Dünya Sağlık Örgütü, Gazze’de yetersiz beslenme nedeniyle bu yıl 206 kişinin hayatını kaybettiğini ve durumun giderek kötüleştiğini duyurdu. Acil ateşkes ve insani yardım çağrıları yükseliyor.
Ankara, 22 Ağustos 2025 – Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze Şeridi’ndeki insani krizin boyutlarını gözler önüne serdi. BM Cenevre Ofisi’nde düzenlenen haftalık basın toplantısında konuşan DSÖ Filistin Temsilcisi Rik Peeperkorn, Gazze’de bu yılın başından beri yetersiz beslenme nedeniyle 206 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Bu acı tablo, bölgedeki kıtlık tehlikesinin ne denli ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha ortaya koydu.
Peeperkorn, Birleşmiş Milletler’in (BM) desteklediği Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) raporuna dikkat çekti. Rapora göre, 15 Ağustos itibarıyla Gazze kentinde kıtlık, “felaket seviyesi” olarak resmen doğrulandı. Bu, bölgede yaşayan insanların hayatta kalma mücadelesinin ne kadar zorlu olduğunu gösteriyor. Sadece karınlarını doyurabilmek için her gün umutla bekleyen binlerce insan var.
DSÖ temsilcisi Peeperkorn, yaşananların doğal bir felaket olmadığını, aksine insan eliyle yaratılan bir kriz olduğunu vurguladı. “Bu, insan yapımı bir kriz ve tersine çevrilmeli. Harekete geçme zamanı şimdi, gecikmeden ve bahanelere başvurmadan,” diyerek uluslararası topluma acil müdahale çağrısında bulundu. Sanki bir yangın var ve herkes sadece seyrediyor. Oysa su taşıyacak birileri olsa, belki de alevler sönecek.
Gelecek yılın Haziran ayına kadar 5 yaş altındaki en az 132 bin çocuğun akut yetersiz beslenme nedeniyle ölüm riski altında olduğu belirtiliyor. Bu sayı, Mayıs ayında yapılan tahminlerin iki katı. Düşünsenize, minicik bedenler açlıkla mücadele ediyor, oyun oynamaları, gülmeleri gereken yaşta hayata tutunmaya çalışıyorlar. Bu durum, vicdan sahibi herkesi derinden etkilemeli.
Gazze’de yaşayanların karşı karşıya olduğu zorlukları anlamak için biraz daha yakından bakalım. Elektrik kesintileri, temiz su sıkıntısı, ilaç ve tıbbi malzeme eksikliği… Tüm bunlar, yetersiz beslenmeyle birleşince yaşam koşullarını dayanılmaz hale getiriyor. Hastaneler dolup taşıyor, doktorlar yetersiz imkanlarla canla başla çalışıyor. Ama nereye kadar?
Peeperkorn, Gazze’deki insani durumun hızla kötüleştiğini vurgulayarak, “Acil ve sürekli bir ateşkesin sağlanması ve tüm Gazzelilere engelsiz şekilde kitlesel insani yardım ulaştırılması gerekiyor,” dedi. Ateşkes sadece bir umut ışığı değil, aynı zamanda hayatta kalma mücadelesi veren insanlar için bir nefes alma fırsatı. İnsani yardımın ulaşması ise açlıkla pençeleşenlere bir can simidi olacak.
IPC’nin yayımladığı son raporda, Gazze Şeridi’nde yarım milyondan fazla insanın açlık, yoksulluk ve ölümle karakterize felaket koşullarıyla karşı karşıya olduğu belirtilmişti. Raporda ayrıca kıtlığın, Gazze’nin diğer bölgelerine yayılmasının beklendiği uyarısı yapılmıştı. Bu uyarı, durumun vahametini daha da artırıyor. Eğer önlem alınmazsa, felaket daha da büyüyecek.
Peki, uluslararası toplum bu duruma nasıl bir çözüm bulabilir? Öncelikle, Gazze’ye yönelik insani yardım koridorlarının açılması ve yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılması gerekiyor. İkinci olarak, bölgede kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve barış görüşmelerinin başlaması şart. Üçüncü olarak, Gazze’nin yeniden imarı için uzun vadeli bir plan hazırlanmalı ve uygulanmalı. Aksi takdirde, bu acı tablo tekrar tekrar yaşanmaya devam edecek.
Gazze’de yaşananlar, sadece bir bölgenin değil, tüm insanlığın sorunudur. Vicdan sahibi herkesin bu duruma sessiz kalmaması ve elinden geleni yapması gerekiyor. Unutmayalım ki, bir insanın hayatı kurtarmak, tüm dünyayı kurtarmak gibidir.