Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, işsizlik oranının son 25 yılın en düşük seviyesine gerilediğini açıkladı. Bu düşüş, hükümetin istihdam odaklı politikalarının meyvesi olarak görülüyor.

Bakan Işıkhan’dan Müjde: İşsizlik Son 25 Yılın Dibinde

Ankara, 2 Ağustos 2025 – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, bugün yaptığı açıklamada, Türkiye’deki işsizlik oranının son çeyrekte önemli ölçüde azaldığını duyurdu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2025 yılının Ocak-Mart döneminde işsizlik oranı yüzde 8,2’ye gerileyerek son 25 yılın en düşük seviyesine indi. Bakan Işıkhan, bu gelişmeyi sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla kamuoyuna duyurdu.

İşsizlik Oranındaki Düşüşün Sebepleri

Bakan Işıkhan, işsizlik oranındaki bu düşüşü, hükümetin Ulusal İstihdam Stratejisi doğrultusunda hayata geçirdiği politikalara bağladı. “Ülkemizin koşullarına uygun ve çağın ihtiyaçlarına yönelik birçok uygulamayı hayata geçirmeye devam ediyoruz,” diyen Işıkhan, bu stratejinin hedeflere uygun bir şekilde ilerlediğini vurguladı. Özellikle gençlerin, kadınların ve dezavantajlı grupların iş gücüne katılımını teşvik eden projelerin bu başarıda büyük rol oynadığı belirtiliyor.

Peki, bu ‘Ulusal İstihdam Stratejisi’ tam olarak ne içeriyor? Bakanlık yetkilileri, bu stratejinin eğitimden istihdama, işveren teşviklerinden mesleki eğitime kadar geniş bir yelpazede uygulamaları kapsadığını belirtiyor. Amaç, sadece işsizliği azaltmak değil, aynı zamanda nitelikli iş gücünü artırmak ve işverenlerin ihtiyaçlarına cevap verebilmek.

İşsiz Sayısı Azaldı, İstihdam Arttı

TÜİK verilerine göre, 2025’in ilk çeyreğinde işsiz sayısı bir önceki çeyreğe göre 183 bin kişi azalarak 2 milyon 884 bin kişiye düştü. Bu, sadece bir istatistik değil, aynı zamanda 183 bin ailenin daha rahat bir nefes alması anlamına geliyor. İşsizlik oranındaki 0,4 puanlık azalış, geçen yılın aynı dönemine göre ise 0,6 puanlık bir iyileşmeyi temsil ediyor.

İstihdam edilen kişi sayısı ise bu dönemde 32 milyon 389 bine yükseldi. İstihdam oranı yüzde 48,9, iş gücü ise 35 milyon 273 bin kişi olarak kaydedildi. İş gücüne katılma oranı ise yüzde 53,3 olarak gerçekleşti. Bu rakamlar, Türkiye ekonomisinin istihdam yaratma potansiyelinin arttığını gösteriyor.

Gençlerde İşsizlik Azalıyor Mu?

Bakan Işıkhan’ın özellikle vurguladığı bir diğer nokta ise genç nüfustaki işsizlik oranındaki düşüş. “Bu çalışmaların neticesi olarak gördüğümüz genç nüfusta işsizlik oranı, ilk çeyrek verilerine göre 0,9 puan azalarak yüzde 15’e geriledi,” diyen Işıkhan, gençlerin geleceğine umutla baktığını ifade etti. Yüzde 15 hala yüksek bir oran olsa da, düşüş trendi umut verici.

Peki, bu düşüş nasıl sağlandı? Özellikle meslek liselerine ve üniversitelere yönelik staj programları, iş garantili eğitimler ve girişimcilik destekleri gençlerin iş bulma süreçlerini kolaylaştırıyor. Ayrıca, özel sektörün de gençlere yönelik istihdam teşviklerinden faydalanarak daha fazla genci işe aldığı belirtiliyor.

Hedef: Daha Fazla Üreten ve Büyüyen Türkiye

Bakan Işıkhan, Türkiye’nin istihdam kapasitesini daha da güçlendirmek için çalışmaların kararlılıkla sürdüğünü vurguladı. “Ülkemizin yarınlarını tüm paydaşlarımızla birlikte inşa edeceğiz. Daha fazla üreten, büyüyen ve istihdam olanaklarını artıran bir Türkiye hedefiyle yolumuza devam ediyoruz,” şeklinde konuştu. Bu hedef doğrultusunda, işverenlerin üzerindeki yükleri azaltacak, yeni yatırımları teşvik edecek ve iş gücünün niteliğini artıracak yeni projelerin hayata geçirilmesi bekleniyor.

Peki, bu hedeflere ulaşmak için önümüzdeki dönemde neler yapılacak? Bakanlık yetkilileri, özellikle dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda yeni istihdam fırsatları yaratmaya odaklanacaklarını belirtiyor. Ayrıca, kayıt dışı istihdamla mücadele, iş sağlığı ve güvenliği konularında da çalışmaların yoğunlaştırılacağı ifade ediliyor.

Sonuç olarak, işsizlik oranındaki bu düşüş, Türkiye ekonomisi için olumlu bir işaret olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu trendin sürdürülebilir olması için hükümetin, işverenlerin ve iş gücünün birlikte çalışması gerekiyor. Unutmayalım ki, her bir istihdam edilen kişi, sadece kendi hayatını değil, tüm toplumun refahını artırıyor.