Azerbaycan, bağımsızlığının 34. yılını kutlarken, Karabağ’daki topraklarını geri kazanması ve enerji alanındaki atılımlarıyla bölgede önemli bir oyuncu haline geldi. Ülkenin ekonomik ve siyasi bağımsızlığı, bölgedeki istikrar için de kritik bir rol oynuyor.

Azerbaycan Bağımsızlığının 34. Yılı: Karabağ’dan Petrol Boru Hatlarına Uzanan Başarı Hikayesi

Bugün Azerbaycan’da bayraklar daha bir coşkuyla dalgalanıyor. Ülke, bağımsızlığının 34. yıl dönümünü kutluyor. 18 Ekim 1991’de ilan edilen bağımsızlık, Azerbaycan için sadece bir başlangıçtı. Zira bu ilk yıllar, zorlu mücadelelerle geçti. Ermenistan’ın Karabağ ve çevresindeki topraklara yönelik işgal girişimleri, ülkenin genç bağımsızlığını derinden sarstı.

Karabağ’ın Geri Alınması: Bir Dönüm Noktası

O günleri hatırlayanlar, o zamanki belirsizliği, endişeyi hala yüreğinde taşıyor. Ancak 27 Eylül 2020’de başlayan ve “Demir Yumruk” olarak adlandırılan karşı saldırı operasyonu, Azerbaycan için bir dönüm noktası oldu. Ordunun kararlılığı ve uygulanan başarılı stratejiler sayesinde, işgal altındaki topraklar bir bir geri alındı. Şuşa’nın kurtuluşu, Agdam’ın, Kelbecer’in, Laçın’ın geri alınması… Her biri birer bayram sevinciydi. Azerbaycan, sonunda kendi toprak bütünlüğünü sağlayarak egemenliğini tüm ülke sathında ilan etti. Bu zafer, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda Azerbaycan halkının birlik ve beraberlik içinde neleri başarabileceğinin de bir kanıtıydı.

Peki, bu zafer ne anlama geliyor? Karabağ’ın geri alınması, Azerbaycan için sadece toprak kaybının telafisi değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel mirasının da yeniden canlanması demek. Yıllarca işgal altında kalan bölgelerdeki şehirler, köyler yeniden inşa ediliyor, tarihi eserler restore ediliyor. İnsanlar, yurtlarına geri dönmenin heyecanını yaşıyor. Elbette, bu süreç kolay değil. Mayın temizleme çalışmaları, altyapı yatırımları, yeni yerleşim yerlerinin kurulması… Bütün bunlar, büyük bir özveri ve planlama gerektiriyor. Ancak Azerbaycan hükümeti, Karabağ’ı yeniden ayağa kaldırmak için kararlılıkla çalışıyor.

Enerji Koridoru: Azerbaycan’ın Yükselen Ekonomisi

Bağımsızlığın ilk yıllarındaki zorluklara rağmen, Azerbaycan ekonomik alanda da önemli adımlar attı. Merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in vizyonuyla hayata geçirilen “Asrın Anlaşması”, ülkenin enerji sektöründe bir dönüm noktası oldu. Bu anlaşma ile Hazar Denizi’ndeki petrol yataklarının işletilmesi ve dünya pazarlarına ulaştırılması sağlandı. Ardından Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı’nın inşası, Azerbaycan’ı bölgesel bir enerji merkezi haline getirdi.

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev döneminde ise bu süreç daha da ileriye taşındı. Doğal gazın Türkiye ve Avrupa’ya ulaştırılmasını sağlayan Güney Gaz Koridoru, Azerbaycan’ın enerji alanındaki rolünü pekiştirdi. Bugün Azerbaycan, petrol ve doğalgazını 30’dan fazla ülkeye ihraç ediyor. Bu durum, ülkenin ekonomisine büyük katkı sağlarken, aynı zamanda bölgesel ve küresel enerji güvenliğine de önemli bir katkı sunuyor.

Enerji gelirleri, Azerbaycan’ın altyapı yatırımlarına, eğitim ve sağlık hizmetlerine kaynak sağlıyor. Ülke genelinde yeni yollar, köprüler, hastaneler, okullar inşa ediliyor. Halkın yaşam standardı yükseliyor. Ancak Azerbaycan hükümeti, sadece enerjiye bağımlı bir ekonomi yaratmak istemiyor. Tarım, sanayi, turizm gibi farklı sektörlerin de geliştirilmesi için çalışmalar yürütülüyor. Özellikle bilgi teknolojileri alanında yapılan yatırımlar, Azerbaycan’ın geleceği için umut vadediyor.

Bölgesel İstikrarın Anahtarı

Azerbaycan’ın bağımsızlığı, sadece ülke için değil, aynı zamanda bölgedeki istikrar için de büyük önem taşıyor. Özellikle Karabağ’daki zaferin ardından, bölgede yeni bir dönem başladı. Azerbaycan, Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesi için de çaba gösteriyor. Sınırların belirlenmesi, ulaşım hatlarının açılması gibi konularda görüşmeler devam ediyor. Ancak bu sürecin kolay olmayacağı da aşikar. Zira geçmişteki acılar, güvensizlik ortamı hala devam ediyor.

Azerbaycan, Türkiye ile olan güçlü ilişkilerini de her zaman ön planda tutuyor. İki ülke arasındaki “tek millet, iki devlet” anlayışı, bölgedeki işbirliğinin de önemli bir dinamiğini oluşturuyor. Savunma sanayiindeki işbirliği, enerji projeleri, kültürel alışverişler… Bütün bunlar, Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin ne kadar derin ve kapsamlı olduğunu gösteriyor.

Peki, Azerbaycan’ın geleceği nasıl şekillenecek? Ülke, bağımsızlığının 34. yılında önemli başarılar elde etti. Ancak önünde hala çözülmesi gereken sorunlar, aşılması gereken engeller var. Karabağ’ın yeniden inşası, Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesi, ekonomik çeşitliliğin sağlanması… Bütün bunlar, Azerbaycan’ın geleceği için kritik öneme sahip. Ancak Azerbaycan halkının birlik ve beraberlik içinde çalışarak, bu zorlukların üstesinden geleceğine, ülkesini daha da ileriye taşıyacağına inancımız tam.