Yaklaşık 30 yıldır kayıp olan, Osmanlı zanaatının nadide örneklerinden beş asırlık Uşak halısı, İtalyan koleksiyoner Adrian Stefan Ionescu’nun örnek davranışı sayesinde ait olduğu topraklara geri döndü. Halı, Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’nde sergilenecek.
Uşaklılar için adeta bir bayram havası… Yıllar önce yitirilen, Osmanlı İmparatorluğu’nun nadide el sanatlarından biri olan tarihi Uşak halısı, tam 30 yıl sonra evine döndü. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un sosyal medya üzerinden duyurduğu haber, Uşak’ta büyük sevinç yarattı. Bakan Ersoy, paylaşımında halının sadece bir eşya olmadığını, aynı zamanda kültürel kimliğimizin ve estetik anlayışımızın bir yansıması olduğunu vurguladı.
Peki, bu değerli halı bunca yıl neredeydi? Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, halı uzun yıllar kayıp kaldıktan sonra İtalya’da bir koleksiyonda ortaya çıktı. Halının sahibi, İtalyan vatandaşı Adrian Stefan Ionescu. Ionescu, halıyı bir başka İtalyan sanatsever olan Ermininio Bottini’den almış. İşte bu noktada, hikayeye insanlık adına umut veren bir detay ekleniyor.
Adrian Stefan Ionescu, halının aslında kime ait olduğunu öğrenince şaşırtıcı bir karar veriyor. Halının, Suzan Bayraktaroğlu’nun “Vakıf Halılar” adlı kitabında yer aldığını ve “06.456” envanter numarasıyla kayıtlı olduğunu fark eden Ionescu, hiçbir karşılık beklemeden halıyı Türkiye’ye iade etme kararı alıyor. Bu davranış, sanat dünyasında takdirle karşılandı. Düşünsenize, elinizde çok değerli bir eser var ve bunun aslında başkasının malı olduğunu öğreniyorsunuz. İşte Ionescu, tam da bu noktada örnek bir davranış sergileyerek, halının ait olduğu topraklara dönmesine vesile oluyor.
Peki, bu kadar değerli kılan ne bu halıyı? Uşak halıları, Osmanlı döneminde dokunan ve özellikle 16. ve 17. yüzyıllarda ün kazanan halılardır. Bu halılar, kendine has desenleri, kullanılan yünlerin kalitesi ve dokuma teknikleriyle bilinir. İade edilen halı da bu özelliklerin tamamını taşıyor. Lacivert zemin üzerine pastel kırmızı, sarı ve kirli beyaz tonlarında desenlerle süslenmiş. Halıda, stilize edilmiş natüralist çiçek motifleri ve iri madalyonlardan oluşan bir kompozisyon bulunuyor. Uzmanlar, Uşak halısının küçük bir karenin içine binin üzerinde düğüm sığdırılabilecek incelikte işlendiğini belirtiyor. Bu da, halının ne kadar büyük bir zanaatkarlık becerisiyle dokunduğunu gösteriyor.
Halı Türkiye’ye getirildikten sonra hemen restorasyon sürecine alındı. Çünkü eski fotoğraflarında halının bordürlerinin bir bölümünün kesildiği ve bazı yerlerinde ciddi hasarlar olduğu tespit edilmişti. Uzman ekipler, büyük bir titizlikle halının eksik bölümlerini tamamladı ve özgün kompozisyonuna kavuşturdu. Halı, şimdi Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’nde sergilenmek üzere hazır. Müzede, ziyaretçilerin beğenisine sunulacak ve gelecek nesillere aktarılacak.
Bu olay, kültürel mirasımıza sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Bir zamanların estetik anlayışını ve ustalığını yansıtan bu eşsiz halının, ait olduğu topraklara dönmesi, hepimiz için büyük bir anlam taşıyor. Unutmayalım ki, bu tür eserler sadece maddi değerleriyle değil, aynı zamanda taşıdıkları tarih ve kültürle de değerlidir. Bakanlık yetkilileri, bu tür eserlerin geri kazanılması için çalışmaların aralıksız devam edeceğini belirtiyor. Umarız, bu örnek davranış diğer koleksiyonerlere de ilham verir ve kayıp olan diğer kültürel miraslarımız da en kısa sürede ait oldukları topraklara geri döner.