MHP Lideri Devlet Bahçeli, İsrail-İran geriliminin tırmanması üzerine yaptığı açıklamada, İsrail’i “barışın düşmanı” olarak nitelendirerek, bölgedeki savaş tehlikesine dikkat çekti ve acil diyalog çağrısında bulundu. Bahçeli, Türkiye’nin barış için her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu da vurguladı.

Bahçeli’den Sert Uyarı: “İsrail Barışın Düşmanı, Bölge Savaşı Çıkabilir!”

ANKARA (13 Temmuz 2025) – Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsrail ile İran arasındaki tırmanan gerilim karşısında adeta alarm zillerini çaldı. Bahçeli, bugün yaptığı yazılı açıklamada, bölgedeki durumun vahametine dikkat çekerek, savaşın önüne geçilmesi için acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Açıklaması, Ankara’da siyaset kulislerinde bomba etkisi yarattı.

“Bu Kıvılcım Küresel Yangına Dönüşebilir”

Bahçeli’nin açıklaması, adeta bir uyarı niteliğindeydi. “Bölgesel barış ve istikrarın temini her ülkenin çıkarınadır,” diyen Bahçeli, sözlerinin devamında ise daha sert bir ton kullanarak, “Aksi takdirde bu kıvılcım, küresel bir yangına dönüşebilir ve hiçbir millet bunun altında kalkamaz” ifadelerini kullandı. Bu sözler, akıllara olası bir dünya savaşının senaryolarını getirdi.

Peki, Bahçeli bu kadar sert ifadelerle neyi kast ediyordu? MHP lideri, açıklamasında 13 Haziran’da İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırıyı hatırlatarak, bu adımın sadece bölgeyi değil, tüm dünyayı büyük bir endişeye sürüklediğini belirtti. Ankara’daki siyasi gözlemciler, Bahçeli’nin bu çıkışını, Türkiye’nin bölgedeki barış çabalarına verdiği önemin bir göstergesi olarak yorumluyor.

Nükleer Savaş İhtimali: “Kaygı Verici”

Bahçeli’nin en çok dikkat çektiği noktalardan biri ise nükleer savaş ihtimali oldu. “Nükleer savaş ihtimalinin konuşulmasının dahi insanlık adına kaygı verici olduğunu” belirten Bahçeli, “İran-İsrail çatışmasının nükleer kaynaklı yeni bir savaşa zemin hazırladığı yönündeki iddialar gün geçtikçe daha ciddiyet kazanmaktadır” dedi. Bu sözler, adeta buz gibi bir ürperti yaydı. Vatandaşlar, televizyon ekranlarına kilitlenmiş, gelecekten endişe duyar hale geldi.

“İsrail Barışın Amansız Muhalifi”

MHP lideri, açıklamasında İsrail’in politikalarına yönelik sert eleştirilerde bulundu. İsrail’i “küresel emperyalizmin kiralık katili” ve “barışın amansız muhalifi” olarak tanımlayan Bahçeli, Gazze’de akan kanın hala kurumadığını hatırlattı. “İsrail’in geçim kapısı savaş ve yıkımdır,” diyen Bahçeli, “Bu devletin barışa, diyaloğa ve uzlaşmaya tamamen kapalı olduğu açıktır” şeklinde konuştu. Bu ifadeler, Türkiye’nin İsrail’e yönelik tutumunun ne kadar keskin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Türkiye’nin Barış Çabalarına Tam Destek

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomatik girişimlerine destek verdiğini belirterek, Türkiye’nin barış için insani ve vicdani sorumluluğunu yerine getirdiğini söyledi. “Türkiye, bölgedeki barışın teminatı olmaya devam edecektir,” diyen Bahçeli, bu konuda ellerinden gelen her türlü çabayı göstereceklerini ifade etti.

ABD’ye Çağrı: “Net ve Samimi Olun”

MHP lideri, ABD’nin de bu süreçte daha aktif rol alması gerektiğini vurgulayarak, “ABD’nin barış konusunda net ve samimi bir tutum takınması gerekmektedir” dedi. Bahçeli, ABD’nin bölgedeki çıkarlarını gözeterek değil, barışın sağlanması için adımlar atması gerektiğini belirtti.

“Teyakkuz Halinde Olmalıyız”

Bahçeli, İsrail’in bölgesel hedeflerine ilişkin endişelerini dile getirerek, 13 Haziran’daki saldırının Türkiye açısından da dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. “Her an tedbirli ve teyakkuz halinde olmak bu coğrafyanın bize yüklediği bir sorumluluktur,” diyen Bahçeli, millet olarak doğru değerlendirmeler yapılması gerektiğini belirtti. Ankara’da emekli bir öğretmen olan Ali Bey, Bahçeli’nin bu sözlerini duyunca, “Haklı, bu coğrafyada gözümüzü dört açmalıyız” dedi.

Barış Çağrısı: “Diyalog Ortamı Sağlanmalı”

Bahçeli açıklamasının sonunda, Türkiye’nin barıştan yana olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi: “Türk milleti barıştan yanadır. Coğrafyamızın etrafını bir barış kuşağıyla çevrelemek vazgeçilmez hedefimizdir. İsrail ile İran arasında bir an önce diyalog ortamı sağlanmalı, savaş tehlikesi ortadan kaldırılmalıdır. Aksi takdirde bu çatışmanın küresel boyuta ulaşması halinde sonuçları telafi edilemez olacaktır.” Bu sözler, adeta bir umut ışığı gibiydi.

Peki, bundan sonra ne olacak? Türkiye, bölgedeki gerilimi düşürmek için hangi adımları atacak? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomatik girişimleri sonuç verecek mi? Tüm bu soruların cevabı, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Ancak bir gerçek var ki, Türkiye, bölgedeki barışın sağlanması için elinden gelen her türlü çabayı göstermeye devam edecek.