Ulaştırma Bakanı Uraloğlu, Türkiye’nin demir yolu ihracatında 2024’te rekor kırıldığını açıkladı. Toplamda 7 milyon tona yaklaşan taşımacılık, ülke ekonomisine önemli katkı sağladı.
ANKARA-BHA (1 Ağustos 2025) – Ankara’dan gelen son dakika haberine göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin demir yolu taşımacılığında önemli bir başarıya imza attığını duyurdu. 2024 yılı içerisinde demir yolu aracılığıyla gerçekleştirilen ihracat taşımacılığının toplamda 6 milyon 666 bin tona ulaştığı belirtildi. Bu rakam, demir yolu taşımacılığının ülke ekonomisi için ne denli önemli bir rol oynadığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Bakan Uraloğlu’nun açıklamalarına göre, özellikle liman bağlantılı kombine yük taşımacılığında da ciddi bir artış yaşandı. İhracat kapsamında yaklaşık 4,6 milyon ton yükün bu yöntemle taşındığı ifade edilirken, ithalat tarafında ise 3,2 milyon ton kombine yük taşımacılığı yapıldığı kaydedildi. Böylelikle, 2024 yılında toplam liman bağlantılı kombine yük taşımacılığı 7,8 milyon ton seviyesine ulaştı. Bu durum, limanların demir yolu taşımacılığıyla entegrasyonunun ne kadar başarılı sonuçlar verdiğinin somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Peki, bu kombine taşımacılık tam olarak ne anlama geliyor? Kabaca anlatmak gerekirse, yüklerin bir bölümünün demir yoluyla, diğer bölümünün ise kara veya deniz yoluyla taşınması ve bu farklı taşıma yöntemlerinin birbirini tamamlaması anlamına geliyor. Bu sayede hem maliyetler düşürülüyor hem de taşıma süreleri kısalıyor. Özellikle ihracatçılar için büyük avantaj sağlayan bu model, Türkiye’nin dış ticaretine de olumlu yansıyor.
Demir yolu taşımacılığının yüksek emniyet, maliyet avantajı ve sürdürülebilirlik gibi önemli avantajlar sunduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, bu taşımacılık türünün giderek daha fazla tercih edildiğini belirtti. Demir yoluyla yapılan ihracatın ağırlıklı olarak Bakü-Tiflis-Kars hattı, İran ve Avrupa sınır kapıları üzerinden gerçekleştirildiği ifade edildi. Liman bağlantılı ihracatta ise Atakaş, Aliağa, Mersin, Bandırma, Tekirdağ, Samsun ve Zonguldak gibi birçok önemli limanın kritik bir rol oynadığı aktarıldı.
Vatandaş Ali Bey, konuyla ilgili olarak, “Eskiden kamyonlarla yapılan taşımacılık çok daha maliyetliydi. Hem yollar yıpranıyordu hem de kaza riski daha fazlaydı. Demir yolu taşımacılığı sayesinde hem daha güvenli hem de daha ekonomik bir şekilde ürünlerimizi gönderebiliyoruz,” şeklinde konuştu. Ali Bey gibi birçok ihracatçı, demir yolu taşımacılığının sağladığı avantajlardan memnun olduğunu dile getiriyor.
2024 yılında demir yoluyla taşınan yüklerin madde cinslerine göre dağılımına bakıldığında, en büyük payın yüzde 36,5 ile cevher ve metal artıklarına ait olduğu görülüyor. Bunu yüzde 20,5 ile üretilmiş mineraller ve inşaat malzemeleri takip ediyor. Diğer önemli yük grupları arasında ise araç-makine, katı mineral yakıtlar ve kimyasal maddeler yer alıyor. Bu veriler, Türkiye’nin demir yolu ağının farklı sektörlere hizmet verdiğini ve geniş bir yelpazede yük taşımacılığı yapıldığını gösteriyor.
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin demir yolu ağını güçlendirme çalışmalarına da değinerek, Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demir Yolu Projesi için 2,4 milyar avroluk dış finansman sağlandığını açıkladı. Bu önemli yatırımın, iklim kriziyle mücadelede ve uluslararası ticarette Türkiye’nin rekabet gücünü artırmada kritik bir rol oynayacağı belirtildi. Projenin tamamlanmasıyla birlikte, bölgedeki ticaret hacminin önemli ölçüde artması ve yeni iş imkanlarının oluşması bekleniyor.
Uzmanlar, demir yolu yatırımlarının sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel açıdan da büyük önem taşıdığını vurguluyor. Demir yolu taşımacılığının, kara yolu taşımacılığına kıyasla çok daha az karbon salınımına neden olduğu ve bu nedenle iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir araç olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin demir yolu ağını genişletme ve modernize etme çabaları, ülkenin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına da katkı sağlayacak.
Kısacası, Türkiye demir yolu taşımacılığında önemli bir ivme yakalamış durumda. Hem ihracat rakamlarındaki artış hem de yeni yatırımlar, bu alandaki potansiyelin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki yıllarda demir yolu ağının daha da geliştirilmesiyle birlikte, Türkiye’nin lojistik sektöründe önemli bir oyuncu haline gelmesi bekleniyor.