Büyük İstanbul Depremi’nin ardından kentte yaşayanların ruh sağlığı ciddi anlamda etkilenirken, travma ve kaygı seviyeleri zirveye ulaşıyor. Birçok kişi, deprem korkusu ve belirsizliklerle başa çıkmakta zorluk çekiyor, uyku problemleri, panik ataklar ve toplumsal kaygılar gündelik yaşamı olumsuz etkiliyor.
Uzmanlar, uzun vadeli psikolojik destek ve toplumsal direnç projelerinin önemine vurgu yaparken, toplumun çeşitli kesimlerine yönelik psikososyal müdahalelerin acil ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Deprem sonrası oluşan bu psikolojik yükün, sadece bireyleri değil, aileler ve toplumu da etkilediği ve nüfusun genel ruh sağlığının korunması için psikolojik dayanıklılığı artırmaya yönelik çalışmaların hız kazanması gerektiği uzmanlarca dile getiriliyor.
Haber Merkezi