Cumhurbaşkanı Erdoğan, IDEF 2025’in açılışında yaptığı konuşmada, fuarın sadece bir ticaret alanı olmadığını, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin bir göstergesi olduğunu vurguladı. Erdoğan, fuarın küresel bir marka haline geldiğini ve uzun vadeli iş birliklerine açık olduklarını belirtti.
ANKARA – İstanbul’da bugün kapılarını açan Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF 2025, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla başladı. Erdoğan, açılış konuşmasında fuarın önemine dikkat çekerek, “Türkiye’nin yanı sıra dünyanın farklı ülkelerinden fuarımıza teşrif eden her bir misafirimize, kültür, medeniyet ve teknolojinin buluştuğu şehir olan İstanbul’umuza hoş geldiniz diyorum” ifadelerini kullandı. Fuarın, savunma sanayiinde iş birliği ve ortaklıkların geliştirilmesi için önemli bir platform olduğunu belirten Erdoğan, yapılacak görüşmelerin tüm taraflar için hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, IDEF’in artık küresel bir marka haline geldiğini vurgulayarak, organizasyonun başarısında emeği geçen Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nı tebrik etti. Erdoğan, fuarda en son teknolojiye sahip ürünlerini sergileyen tüm firmalara da teşekkürlerini iletti. Bu yılki fuarın katılım rekoru kırdığını ve yoğun ilgi gördüğünü de sözlerine ekledi.
Peki, IDEF’i bu kadar önemli kılan ne? Sadece bir savunma sanayii fuarı mı, yoksa daha fazlası mı? Erdoğan’ın konuşması bu sorunun cevabını net bir şekilde veriyor.
Erdoğan, konuşmasının en dikkat çekici bölümünde, fuarın sadece savunma ürünlerinin tanıtıldığı ticari bir alan olmadığını özellikle vurguladı. “Bugün burada sadece Türk savunma sanayinin gelişimine değil, aynı zamanda bir milletin bağımsızlık yürüyüşüne şahitlik ediyoruz. Kendi gök kubbesinde kendi kanatlarıyla yükselen bir ülkenin hikayesini görüyoruz” dedi. Bu sözler, Türkiye’nin savunma sanayiindeki atılımının, sadece ekonomik bir başarı hikayesi olmadığını, aynı zamanda ülkenin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin de bir parçası olduğunu gösteriyor.
Vatandaşın aklında şu soru belirebilir: Savunma sanayii ve bağımsızlık arasında nasıl bir bağ var? Cevap basit: Kendi savunma sistemlerini üretebilen bir ülke, dışa bağımlılıktan kurtulur ve kendi kararlarını daha özgürce verebilir. Bu da, ülkenin uluslararası arenadaki gücünü ve itibarını artırır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılki IDEF’e katılımın rekor seviyede olduğunu belirterek, 99 ülke ve uluslararası kuruluştan 219 heyeti temsilen 937 kişinin fuara katıldığını açıkladı. Ayrıca, 1000’e yakın yerli ve 400’ün üzerinde yabancı firmanın, kara, hava, deniz, uzay ve siber güvenlik alanlarında geliştirdikleri ürünleri altı gün boyunca sergileyeceğini söyledi. Pazar gününe kadar 120 bini aşkın profesyonel ziyaretçinin fuarı gezmesi bekleniyor.
Bu rakamlar, IDEF’in uluslararası alandaki önemini ve Türkiye’nin savunma sanayiindeki yükselişini açıkça ortaya koyuyor. Fuar, sadece ürünlerin sergilendiği bir platform olmanın ötesinde, ülkeler arasındaki iş birliği ve ortaklıkların geliştirilmesi için de önemli bir zemin hazırlıyor.
Erdoğan, konuşmasının sonunda kalıcı ve uzun vadeli iş birliklerinin önemine değinerek, “Hep söylediğim gibi, mesele alışveriş yapmak değildir. Asıl mesele, kazan-kazan temelinde uzun vadeli ortaklıklar tesis edebilmektir. Türkiye olarak biz buna hazırız ve çok yönlü iş birliklerine açığız” ifadelerini kullandı. Bu sözler, Türkiye’nin savunma sanayiinde sadece alıcı değil, aynı zamanda güvenilir bir ortak olma vizyonunu da ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, IDEF 2025, Türkiye’nin savunma sanayiindeki başarılarını sergilemenin yanı sıra, ülkenin bağımsızlık mücadelesinin de bir sembolü haline geldi. Fuar, hem ticari iş birlikleri için bir fırsat sunuyor, hem de Türkiye’nin uluslararası arenadaki gücünü ve itibarını artırıyor.