Azerbaycan Sinema Günleri kapsamında Emin Efendi’nin “Tenha İnsanın Monoloqu” filmi, İstanbul Üniversitesi’nde öğrencilerle buluştu. Etkinlik, iki ülke arasındaki kültürel bağları güçlendirme amacını taşıyor.

Azerbaycan Sineması İstanbul’da Coştu: “Tenha İnsanın Monoloqu” Öğrencilerden Tam Not Aldı

Ankara’dan bildiriyoruz… Türk ve Azerbaycanlı yetkililerin ortaklaşa düzenlediği, “Azerbaycan Sinema Günleri” etkinliği İstanbul’da tüm hızıyla devam ediyor. Etkinlik, Azerbaycan sinemasının son dönemdeki başarılı örneklerini İstanbullu sinemaseverlerle buluşturmayı hedefliyor. Özellikle gençlerin ilgisi dikkat çekiyor.

Kültürel Köprüler İstanbul’da Kuruluyor

Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kültürel bağlar, bu tür etkinliklerle daha da güçleniyor. Azerbaycan Kültür Bakanlığı ve Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın el ele verdiği bu proje, Azerbaycan Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçiliği’ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi’nin de desteğiyle hayata geçirilmiş. 15 Mayıs’a kadar sürecek olan etkinlik, sinemaseverlere keyifli anlar yaşatmayı vaat ediyor.

Etkinliğin en dikkat çekici bölümlerinden biri, genç yönetmen Emin Efendi’nin “Tenha İnsanın Monoloqu” (Yalnız Bir İnsanın Monoloğu) adlı filminin gösterimi oldu. Film, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencileri için özel olarak gösterildi. Gösterim öncesi ve sonrasında yapılan konuşmalar, filmin öğrenciler üzerindeki etkisini gözler önüne serdi.

Azerbaycan Kültür Merkezi’nden Anlamlı Hediye

Film gösterimi öncesinde Azerbaycan Kültür Merkezi Başkanı Samir Abbasov, önemli açıklamalarda bulundu. Abbasov, Azerbaycan sinemasının Türkiye’nin köklü üniversitelerinden birinde yer almasının, iki ülke arasındaki kültürel ilişkilerin ne kadar sağlam olduğunu gösterdiğini vurguladı. Konuşmasının ardından Abbasov, İstanbul Üniversitesi yönetimine teşekkürlerini ileterek, fakülteye Azerbaycan’a özgü milli bir halı ve Karabağ Savaşı’nı konu alan bir kitap armağan etti. Bu anlamlı hediye, salonda duygusal anların yaşanmasına neden oldu.

Sinema Sadece Sanat Değil, Aynı Zamanda Bir Hafıza

Gösterim sonrasında İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Onur Akyol, sinemanın önemine dikkat çekti. Akyol, sinemanın sadece bir sanat dalı olmadığını, aynı zamanda toplumsal hafızayı ve kültürel zenginliği aktaran önemli bir araç olduğunu belirtti. Öğrencilerin bu tür yapımlarla buluşmasının, onların eğitimleri açısından büyük bir fırsat olduğunu da sözlerine ekledi.

Yönetmen Öğrencilerin Sorularını Yanıtladı

Filmin gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide yönetmen Emin Efendi, öğrencilerden gelen soruları içtenlikle yanıtladı. Öğrencilerin filmle ilgili merak ettikleri her şeyi sorma fırsatı bulduğu bu söyleşi, oldukça samimi bir ortamda gerçekleşti. Filmdeki karakterlerin psikolojisinden, çekim tekniklerine kadar birçok konu masaya yatırıldı.

“Tenha İnsanın Monoloqu” Üzerine Tartışmalar

“Tenha İnsanın Monoloqu”, etkileyici diyalogları ve güçlü sinematografisiyle dikkat çekiyor. Film, yalnızlık teması üzerinden insanın iç dünyasına yaptığı yolculukla izleyicileri derinden etkiliyor. Film üzerine yapılan tartışmalar, öğrencilerin filme olan ilgisini açıkça gösterdi. Kimileri filmin yavaş temposunu eleştirirken, kimileri de bu temponun filmin atmosferine katkı sağladığını savundu.

Gelecekte Azerbaycan Sineması Daha Çok Konuşulacak

Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi doktora öğrencisi Seide Ömer, Azerbaycan sinemasının geleceğine dair umutlu konuştu. “İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak tez ve makale konularımızda Azerbaycan sinemasına sıkça yer veriyoruz. Bu tarz etkinlikler, hem kültürel hem de akademik iş birliklerini daha da güçlendiriyor. Eminim ki gelecekte Azerbaycan filmleri, pek çok bilimsel çalışmanın konusu olmaya devam edecek,” dedi.

Azerbaycan Sinema Günleri, iki ülke arasındaki dostluğun ve kardeşliğin bir göstergesi olarak, gençleri sanat aracılığıyla bir araya getiren önemli bir platform olmaya devam ediyor. Bu tür etkinliklerin artması, kültürel alışverişin ve anlayışın gelişmesine katkı sağlayacaktır. Unutmadan ekleyelim, bu etkinlikler sayesinde belki de geleceğin ünlü yönetmenleri, senaristleri ve oyuncuları yetişecektir. Kim bilir?