Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, 12 askerin şehit düşmesinin ardından Trabzon’da devam eden Kültür Yolu Festivali’ne sert tepki gösterdi. Bakan Ersoy’a yönelik eleştirilerinde, şehit ailelerinin acısı dinmeden eğlence düzenlenmesini vicdansızlık olarak nitelendirdi.
Özet: Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, 12 askerin şehit düşmesinin ardından Trabzon’da devam eden Kültür Yolu Festivali’ne sert tepki gösterdi. Bakan Ersoy’a yönelik eleştirilerinde, şehit ailelerinin acısı dinmeden eğlence düzenlenmesini vicdansızlık olarak nitelendirdi.
Trabzon’da düzenlenen Kültür Yolu Festivali, son günlerde kamuoyunun gündeminden düşmüyor. Festivalin, 12 askerin şehit olduğu haberiyle aynı günlerde devam etmesi, birçok kesimden tepki topladı. Eleştirilerin odağında ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu hassas dönemde festivali iptal etmemesi yer alıyor.
Eleştirilere bir yenisi daha eklendi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u hedef aldı. Saral, festivalin devam etmesini “vicdansızlık” olarak nitelendirerek, Bakan Ersoy’a sert sözlerle yüklendi.
Saral’ın paylaşımında şu ifadelere yer verildi: “Gazze’de çocuklar hala can çekişirken, analar yavrularını kucaklarına alamadan mezara uğurlarken, vatan uğruna kara toprağa verdiğimiz 12 şehidimizin, yiğidimizin henüz kanı kurumamış, analarının gözyaşı dinmemişken. Trabzon’da ‘Kültür Yolu Festivali’ adı altında sahneler kurup, şarkılarla, danslarla eğlence tertip ederken hiç mi kalbiniz bizar olmadı. Hiç mi vicdanınız sızlamadı?”
Saral’ın eleştirileri sadece bununla sınırlı kalmadı. Bakan Ersoy’a doğrudan hitap eden Saral, “Bu milletin kalbi yanarken, siz nasıl güldünüz?” sorusunu yöneltti. Şehit ailelerinin acısının bu kadar değersiz görülmesini eleştiren Saral, bu durumun milletin ruhundan kopuş anlamına geldiğini savundu. “Bu milletin evlatları can verirken, sizden beklenen çalgı değil, eğlence değil; vakarla bir duruştu!” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.
Trabzon’daki Kültür Yolu Festivali’ne yönelik tepkiler sadece siyasi arenada değil, halk nezdinde de giderek artıyor. Sosyal medyada birçok vatandaş, festivalin şehit haberlerinin gölgesinde devam etmesini büyük bir saygısızlık olarak değerlendiriyor. Birçok kişi, festivalin iptal edilmesi gerektiğini savunurken, bazıları da bu tür etkinliklerin milli yas ilan edildiği günlerde yapılmaması gerektiğini belirtiyor.
Konuyla ilgili olarak Trabzon’da yaşayan esnaf Ahmet Bey, “Şehitlerimiz var, yüreğimiz yanıyor. Böyle bir ortamda festival yapmak, eğlenmek bize yakışmıyor. Yetkililerin bu durumu dikkate alması gerekirdi,” şeklinde konuştu. Bir diğer vatandaş Ayşe Hanım ise, “Festival güzel bir etkinlik ama zamanlaması çok yanlış. Şehit ailelerinin acısını düşünmek zorundayız,” dedi.
Tüm bu eleştirilere rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığı henüz resmi bir açıklama yapmadı. Festival programı planlandığı gibi devam ederken, kamuoyunda tartışmalar da sürüyor. Vatandaşlar, bakanlığın bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceğini merakla bekliyor.
Aslında bu, Türkiye’de yaşanan ilk örnek değil. Daha önce de benzeri acı olayların yaşandığı dönemlerde, planlanan eğlence etkinliklerinin iptal edilip edilmemesi tartışma konusu olmuştu. Bazı durumlarda etkinlikler ertelenirken, bazılarında ise planlandığı gibi devam etmişti. Bu tür kararların alınmasında, kamuoyunun hassasiyetleri ve milli değerler önemli rol oynuyor.
Peki, bu tür durumlarda nasıl bir yol izlenmeli? Uzmanlar, milli yas ilan edildiği veya ülkeyi derinden etkileyen acı olayların yaşandığı dönemlerde, eğlence etkinliklerinin ertelenmesinin veya iptal edilmesinin daha doğru bir yaklaşım olduğunu belirtiyor. Bu tür kararların, toplumun birlik ve beraberlik duygularını güçlendireceği ve şehit ailelerinin acılarını paylaşma konusunda daha duyarlı bir tutum sergileneceği vurgulanıyor.
Trabzon’daki Kültür Yolu Festivali’ne yönelik tartışmaların önümüzdeki günlerde de devam etmesi bekleniyor. Özellikle sosyal medyada yükselen tepkiler ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı’nın açıklamaları, konunun daha da büyümesine neden olabilir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın nasıl bir adım atacağı ise merak konusu olmaya devam ediyor.
Görünen o ki, bu olay sadece bir festival tartışması olmanın ötesinde, milli değerlerimize ne kadar sahip çıktığımızı ve acılarımızı nasıl paylaştığımızı da sorgulamamıza neden oluyor.