Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, dijital bağımlılığın çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekerek, bu konuda kararlı bir mücadele başlattıklarını duyurdu. Bakanlık, DUY İhbar Platformu aracılığıyla binlerce zararlı içeriğe müdahale etti.

Dijital Dünyada Kırmızı Alarm: Aile Bakanlığı’ndan Bağımlılıkla Mücadele Hamlesi

Ankara, 6 Eylül 2025 – Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bugün yaptığı açıklamalarla dijital bağımlılığın toplum üzerindeki, özellikle de çocuklar üzerindeki karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Yeşilay’ın ev sahipliğinde Bakırköy’de düzenlenen 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi’nde konuşan Göktaş, internetin ve dijital dünyanın sunduğu imkanların yanı sıra, beraberinde getirdiği tehlikelere karşı da uyardı.

Teknoloji Çağında Bağımlılık Tuzağı

Bakan Göktaş, davranışsal bağımlılıkların sinsice ilerlediğini ve çoğu zaman fark edilmesinin zor olduğunu vurguladı. “Bu tür bağımlılıklar, bireyin yaşam kalitesini adeta sessiz bir şekilde kemiriyor,” diyen Göktaş, özellikle çocukların ve gençlerin teknolojinin içine doğmasıyla birlikte risk altında olduklarının altını çizdi. Hepimiz biliyoruz, çocuklarımız ellerinden telefon düşürmüyor. Peki, bu durumun sonuçları neler?

Göktaş, bir sosyal medya şirketinin hazırladığı çarpıcı bir raporu da paylaştı. Rapora göre, sosyal medya kullanımının aşırıya kaçması analiz yeteneğinden tutun da hafızaya, empatiden ruh sağlığına kadar pek çok alanda olumsuz etkilere yol açıyor. Uyku düzeninin bozulması, sosyal ilişkilerin zayıflaması da cabası. Bakan Göktaş, bu durumun sadece bireyleri değil, aileleri ve toplumun geleceğini de tehdit ettiğini belirtti.

Mücadelede Kararlılık Vurgusu

Peki, bu tehlikeye karşı ne yapılıyor? Bakan Göktaş, bağımlılıkla mücadelede kararlı bir politika izlediklerini ve Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu aracılığıyla hem ulusal hem de uluslararası düzeyde çalışmalar yürüttüklerini açıkladı. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planı doğrultusunda da bağımlılığa karşı kapsamlı bir strateji uygulandığını sözlerine ekledi.

Sosyal Uyum Süreci Danışmanlığı: Umut Işığı

Bakanlık olarak geliştirdikleri Sosyal Uyum Süreci Danışmanlığı modeli sayesinde 18 yaş üstü bağımlı bireylerin topluma yeniden kazandırıldığını belirten Göktaş, bu modelin bağımlılıktan kurtulmak isteyenlere bir umut ışığı olduğunu ifade etti. Bu danışmanlık hizmeti, bireylerin sosyal hayata adapte olmalarına yardımcı olurken, aynı zamanda aileleriyle de yeniden bağ kurmalarını sağlıyor.

DUY İhbar Platformu: Vatandaşın Sesi

Sosyal medya üzerindeki zararlı içeriklerin takibi konusunda da aktif çalıştıklarını belirten Göktaş, vatandaşların şüpheli içerikleri bildirebileceği DUY İhbar Platformu’nun kurulduğunu duyurdu. “Sadece geçen yıl bu platform aracılığıyla 2.550 zararlı içeriğe müdahale ettik,” diyen Göktaş, platformun ne kadar etkili olduğunu gözler önüne serdi. Bu platform sayesinde, hepimiz dijital dünyayı daha güvenli bir yer haline getirmek için katkıda bulunabiliriz.

DUY İhbar Platformu’nun nasıl çalıştığını merak ediyorsanız, kısaca bahsedelim. Platforma giriş yaparak gördüğünüz ve sizi rahatsız eden, zararlı olduğunu düşündüğünüz içerikleri kolayca bildirebiliyorsunuz. İhbarınız, uzmanlar tarafından inceleniyor ve gerekli görülmesi halinde içeriklere müdahale ediliyor.

Aile Yılı İlanı: Yeniden Bağ Kurma Zamanı

Dijital bağımlılığı öncelikli bir sorun olarak ele aldıklarını ve bu doğrultuda Dijital Bağımlılık ve Aile Çalıştayları düzenlediklerini ifade eden Göktaş, çalıştaylarda elde edilen verilerin hem ebeveynlerin hem de çocukların dijital dünyanın risklerinin farkında olduğunu gösterdiğini belirtti. Ebeveynlerin bilinçlenmesi adına Aile Eğitim Programı kapsamında çeşitli eğitimler verdiklerini ve güvenli dijital ortamlar oluşturmak amacıyla sosyal medya platformlarının temsilcileriyle iş birliği yaptıklarını da sözlerine ekledi.

Yeni yasal düzenlemelerle dijital dünyada çocuklara daha güvenli bir alan sunmayı hedeflediklerini kaydeden Göktaş, şu sözlerle konuşmasını tamamladı: “Bağımlılığın panzehiri teknolojiyle savaşmak değil; aileyle yeniden bağ kurmak, iletişim kurmaktır. Bu nedenle 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan ettik.” Bu sözler, aslında hepimize bir mesaj veriyor: Dijital dünya ne kadar gelişirse gelişsin, aile bağlarımız her zaman en önemli sığınağımız olmalı.