“Bırakalım Yansın mı?” Orman Yangınlarına Karşı Ortak Akıl Çağrısı

Yayınlama: 28.07.2025
A+
A-

Türkiye’de her yaz yaşanan orman yangınlarına karşı vatandaşlar, yetkililerden kalıcı çözümler bekliyor. “Bırakalım yansın mı?” sorusuyla başlayan bir metin, yangınlara karşı ortak akıl ve seferberlik çağrısı yapıyor.

“Bırakalım Yansın mı?” Orman Yangınlarına Karşı Ortak Akıl Çağrısı

Özet: Türkiye’de her yaz yaşanan orman yangınları, vatandaşların umutlarını da yakıyor. Artık yangın söndürmekten öte, yangınların çıkmasını engelleyecek kalıcı çözümler aranıyor ve bu konuda ortak bir akıl çağrısı yapılıyor.

ANKARA – Temmuz ayının son günlerinde, sıcakların etkisiyle birlikte yangın haberleri de artmaya başladı. “Bırakalım o zaman ormanlar yansın öyle mi?” sorusu, aslında hepimizin yüreğinden geçen bir isyan çığlığı. Bu soru, yangınlara alışmamamız gerektiğini, her yıl aynı acıyı yaşamamamız gerektiğini haykırıyor. Çünkü bu felaket, artık sadece bir doğa olayı değil, ihmallerin, yetersiz önlemlerin ve belki de sabotajların bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor.

Yanan Sadece Ağaçlar Değil, Umutlarımız

Her gün televizyonlarda, internet sitelerinde gördüğümüz yangın haberleri, hepimizin ruh halini derinden etkiliyor. Yanan ormanlardaki hayvanların çaresiz feryatları, içimizi acıtıyor. İklimler değişiyor, evet; ama bu, yangınlara göz yumacağımız anlamına gelmiyor. Vatandaşlar olarak artık sadece yangınların söndürülmesini değil, yangınların çıkmaması için kalıcı ve ciddi önlemlerin alınmasını bekliyoruz.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın “En iyi yangın söndürme yöntemi, yangının hiç çıkmamasını sağlamaktır” sözü, aslında hepimizin ortak düşüncesi. Ancak, ardı ardına çıkan yangınlar ve özellikle sabotaj şüphelerinin yeterince araştırılmaması, endişelerimizi artırıyor. Halk, bu konuda daha şeffaf ve kararlı bir duruş bekliyor.

“Kırmızı Alarm” ve Seferberlik Çağrısı

“Bu yıl yaşadığımız yangınlar hiç normal değil. Derhal kırmızı alarm verilmeli” deniliyor. Bu çağrı, aslında durumun vahametini en net şekilde özetliyor. Özellikle Haziran-Eylül ayları arasında, sıcak ve rüzgarlı havalarda tüm kamu kurumlarının ve vatandaşların teyakkuz halinde olması gerekiyor. Dört ay sürecek bir seferberlik, belki zor; ama kesinlikle gerekli.

Peki, bu seferberlik nasıl olmalı? İşte tam bu noktada, vatandaşlardan gelen yüzlerce öneri devreye giriyor. Bu öneriler, yangınlara karşı bir “toplumsal akıl” oluşturuyor.

Vatandaşlardan Gelen Çözüm Önerileri

Yangınlarla mücadelede daha etkin olabilmek için vatandaşlar birçok farklı çözüm önerisi sunuyor. Bu öneriler, yangın söndürmeden, yangınların önlenmesine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Yangın Söndürme Filosunun Güçlendirilmesi

Devletin imkanları sınırlıysa, halktan yardım toplanmalı. Eskiden olduğu gibi “Ordu Millet El Ele” benzeri kampanyalarla uçak ve helikopter alımı desteklenebilir. Unutmayalım ki, bu hepimizin ortak geleceği için yapılacak bir yatırım olacak.

Yangın Algılama ve Takip Sistemleri

Isıya duyarlı sensörler ve İD kameralarla, ormanlık alanlar ucuza ve güneş enerjisiyle izlenebilir. Bu sayede, yangınlar daha başlangıç aşamasındayken tespit edilerek, büyümeden müdahale edilebilir.

“YSB 82” Yangın Söndürme Bombası Projesi

İnönü Üniversitesi’nden Murat Toptaş’ın geliştirdiği yerli ve milli “YSB 82” isimli bombanın akıbeti araştırılmalı. Prototipi hazır olan bu icat neden kullanılmıyor? Belki de bu proje, yangınlarla mücadelede önemli bir adım olabilir.

Gönüllü Ekipler ve Fahri Müfettişler

Eskiden olduğu gibi gönüllü sivil savunma ekipleri ve fahri orman müfettişleri yeniden devreye sokulmalı. Bu sayede, ormanların korunması ve yangınlara karşı erken müdahale konusunda daha geniş bir katılım sağlanabilir.

Ormanların Ağaç Türü Çeşitliliğinin Artırılması

Ormanlar sadece çam ağaçlarından oluşmamalı. Çam yerine daha az yanıcı olan zeytin, meşe, palamut gibi türler yaygınlaştırılmalı. Bu, yangınların yayılmasını yavaşlatabilir ve ekosistemin daha dirençli hale gelmesini sağlayabilir.

Enerji Nakil Hatlarının Yer Altına Alınması

Hem yangın riskini azaltmak hem de yangın söndürme uçuşlarının güvenliğini sağlamak için enerji nakil hatları yer altına alınmalı. Bu, hem can güvenliği hem de ormanların korunması açısından önemli bir adım olacaktır.

Anız Yakımıyla Mücadele

Hâlâ 300’e yakın yangının anız nedeniyle çıktığı belirtiliyor. Çiftçiler bilinçlendirilmeli ve anız yakımının önüne geçilmeli. Bu konuda daha sıkı denetimler yapılmalı ve caydırıcı cezalar uygulanmalı.

İHA ve Dron Destekli Sistemler

Yangın söndürücü balonlar geliştirilerek yangın alanlarına havadan müdahale kolaylaştırılmalı. İHA ve dronlar, yangınların tespit edilmesi ve söndürülmesinde önemli bir rol oynayabilir.

Su Hatları Projeleri

Denizlerden ormanlara boru hatlarıyla su taşınması düşünülmeli. “Doğal gaz için boru hattı çekiliyor da orman için neden olmasın?” sorusu oldukça düşündürücü. Belki de bu, uzun vadeli bir çözüm olabilir.

Yönetim Zafiyetine Dair Eleştiriler

Orman teşkilatından emekli bir daire başkanı olan orman mühendisinin açıklamaları da oldukça dikkat çekici. Yangın yerine bakan ve genel müdür gibi üst düzey isimlerin gitmemesi gerektiği, sahadaki uzmanların rahat çalışabilmesi için bu kişilerin Ankara’dan süreci yönetmesinin daha etkili olacağı dile getiriliyor.

Aynı şekilde, valilerin de yangın komutanlığına soyunmaması gerektiği, esas sorumluluğun eğitimli orman personelinde olması gerektiği vurgulanıyor. Bu eleştiriler, yangınla mücadelede daha profesyonel ve uzman bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini gösteriyor.

Sistemsel Reform Şart

Yangın işçileri, ekipmanlar, ihbar sistemleri, yol ve erişim problemleri, ormanlık alanlara izinsiz girişler, mangal ve sigara gibi dikkatsizliklerin önüne geçilmesi gerekiyor. Orman teşkilatında siyasi saikle yapılan atamaların, yangınla mücadelede yetersiz kadrolara yol açtığı da önemli bir eleştiri konusu.

Alışmak Değil, Harekete Geçmek Gerek

“Bu felaketi hep birlikte yeneceğiz” diyerek biten metin, tüm taraflara samimi ve yapıcı bir çağrı niteliğinde. Artık konuşma değil, harekete geçme zamanı. Yangınları bir yaz gerçeği olarak kabullenmek yerine, kalıcı çözümlerle bu döngüyü kırmak mümkün. Ancak bunun için ortak akıl, toplumsal duyarlılık ve siyasi irade şart.

Çünkü bu sadece ağaçların değil, bir ülkenin geleceğinin meselesi. Unutmayalım ki, yanan her ağaç, geleceğimizden bir parça alıp götürüyor. Bu nedenle, hep birlikte harekete geçmeli ve ormanlarımızı korumak için elimizden geleni yapmalıyız.

Kaynak: BHA

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130