Cemre’nin suya düşmesiyle birlikte baharın ayak sesleri daha da belirginleşti. Su sıcaklıklarının yükselmesiyle tarım ve ekosistemde hareketlilik bekleniyor.
Kışın soğuk yüzünü yavaş yavaş geride bırakmaya başladığımız şu günlerde, baharın gelişini müjdeleyen cemrelerden ikincisi bugün (2025-07-08) suya düştü. Halk arasında yaygın inanışa göre, cemrelerin sırasıyla havaya, suya ve toprağa düşmesi, doğanın uyanışının ve havaların ısınmasının habercisi olarak kabul ediliyor. İlk cemre, geçtiğimiz günlerde, 19-20 Şubat tarihlerinde havaya düşmüştü. Şimdi gözler, baharın tam anlamıyla kendini hissettireceği o günlere çevrildi.
Peki, nedir bu cemre? Neden bu kadar önemli? Cemre, kelime anlamı olarak “kor ateş” anlamına geliyor. Halk takvimine göre, kışın sona erip baharın başlamasıyla birlikte, yedişer gün arayla önce havaya, sonra suya ve en son toprağa düştüğü düşünülen sıcaklık artışlarına verilen isim. Bu düşüşler, doğanın canlanması, bitki örtüsünün yeşermesi ve hayvanların kış uykusundan uyanması için bir işaret olarak kabul ediliyor.
Anadolu’da yüzyıllardır süregelen bu inanış, aslında doğayla iç içe yaşayan insanların mevsimleri takip etme ve tarım faaliyetlerini düzenleme biçimlerinden biri. Cemrelerin düşüş tarihlerini bilen çiftçiler, ekim zamanını buna göre ayarlıyor, bahar hazırlıklarına başlıyor. Yani cemre, sadece bir hava olayı değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi, bir kültürün parçası.
Bugün suya düşen cemre ile birlikte, özellikle su sıcaklıklarında hissedilir bir artış bekleniyor. Bu durum, sadece denizlerde ve göllerde yaşayan canlıları değil, aynı zamanda tarım sektörünü de yakından ilgilendiriyor. Su kaynaklarının ısınması, sulama sistemlerinin daha verimli kullanılmasına olanak tanıyabilir, bazı bitkilerin daha erken filizlenmesini sağlayabilir. Ancak, hızlı sıcaklık değişimleri bazı hassas türler için olumsuz sonuçlar da doğurabilir.
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Ziraat Mühendisi Ali Bey, “Suya düşen cemre, özellikle yazlık sebze ve meyve üretimi için önemli bir işaret. Toprak hazırlıklarına başlamak için doğru zamanlama anlamına geliyor. Ancak, çiftçilerimizin ani hava değişimlerine karşı dikkatli olması, bitkilerini don ve soğuktan koruması gerekiyor,” şeklinde konuştu.
Su sıcaklıklarındaki artış, balıkların göç yollarını, üreme alışkanlıklarını ve beslenme düzenlerini etkileyebilir. Özellikle soğuk su balıkları, daha serin sulara doğru hareket edebilirken, sıcak su balıkları için daha uygun yaşam koşulları oluşabilir. Aynı zamanda, alg patlamaları gibi olaylar da tetiklenebilir, bu da su kalitesini olumsuz etkileyebilir ve diğer canlılar için risk oluşturabilir.
Deniz biyoloğu Ayşe Hanım, “Su ekosistemleri son derece hassas dengelere sahip. Cemre düşüşüyle birlikte yaşanan sıcaklık artışı, bu dengeleri değiştirebilir. Özellikle kirlilikle mücadele, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir balıkçılık gibi konularda daha dikkatli olmamız gerekiyor,” uyarısında bulundu.
Baharın tam anlamıyla kendini hissettireceği, sıcak günlerin başlayacağı o beklenen an için son bir cemre daha var. Geleneksel inanışa göre, son cemre 5-6 Mart tarihlerinde toprağa düşecek. Bu tarihten itibaren hava sıcaklıklarında belirgin bir yükselme bekleniyor. Artık kışlık kıyafetlerimizi yavaş yavaş dolaplara kaldırabilir, baharın renklerini üzerimizde taşımaya başlayabiliriz.
Vatandaşlar da cemrelerin düşmesiyle birlikte sıcak günlerin yaklaştığına dair umutlarını dile getiriyor. Özellikle emekliler, parklarda ve bahçelerde daha fazla vakit geçirebilmek için sabırsızlanıyor. Çocuklar ise, sokaklarda özgürce koşup oynayabilecekleri günleri iple çekiyor.
Baharın gelmesiyle birlikte doğa yeniden canlanacak, ağaçlar çiçek açacak, kuşlar cıvıldayacak. İnsanlar daha mutlu, daha enerjik olacak. Piknikler, doğa yürüyüşleri, açık hava etkinlikleri hayatımıza renk katacak. Ancak, baharın getirdiği güzelliklerin yanı sıra, alerjik reaksiyonlar, polenler ve böceklerin artışı gibi bazı sorunlarla da karşılaşabiliriz. Bu nedenle, bahar aylarında sağlığımıza daha da dikkat etmemiz gerekiyor.
Meteoroloji uzmanları, önümüzdeki günlerde hava sıcaklıklarının kademeli olarak artacağını, ancak ani soğuk hava dalgalarına karşı da hazırlıklı olunması gerektiğini belirtiyor. Özellikle kırağı ve don olaylarına karşı çiftçilerin dikkatli olması, ürünlerini koruması önem taşıyor.
Sonuç olarak, suya düşen ikinci cemre, baharın gelişinin bir müjdecisi. Doğa uyanışa geçerken, biz de hazırlıklarımızı yapmalı, baharın getirdiği güzelliklerin tadını çıkarmalıyız. Unutmayalım ki, doğayla uyum içinde yaşamak, geleceğimiz için en önemli yatırım.