Ayasofya’nın yeniden ibadete açılışının beşinci yıl dönümü dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy bir mesaj yayınladı. Ersoy, Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet’in emaneti olduğunu ve bu kutsal mekânın yeniden dualarla buluşmasının önemini vurguladı.

Bakan Ersoy’dan Ayasofya’nın İbadete Açılışının 5’inci Yılına Kutlama

İstanbul’un kalbinde, yüzyıllardır yankılanan duaların adresi Ayasofya, yeniden ibadete açılışının beşinci yılını geride bıraktı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu özel gün dolayısıyla bir mesaj yayınlayarak Ayasofya’nın Türk ve İslam dünyası için taşıdığı anlamı bir kez daha vurguladı. Bakan Ersoy, Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet’in emaneti ve fethin sembolü olduğunu hatırlatarak, caminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 2020 yılında alınan kararla yeniden ibadete açıldığını belirtti.

“Duaların Yükseldiği Asli Kimliğiyle Beşinci Yılı”

Bakan Ersoy’un açıklamaları, Ayasofya’nın sadece bir yapı olmanın ötesinde, milletin gönlünde yüzyıllardır süregelen bir özlemin de simgesi olduğunu ortaya koyuyor. Ersoy, “Milletimizin yüreğinde yıllarca dua ile yaşatılan bu mukaddes mekân, artık duaların yükseldiği asli kimliğiyle beşinci yılına ulaştı,” ifadeleriyle bu duyguyu dile getirdi. Bu sözler, Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasının, sadece bir karar olmanın ötesinde, milletin ortak vicdanında yankı bulan bir arzu olduğunu gösteriyor.

Peki, bu beş yıl içinde Ayasofya’da neler değişti? Caminin yeniden ibadete açılmasıyla birlikte, yerli ve yabancı turistlerin ilgisi de arttı. Özellikle cuma namazları ve dini bayramlarda cami, ziyaretçi akınına uğruyor. Ancak bu yoğun ilgi, Ayasofya’nın tarihi dokusunu koruma sorumluluğunu da beraberinde getiriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Şükran

Bakan Ersoy, açıklamasında Ayasofya’nın yeniden milletin hizmetine sunulmasında öncülük eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da şükranlarını sundu. “Bu kutlu özlemi sona erdiren ve Ayasofya’yı yeniden milletimizin hizmetine sunan Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı sunuyoruz,” diyen Ersoy, bu kararın sadece Türkiye için değil, tüm İslam dünyası için önemli bir adım olduğunu vurguladı.

Bu şükran duygusu, aslında birçok vatandaşın da ortak hissi. Özellikle 2020 yılından önce Ayasofya’yı ziyaret edenler, o dönemki atmosfer ile şimdiki arasındaki farkı daha net görebiliyor. Caminin içindeki sessizlik ve hüzün yerini, artık duaların coşkusu ve manevi bir atmosfere bırakmış durumda.

Gelecek Nesillere Miras

Ayasofya’nın tarihi ve manevi mirasını koruma konusuna da değinen Bakan Ersoy, bu mirası gelecek nesillere en güzel şekilde aktarmakta kararlı olduklarını ifade etti. “Ayasofya’nın tarihi ve manevi mirasını korumaya yönelik çalışmaları sürdüreceğiz,” diyen Ersoy, bu konuda titiz bir çalışma yürüttüklerini belirtti. Bu çalışmalar kapsamında, caminin restorasyon ve konservasyonuna büyük önem veriliyor. Ayrıca, Ayasofya’nın tarihi ve kültürel değerini anlatan çeşitli yayınlar ve etkinlikler de düzenleniyor.

Ayasofya’nın geleceği, sadece bugünkü nesiller için değil, gelecek nesiller için de büyük önem taşıyor. Bu nedenle, caminin korunması ve gelecek nesillere aktarılması, hepimizin ortak sorumluluğu. Bakan Ersoy’un bu konudaki kararlılığı, umut verici bir işaret olarak değerlendiriliyor.

Vatandaşlar Ne Diyor?

Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması, toplumda farklı tepkilere yol açmıştı. Kimi vatandaşlar bu kararı coşkuyla karşılarken, bazıları ise endişelerini dile getirmişti. Ancak, aradan geçen beş yılın ardından, Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması, toplumun büyük bir kesimi tarafından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Özellikle dini vecibelerini yerine getirmek isteyen vatandaşlar, Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasından duydukları memnuniyeti dile getiriyor.

Geçtiğimiz Cuma günü Ayasofya’da namaz kılan Ahmet Bey, “Yıllardır bu anı bekledik. Ayasofya’da namaz kılmak, bizim için çok özel bir duygu. Allah, bu kararı alanlardan razı olsun,” dedi. Ayşe Hanım ise, “Ayasofya, bizim tarihimizin ve kültürümüzün bir parçası. Buranın yeniden ibadete açılması, bizi çok mutlu etti,” şeklinde konuştu.

Ayasofya, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, önemli bir tarihi ve kültürel miras. Bu nedenle, caminin korunması ve gelecek nesillere aktarılması, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için büyük önem taşıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu konudaki çalışmaları, takdire şayan olarak değerlendiriliyor.