Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’da düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin yürüttüğü yoğun diplomasi trafiğine değinirken, İsrail’in Suriye’deki istikrarsızlık yaratma çabalarına dikkat çekti ve Gazze’deki durumun tüm insanlığın sorunu olduğunu vurguladı. Fidan ayrıca, Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakerelere ev sahipliği yapacaklarını ve İran’la ilgili görüşmelerin İstanbul’da süreceğini belirtti.
Ankara, 22 Temmuz 2025 – Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bugün başkentte düzenlediği basın toplantısında hem bölgesel hem de küresel ölçekte önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin yoğun diplomasi trafiği yürüttüğünü belirten Fidan, özellikle Rusya-Ukrayna müzakereleri, İran’ın nükleer programı ve Ortadoğu’daki gelişmeler üzerine dikkat çekici değerlendirmeler yaptı. Bakan Fidan’ın açıklamaları, Ankara’nın dış politikadaki aktif rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Bakan Fidan, konuşmasına Türkiye’nin bu hafta yoğun bir diplomasi trafiği içerisinde olduğunu vurgulayarak başladı. “Bu hafta, Rusya ve Ukrayna arasındaki üçüncü tur müzakerelere ev sahipliği yapıyoruz. Aynı zamanda, Cuma günü de İran’la ilgili müzakereler İstanbul’da gerçekleştirilecek,” dedi. Bu açıklamalar, Ankara’nın uluslararası arenada arabulucu rolünü üstlenmeye devam ettiğini gösteriyor. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı başladığından beri Türkiye, her iki tarafla da iyi ilişkilerini koruyarak, ateşkesin sağlanması ve kalıcı barışın tesis edilmesi için yoğun çaba sarf ediyor. Peki bu müzakerelerden somut bir sonuç çıkacak mı? Gözler, önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmelere çevrilmiş durumda.
Fidan, Türkiye’nin İran’ın nükleer tesisleriyle ilgili meselelerin her zaman diplomatik yollarla çözülmesinden yana olduğunu da sözlerine ekledi. Bu, Ankara’nın bölgedeki gerginlikleri azaltma ve diyalog yoluyla çözüm bulma konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyor. Unutmayalım ki, İran’ın nükleer programı uzun yıllardır uluslararası toplumun gündeminde olan hassas bir konu. Türkiye, bu konuda dengeli bir yaklaşım sergileyerek, hem İran’la ilişkilerini koruyor hem de nükleer silahlanmanın önüne geçilmesi için çaba gösteriyor.
Bakan Fidan’ın değindiği bir diğer önemli konu ise Gazze’deki durum oldu. “Yakın bölgelerde en yakından takip ettiğimiz meselelerden biri Gazze. Burada yaşanan soykırım artık sadece bir bölge meselesi değil, tüm insanlığın ortak sorunudur,” ifadelerini kullandı. Bu sözler, Türkiye’nin Gazze’deki insanlık dramına karşı duyduğu derin üzüntüyü ve uluslararası topluma yaptığı çağrıyı net bir şekilde ortaya koyuyor. Gazze’de yaşananlar, sadece Filistinlileri değil, vicdan sahibi herkesi derinden etkiliyor. Peki, uluslararası toplum bu çağrıya ne kadar kulak verecek? İşte asıl soru bu.
Gazze’deki durumun vahameti her geçen gün artarken, Türkiye bölgeye insani yardım göndermeye ve diplomatik girişimlerde bulunmaya devam ediyor. Ancak, bu çabaların yeterli olup olmadığı tartışma konusu. Bölgedeki tansiyonun düşürülmesi ve kalıcı bir çözüm bulunması için daha fazla uluslararası işbirliğine ihtiyaç var.
Fidan’ın açıklamalarındaki en dikkat çekici noktalardan biri, İsrail’in Suriye’deki faaliyetlerine yönelik eleştirileri oldu. “İsrail’in istikrarsızlık yaratmaya çalıştığı bir diğer alan da Suriye’dir. Özellikle ülkenin güneyinde yaşanan gelişmeleri başından beri yakından takip ediyoruz. İsrail, Dürziler’i koruma bahanesiyle düzenlediği saldırılarla olayları farklı bir boyuta taşımıştır. Bu, Suriye’yi bölmeye yönelik açık bir stratejidir,” şeklinde konuştu. Bu sözler, Ankara’nın İsrail’in bölgedeki politikalarına duyduğu rahatsızlığı açıkça gösteriyor.
Suriye’deki iç savaşın devam ettiği ve farklı aktörlerin çıkarlarının çatıştığı bir ortamda, İsrail’in bölgedeki faaliyetleri daha da karmaşık bir hal alıyor. İsrail’in Dürzileri koruma bahanesiyle Suriye’ye yönelik saldırıları, bölgedeki dengeleri bozma ve yeni çatışma alanları yaratma potansiyeli taşıyor. Peki, Türkiye bu duruma karşı nasıl bir tutum sergileyecek? Ankara’nın Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma konusundaki kararlılığı, önümüzdeki dönemde atılacak adımlarla daha da belirginleşecek gibi duruyor.
Bakan Fidan’ın açıklamaları, Türkiye’nin dış politikadaki aktif ve yapıcı rolünü bir kez daha teyit ediyor. Ankara, hem bölgesel hem de küresel sorunlara çözüm bulmak için yoğun çaba sarf ederken, uluslararası toplumla işbirliği yapmaya ve diyalog kanallarını açık tutmaya devam ediyor. Ancak, bölgedeki karmaşık durum ve farklı aktörlerin çıkarları, Türkiye’nin işini zorlaştırıyor. Önümüzdeki dönemde, Ankara’nın diplomasi trafiği daha da yoğunlaşacak ve bölgedeki gelişmeler yakından takip edilecek gibi görünüyor.