Eski FBI Direktörü James Comey’nin, eski Başkan Donald Trump’ı eleştiren bir paylaşımının ardından Gizli Servis tarafından takibe alındığı iddia edildi. Olay, ABD siyasetinde yeni bir tartışma başlattı.
Eski FBI Direktörü James Comey’nin, eski Başkan Donald Trump’ı eleştiren bir sosyal medya paylaşımının ardından Gizli Servis tarafından takibe alındığı iddiası, Washington kulislerinde bomba etkisi yarattı. İddialar, ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times’da yer aldı ve kısa sürede gündeme oturdu.
Trump ve Comey arasındaki gerilim, Comey’nin FBI Direktörlüğü görevinden alınmasıyla başlamıştı. Comey, Trump’ın Rusya soruşturmasına müdahale etmeye çalıştığını iddia etmiş ve bu durum, Trump yönetimi için büyük bir krize dönüşmüştü. O tarihten bu yana ikili arasındaki söz düellosu devam ediyordu. Son olarak Comey’nin Trump’ı hedef alan bir paylaşımı, bardağı taşıran son damla oldu.
Peki, Comey’nin paylaşımında ne vardı? Kaynaklara göre Comey, Trump’ın son dönemdeki söylemlerini “tehlikeli” ve “demokrasiye aykırı” olarak nitelendirmişti. Bu paylaşımın ardından Gizli Servis’in devreye girdiği ve Comey’nin hareketlerini izlemeye başladığı iddia ediliyor.
Gizli Servis’in eski bir FBI Direktörünü takibe alması, beraberinde birçok soru işaretini de getirdi. Bu tür bir takibin, normal prosedürler dahilinde mi yapıldığı, yoksa siyasi baskı sonucu mu gerçekleştiği merak konusu. Konuyla ilgili açıklama yapan hukuk uzmanları, Gizli Servis’in bu tür durumlarda “tehdit değerlendirmesi” yaptığını ve potansiyel riskleri minimize etmeye çalıştığını belirtiyor. Ancak, Comey’nin durumunda ortada somut bir tehdit olup olmadığı tartışmalı.
Eski bir Gizli Servis ajanı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Gizli Servis, koruma yükümlülüğü olan kişilere yönelik potansiyel tehditleri değerlendirmekle görevlidir. Bu değerlendirmeler sırasında, sosyal medya paylaşımları da dahil olmak üzere birçok faktör dikkate alınır. Ancak, bu değerlendirmelerin siyasi amaçlarla kullanılması kabul edilemez” dedi.
Comey’nin takibe alındığı iddiası, siyasi arenada da geniş yankı buldu. Demokratlar, olayı “siyasi baskı” ve “muhalefeti susturma girişimi” olarak nitelendirirken, Cumhuriyetçilerden henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak, bazı Cumhuriyetçi senatörler, olayın detaylı bir şekilde araştırılması gerektiğini ifade etti.
Demokrat Parti’den bir senatör, “Bu durum, Trump dönemindeki uygulamaların hala devam ettiğini gösteriyor. Hükümetin, muhalif sesleri susturmak için güvenlik kurumlarını kullanması kabul edilemez. Bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağız” şeklinde konuştu.
Comey’nin takibe alındığı iddiasının, ABD siyasetinde uzun süreli etkileri olacağı tahmin ediliyor. Olayın, Kongre’de soruşturma açılmasına neden olabileceği ve güvenlik kurumlarının bağımsızlığı konusundaki tartışmaları alevlendirebileceği belirtiliyor. Ayrıca, bu durumun, Trump’ın yeniden başkanlık yarışına girmesi halinde, aleyhine kullanılabilecek bir malzeme olabileceği de konuşuluyor.
Peki, bu iddialar doğru mu? Gizli Servis konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmaktan kaçınıyor. Ancak, olayın detaylarının önümüzdeki günlerde daha da netleşmesi bekleniyor. Şimdilik, Comey’nin takibe alındığı iddiası, Amerikan siyasetinde yeni bir cephe açmış durumda.
Olayın Türkiye’deki yankıları da dikkat çekici. Sosyal medyada birçok kullanıcı, Türkiye’de de benzer durumların yaşandığına dair yorumlar yaptı. Özellikle, siyasi eleştirilerin ardından güvenlik güçleri tarafından takibe alındığını iddia eden kişilerin hikayeleri yeniden gündeme geldi. Bu durum, Türkiye’deki ifade özgürlüğü ve güvenlik kurumlarının rolü konusundaki tartışmaları da beraberinde getirdi.
Sonuç olarak, Comey’nin takibe alındığı iddiası, sadece ABD’de değil, dünya genelinde yankı uyandıran bir olay oldu. Olayın detayları ve sonuçları, önümüzdeki günlerde yakından takip edilecek.