CHP Kurultayı Davası Sonuçlandı, Gözler Gerekçede: Aile ve Medya Masaya Yatırıldı

Yayınlama: 25.10.2025
A+
A-

CHP’nin 38. Büyük Kurultayı’nın iptali için açılan dava sonuçlanırken, kararın gerekçesi merak konusu oldu. Ankara’da düzenlenen “Aile Birliğinin Güçlendirilmesinde Medyanın Rolü” semineri ise önemli isimleri ağırladı.

CHP Kurultayı Davası Sonuçlandı, Gözler Gerekçede: Aile ve Medya Masaya Yatırıldı

Ankara’dan gelen haberlerle güne başlarken, siyaset ve toplumun önemli iki başlığı öne çıkıyor. Bir yanda Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 38. Büyük Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davanın sonucu, diğer yanda aile birliğinin korunması adına medyanın rolünün tartışıldığı bir seminer…

Mahkemeden “Karar Verilmesine Yer Yok” Kararı

CHP’nin 38. Büyük Kurultayı’nın iptali için açılan dava, mahkemenin “karar verilmesine yer olmadığına dair karar” vermesiyle sonuçlandı. Hukukçular arasında bu kararın ne anlama geldiği tartışılmaya başlandı. Aslında bu uzun ifadenin basit bir açıklaması var: Mahkeme, davaya konu olan sorunun ortadan kalktığını tespit etmiş durumda. Yani, mahkemenin bir karar vermesine gerek kalmadan sorun çözülmüş gibi görünüyor.

Star Gazetesi yazarı ve GİMMER Başkanı Avukat Cüneyd Altıparmak, konuyla ilgili Star Gazetesi’ndeki köşesinde değerlendirmelerde bulundu. Altıparmak, kararın hukuki boyutunun tartışılmasının yanı sıra, bazı davacılar için “davaya taraf olmadıkları” gerekçesiyle ret kararı verildiğini de hatırlattı.

CHP’den Olumlu Karşılama, Gözler Gerekçede

Bu karar, CHP cephesinde memnuniyetle karşılandı. Parti, bu kararla birlikte yargının bağımsızlığına olan inancını ve bu tür davalarda Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğunu bir kez daha teyit etmiş oldu. Ancak, asıl merak edilen konu kararın gerekçesi. 2019 İstanbul seçimlerinde sıkça duyduğumuz o meşhur sözü hatırlatan Altıparmak, “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu” diyerek, kararın gerekçesinin birtakım hukuksuzlukları ortaya koyabileceğine dikkat çekti. Eğer gerekçe, tüm bu yaşananlara rağmen son olağanüstü genel kuruldaki manevra ile sorunun şeklen ortadan kalktığını belirtirse, CHP’nin şu anki zaferinin bir hezeyana dönüşebileceğini vurguladı. Anlayacağınız, davanın sonucu kadar, gerekçesi de önemli bir tartışma konusu olacak gibi.

“Aile Birliğinin Güçlendirilmesinde Medyanın Rolü” Semineri

Gündem sadece siyasetten ibaret değil. Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) ev sahipliğinde, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplum İlişkileri Genel Müdürlüğü, İnternet Medya Federasyonu ve İstanbul Aile Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği “Aile Birliğinin Güçlendirilmesinde Medyanın Rolü” semineri de önemli isimleri bir araya getirdi. Seminerde, medyanın aile üzerindeki etkileri farklı açılardan ele alındı.

Seminerin açılış konuşmasını yapan Dr. Süleyman Basa, çocuklarımızın yabancı içeriklerle büyüdüğüne dikkat çekerek, yerel medya ve milli içerik üretiminin bir memleket meselesi olduğunu vurguladı. Büyük Aile Platformu Genel Sekreteri Serdar Eryılmaz ise Türk dizilerindeki yozlaşmaya ve sabah kuşağı programlarındaki sorunlu içeriklere değinerek, bu tür yayınların başka ülkelerde yasaklandığını hatırlattı.

Dijital Ayak İzleri ve Medyanın Aile Üzerindeki Etkisi

Seminerin ilk oturumunda Fatih Öke, mevcut medyanın genel bir çerçevesini çizerken, Gülenay Pınarbaşı dijital ayak izinin potansiyel tehlikelerine dikkat çekti. Pınarbaşı, bireylerin dijital mahremiyetin önemini kavramalarına rağmen, aynı anda bu mahremiyeti kendi rızalarıyla ifşa etme çelişkisini yaşadıklarını belirtti. Feyza Gizligider ise sosyal medya şirketlerinin işleyişine dikkat çekerek, “Bir ürünü alırken ücret ödemiyorsanız, ürün sizsiniz” sözünü hatırlattı. Handan Yalvaç Arıcı, çocukların internet üzerinden performans göstermeye zorlandığını vurgularken, Ahmet Burak Can ise medya ve dijital gelişmelerin çocuklarda yarattığı tahribatı detaylı bir şekilde anlattı.

İkinci oturumda ise medyanın aile bütünlüğüne etkisi masaya yatırıldı. ATO Yönetim Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu Üyesi Ahmet Akça’nın moderatörlüğünü üstlendiği oturumda, Rafadan Tayfa’nın yapımcısı İsmail Fidan ve yönetmeni İsa Doğmuş, ailelerin bilinçlendirilmesi ve yerli içeriklerin önemine dair önemli vurgular yaptı.

Prof. Dr. Zakir Avşar’dan 10 Maddelik Öneri Seti

Seminerde dikkat çeken bir diğer isim ise Prof. Dr. Zakir Avşar oldu. Avşar, aile konusundaki sorunlara ve çözüm önerilerine dair 10 maddelik bir set sundu. Yayın politikalarının güncellenmesi, aileyi koruyacak etik mekanizmaların oluşturulması, kamu yayıncılığında “aile” konusunun kurumsallaşması, aile odaklı medya bilincinin teşvik edilmesi ve “Aile Yılı” mottosunun sürdürülebilir kılınması önerileri büyük ilgi gördü. Prof. Dr. Avşar, “Bir toplumun medyası, onun aynasıdır. Aileyi değerli kılan bir medya dili, toplumun hem vicdanını hem de geleceğini diri tutar. Ve bu çağda, en yüksek kültürel erdem; aileyi koruma bilincini yeniden kuşanmak olacaktır,” diyerek sözlerini tamamladı.

Sonuç olarak, hem siyasetin nabzı hem de toplumun temel yapı taşı olan aile, bugün Ankara’da farklı platformlarda tartışıldı. CHP kurultayı davasının sonucu ve gerekçesi merakla beklenirken, medyanın aile üzerindeki etkileri de uzmanlar tarafından masaya yatırıldı. Görünen o ki, önümüzdeki günlerde bu konular daha çok konuşulacak.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130