Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle, hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması amacıyla Bakırköy ve Elazığ’da özel rehabilitasyon merkezleri kuruluyor. Bağımlılıkla mücadelede yeni bir sayfa açan bu proje, Adana ve Bolu’da da hayata geçirilecek.

Hükümlü Bağımlılar İçin Özel Tedavi Merkezleri Açılıyor

Türkiye’de cezaevlerinde bulunan ve bağımlılık sorunu yaşayan hükümlüler için umut verici bir adım atıldı. Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar sonucunda, Bakırköy ve Elazığ’da hükümlülerin rehabilitasyonu için özel merkezler kurulacak. Bu merkezler, bağımlılıkla mücadelede yeni bir soluk getirecek ve hükümlülerin topluma yeniden kazandırılmasına önemli katkılar sağlayacak.

Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Anlayış

Adalet Bakanı Bekir Tunç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada bağımlılığın sadece bir sağlık sorunu olmadığını, aynı zamanda bireyi toplumdan ve kendi kimliğinden uzaklaştıran bir esaret olduğunu vurguladı. Tunç, “Bağımlılıktan kurtuluş, ancak tedavi ve rehabilitasyonla mümkündür,” diyerek bu protokolün de bu anlayışla hazırlandığını belirtti. Bakan Tunç’un bu sözleri, bağımlılıkla mücadeleye bakış açısının ne kadar değiştiğini ve insana odaklı bir yaklaşımın benimsendiğini gösteriyor.

Bakırköy ve Elazığ’da Özel Merkezler Yükseliyor

Protokol kapsamında, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun bir bölümü “Bağımlı Tipi Yataklı Rehabilitasyon Merkezi” olarak yeniden yapılandırılacak. Bu merkezde, kadın hükümlülerin bağımlılık sorunlarıyla başa çıkmalarına yardımcı olacak uzman personel görev yapacak. Elazığ’da ise Fethi Sekin Şehir Hastanesi bünyesindeki Adli Psikiyatri Hastanesi’nin bir bölümü “Hükümlü Alkol ve Madde Bağımlıları Yataklı Arındırma Merkezi”ne dönüştürülecek. Bu merkezde de alkol ve madde bağımlılığıyla mücadele eden erkek hükümlülere yönelik tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri sunulacak.

Bakan Tunç, bu merkezlerin önemine dikkat çekerek, “Bu projeyle, bağımlılık geçmişi olan ve tedaviye ihtiyaç duyan hükümlü hastalar için uzman sağlık personelinin görev alacağı modern merkezler kurulacak,” ifadelerini kullandı. Bu merkezlerin, hükümlülerin hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarına kavuşmalarında önemli bir rol oynaması bekleniyor.

Adana ve Bolu’da da Benzer Merkezler Kurulacak

Bu önemli adım sadece Bakırköy ve Elazığ ile sınırlı kalmayacak. Adana Rehberlik ve Rehabilitasyon Kapalı İnfaz Kurumu’nun 15 Kasım 2024’te faaliyete geçtiğini ve şu anda 150 hükümlünün burada barındığını belirten Bakan Tunç, Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda da benzer bir uygulamanın kısa süre içinde başlayacağını müjdeledi. Bolu’nun Dörtdivan bölgesinde de proje aşamasında olan yeni bir merkezin en kısa sürede hayata geçirilmesi için çalışmaların hızla sürdüğü belirtildi.

Bu gelişmeler, Türkiye’nin dört bir yanında bağımlılıkla mücadeleye verilen önemin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Cezaevlerindeki hükümlülerin rehabilitasyonu için atılan bu adımlar, onların topluma yeniden kazandırılması ve suç oranlarının azaltılması açısından büyük önem taşıyor.

Bağımlılıkla Mücadelede Aile Desteğinin Önemi

2025’in ilk çeyreğinde bağımlılıkla mücadele kapsamında yapılan çalışmalara da değinen Bakan Tunç, 32 bin 827 bireysel görüşme gerçekleştirildiğini, 189 grup çalışmasıyla 2 bin 98 kişiye ulaşıldığını ve 29 bin 994 kişinin seminer, konferans gibi etkinliklere katıldığını ifade etti. Ayrıca 576 hükümlü ve tutuklunun aile bireylerine de ulaşarak süreçte aile desteği sağlandığını aktardı. Ailelerin bu süreçte aktif rol alması, hükümlülerin tedaviye uyum sağlamaları ve yeniden topluma entegre olmaları açısından hayati önem taşıyor.

Bakan Tunç, konuşmasının sonunda Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu başta olmak üzere protokolün hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Törenin ardından imza seremonisi, hediye takdimi ve fotoğraf çekimiyle program sona erdi. Bu protokol, hükümlülerin hayatında yeni bir sayfa açılmasına vesile olacak ve topluma kazandırılmaları için önemli bir fırsat sunacak.

Peki, bu merkezlerin açılmasıyla neler değişecek? Uzmanlar, bu tür rehabilitasyon merkezlerinin hükümlülerin suçtan uzak durmalarına ve topluma uyum sağlamalarına büyük katkı sağlayacağını belirtiyor. Ayrıca, bu merkezlerde verilecek eğitimler sayesinde hükümlüler, bağımlılıkla mücadele konusunda bilinçlenecek ve kendilerine yeni bir yol haritası çizebilecekler.

Bu önemli adımın, Türkiye’deki diğer cezaevlerine de örnek teşkil etmesi ve benzer projelerin yaygınlaşması bekleniyor. Bağımlılıkla mücadelede sürekliliğin sağlanması ve hükümlülerin topluma kazandırılması için bu tür çalışmaların desteklenmesi büyük önem taşıyor.