte yandan, soruşturma kapsamında firari olarak aranan Mehmet Kaya ise Ağrı’da yakalanarak adalete teslim edildi.
Hatırlanacağı üzere, Can Holding ve bünyesindeki şirketlere yönelik operasyon, suç örgütü kurmak, yönetmek, örgütsel faaliyetler çerçevesinde dolandırıcılık ve kaçakçılık yapmak iddialarıyla başlatılmıştı. Savcılık, holding bünyesindeki şirketlerin elde ettiği gelirlerin kaynağının şüpheli olduğunu ve bu gelirlerin yasa dışı faaliyetlerden elde edildiğini düşünüyor. Bu kapsamda, holdinge bağlı 121 şirkete mahkeme kararıyla el konulmuştu. El konulan şirketlerin faaliyet alanları oldukça geniş bir yelpazeye yayılıyor; inşaattan enerjiye, tekstilden gıdaya kadar birçok sektörde faaliyet gösteren şirketler bulunuyor.
Peki, bu kadar çok şirkete el konulması ne anlama geliyor? Hukukçulara göre, bu durum şirketlerin yönetiminin devlet kontrolüne geçmesi demek. Kayyum atanarak şirketlerin faaliyetlerinin yasal çerçevede yürütülmesi ve elde edilen gelirlerin devlet kontrolünde tutulması amaçlanıyor. El konulan şirketlerde çalışan binlerce işçinin de geleceği belirsizliğini koruyor. Sendika temsilcileri, işçilerin haklarının korunması ve mağduriyet yaşanmaması için yetkililerle görüşmeler yaptıklarını belirtiyor.
Soruşturmanın kilit isimlerinden Mehmet Kenan Tekdağ’ın jandarmada ifade vermeyi reddetmesi, soruşturmanın seyrini değiştirebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Tekdağ’ın avukatları konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmazken, Tekdağ’ın susma hakkını kullandığı düşünülüyor. Ancak, Tekdağ’ın bu tutumu, aleyhine delil olarak kullanılabilecek mi, bu da merak konusu. Hukukçular, susma hakkının sanığın en doğal haklarından biri olduğunu, ancak bu durumun mahkeme tarafından farklı şekillerde yorumlanabileceğini belirtiyor.
Tekdağ’ın ifade vermeyi reddetmesinin ardında yatan nedenler hakkında çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. Bazılarına göre, Tekdağ, soruşturmayı yönlendirmek ve diğer şüphelilerin durumunu etkilemek amacıyla böyle bir karar aldı. Bazılarına göre ise, Tekdağ, kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmiyor ve bu nedenle ifade vermeyi reddediyor. Gerçek ne olursa olsun, Tekdağ’ın bu hamlesi, soruşturmanın daha da derinleşmesine ve karmaşıklaşmasına neden olacak gibi görünüyor.
Soruşturma kapsamında firari olarak aranan Mehmet Kaya’nın Ağrı’da yakalanması ise, soruşturma ekipleri için önemli bir başarı olarak değerlendiriliyor. Kaya’nın yakalanmasıyla birlikte, soruşturmanın daha da ilerleyeceği ve yeni bilgilere ulaşılacağı tahmin ediliyor. Kaya’nın emniyetteki ifadesinde neler söyleyeceği, soruşturmanın geleceği açısından büyük önem taşıyor. Kaya’nın, diğer şüphelilerle ilgili önemli bilgiler vermesi ve soruşturmanın seyrini değiştirmesi bekleniyor.
Ağrı’da yakalanan Mehmet Kaya’nın, bölgedeki bazı iş çevreleriyle yakın ilişkileri olduğu biliniyor. Kaya’nın Ağrı’da saklanmasına kimlerin yardım ettiği, soruşturma ekipleri tarafından titizlikle araştırılıyor. Bu kapsamda, Ağrı’da da bazı gözaltıların yaşanabileceği belirtiliyor.
Can Holding soruşturması, Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşmüş durumda. Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte, yeni gözaltıların yaşanabileceği ve soruşturmanın daha da genişleyebileceği konuşuluyor. Özellikle, holding bünyesindeki şirketlerde görev yapan yöneticilerin ve çalışanların ifadeleri, soruşturmanın seyrini belirleyecek gibi görünüyor. Soruşturma kapsamında, holdingin finans kaynakları, para transferleri ve diğer şüpheli işlemler mercek altına alınmış durumda.
Vatandaşlar, soruşturmanın şeffaf bir şekilde yürütülmesini ve suçluların en kısa sürede cezalandırılmasını bekliyor. Soruşturmanın, sadece Can Holding ile sınırlı kalmayıp, benzer suç örgütlerinin de ortaya çıkarılmasına katkı sağlaması umuluyor. Unutmayalım ki, bu tür soruşturmalar, sadece suçluların cezalandırılmasıyla kalmayıp, aynı zamanda toplumun adalet duygusunu da güçlendiriyor.