Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum lider Nikos Hristodulidis’in açıklamalarına sert tepki göstererek, Kıbrıs Türk halkının tehditlere boyun eğmeyeceğini vurguladı. Tatar, Rum yönetiminin düşmanca politikalar izlediğini ve Kıbrıs Türk halkını hedef aldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar’dan Rum Yönetimine Sert Tepki: Tehditlere Boyun Eğmeyiz

Ankara, 13 Ekim 2025 – Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bugün yaptığı yazılı açıklamayla Kıbrıs Rum lideri Nikos Hristodulidis’in son açıklamalarına sert bir yanıt verdi. Tatar, Hristodulidis’in Kıbrıs Türk mahkemelerinin aldığı bir kararı “korsanlık” olarak nitelendirmesini, Kıbrıs Türk halkına ve bağımsız yargıya yapılmış açık bir hakaret olarak değerlendirdi. Ankara’daki siyasi kulislerde bu açıklama, uzun süredir devam eden gerginliğin yeni bir boyutu olarak yorumlandı.

“Korku Yayma Siyaseti” İddiası

Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamasında Rum liderinin gerginliği tırmandırmak için bilinçli bir şekilde gündem yarattığını savundu. Özellikle Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile yapılan yapıcı temasların hemen ardından Hristodulidis’in “tutuklama ve korku yayma siyaseti”ni devreye soktuğunu iddia etti. Tatar, bu yaklaşımın Rum liderinin gerçek niyetini açıkça ortaya koyduğunu söyledi.

Peki, Cumhurbaşkanı Tatar’ın bu sert eleştirileri ne anlama geliyor? Ankara’da konuştuğumuz siyasi analistler, Tatar’ın bu açıklamalarıyla hem iç kamuoyuna bir mesaj verdiğini, hem de uluslararası topluma Kıbrıs Türk tarafının kararlılığını göstermeyi amaçladığını belirtiyor. Özellikle son dönemde adada artan gerilim, bu tür açıklamaların daha da önem kazanmasına neden oluyor.

“Hukuk Dışı Faaliyetler” Suçlaması

Tatar, Rum liderliğinin uzun süredir Kıbrıs’tan yasa dışı yollarla bilgi, belge ve teknik ölçümlerle veri topladığını da iddia etti. Bu verilerin Rum polis teşkilatı aracılığıyla kendi mahkemelerinde delil olarak sunulduğunu belirtti. Tatar, Rum liderliğinin tepkilerinin, bu hukuk dışı faaliyetlerin açığa çıkmasından ve yargı önünde sorgulanmaya başlanmasından kaynaklandığını ifade etti.

Bu iddialar, akıllara hemen şu soruyu getiriyor: Rum tarafı bu suçlamalara ne yanıt verecek? Şimdiye kadar bu konuda resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, Ankara’daki diplomatik kaynaklar, bu tür suçlamaların iki taraf arasındaki güveni daha da zedeleyebileceği konusunda uyarıyor.

Taşınmaz Mal Komisyonu Tartışması

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum yönetiminin uluslararası polis mekanizmalarını Kıbrıslı Türklere karşı baskı aracı gibi kullandığını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından tanınan Taşınmaz Mal Komisyonu’nu da yok saymaya çalıştığını söyledi. Tatar, hukuki çözüm yollarını görmezden gelen bu siyasetin yeni olmadığını vurguladı.

Taşınmaz Mal Komisyonu, Kıbrıs’ta yaşanan mülkiyet sorunlarına çözüm bulmak amacıyla kurulmuş bir mekanizma. Ancak, Rum tarafının bu komisyonu tanımadığı yönündeki iddialar, uzun süredir devam eden bir tartışma konusu. Bu durum, adadaki mülkiyet sorunlarının çözümünü daha da karmaşık hale getiriyor.

“Korkuya Dayalı Terör Siyaseti” Eleştirisi

Tatar, Kıbrıs Türk halkını hedef alan ve sistematik baskı kurmaya çalışan bu anlayışın, “korkuya ve yıldırmaya dayalı bir terör siyaseti” olduğunu belirtti. Bu siyasetin ne hukukla ne de insanlıkla bağdaşmadığını vurgulayan Tatar, halkı korkutarak bir yere varabileceklerini zannedenlerin büyük bir yanılgı içinde olduklarını söyledi.

Bu sert ifadeler, Ankara’daki siyasi gözlemciler tarafından, Tatar’ın kararlılığını ve Kıbrıs Türk halkının haklarını savunma konusundaki tavizsiz duruşunu gösterme çabası olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu tür açıklamaların adadaki gerginliği daha da artırabileceği endişesi de taşınıyor.

“Devletimizin ve Halkımızın Arkasındayız”

Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamasının sonunda devletin, kurumların, yargının ve halkın arkasında olduklarını vurguladı. “Kıbrıs Türk Halkı yalnız değildir. Bu Halk hiçbir tehdide boyun eğmeyecek kadar güçlü, kendi hukukuna sahip çıkacak kadar kararlıdır” dedi.

Tatar’ın bu açıklamaları, Kıbrıs’ta önümüzdeki dönemde yaşanacak gelişmeler açısından önemli bir işaret olarak kabul ediliyor. Ankara, Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmaya kararlı olduğunu gösterirken, Rum tarafının atacağı adımlar da merakla bekleniyor.

Peki, Bundan Sonra Ne Olacak?

Kıbrıs’ta gerginliğin tırmanması, adadaki çözüm arayışlarını da olumsuz etkileyebilir. Birleşmiş Milletler’in arabuluculuk çabaları devam ederken, iki taraf arasındaki diyalog kanallarının açık tutulması büyük önem taşıyor. Ancak, son gelişmeler, bu sürecin ne kadar zorlu olacağını bir kez daha gösteriyor.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Tatar’ın sert açıklamaları, Kıbrıs’ta tansiyonun yükseldiği bir döneme işaret ediyor. Ankara, Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmaya kararlı olduğunu gösterirken, Rum tarafının bu açıklamalara nasıl yanıt vereceği ve adadaki çözüm sürecinin nasıl ilerleyeceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.