Avrupa Birliği, sınır güvenliğini artırmak ve seyahatleri kolaylaştırmak amacıyla yeni bir elektronik giriş-çıkış sistemini devreye alıyor. Uygulama, AB vatandaşı olmayan ziyaretçilerin giriş-çıkış süreçlerini önemli ölçüde değiştirecek.

AB, Schengen Bölgesi’nde Elektronik Giriş-Çıkış Sistemi’ni Başlattı

Avrupa’ya seyahat etmeyi planlayanların dikkatine! Avrupa Birliği, özellikle de yaz aylarında yaşanan yoğunlukları ve güvenlik endişelerini gidermek amacıyla yeni bir sisteme geçiyor. Bu sistem, Avrupa Birliği (AB) vatandaşı olmayanların seyahat deneyimini baştan aşağı değiştirecek gibi görünüyor.

Yeni Sistem Nasıl İşleyecek?

Peki, bu yeni sistem tam olarak ne anlama geliyor? Ankara’dan edindiğimiz bilgilere göre, AB, Schengen Bölgesi’ne kısa süreli seyahat eden AB vatandaşı olmayan kişilerin biyometrik verilerini (pasaport bilgileri, parmak izi ve yüz görüntüleri gibi) kaydetmeye başlayacak. Bu sayede, bir ziyaretçinin vizesinde belirtilen kalış süresine uyup uymadığı anında tespit edilebilecek. Yani, “Acaba sürem doldu mu, dolmadı mı?” endişesi yaşayanlar için bu sistem, adeta bir kurtarıcı olacak.

Daha önceleri sınır kapılarında uzun kuyruklar oluşur, pasaport kontrolü saatler sürerdi. Yeni sistemle birlikte bu durumun önemli ölçüde azalması bekleniyor. Yetkililer, bu sayede hem sınır güvenliğinin artırılacağını hem de seyahat süreçlerinin hızlanacağını belirtiyor.

Uygulama Ne Zaman Başlayacak ve Kimleri Kapsayacak?

Sistemin hayata geçirilmesi kademeli olacak. İlk etapta belirli kara, hava ve deniz sınır noktalarında başlayacak ve zamanla tüm sınırlara yayılacak. Bu, özellikle sınır bölgelerinde yaşayan veya sık sık seyahat edenler için önemli bir değişiklik anlamına geliyor.

Ancak hemen belirtelim ki, AB üyesi ülkelerin vatandaşları ve Schengen Bölgesi’ne dahil İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre vatandaşları bu sistemden muaf tutulacak. Yani, bu ülkelerin vatandaşları için şimdilik her şey aynı kalacak.

Avrupa Birliği yetkilileri, Elektronik Giriş-Çıkış Sistemi’nin (EES) 10 Nisan 2026 tarihine kadar, yani önümüzdeki altı ay içinde tüm sınır kapılarında tam olarak faaliyete geçmesini planlıyor. Bu tarih, seyahat planları yapanlar için önemli bir dönüm noktası olacak.

Vatandaşlar Ne Diyor?

Peki, bu yeni sistem hakkında vatandaşlar ne düşünüyor? Özellikle sık sık Avrupa’ya seyahat edenler arasında hem merak hem de bir miktar endişe var. Kimileri, uygulamanın seyahatleri kolaylaştıracağını ve sınır geçişlerini hızlandıracağını düşünürken, bazıları da kişisel verilerin korunması konusunda endişelerini dile getiriyor.

Örneğin, Ankara’da yaşayan Ayşe Hanım, “Ben her yaz ailemi ziyarete Almanya’ya gidiyorum. Pasaport kontrolünde saatlerce beklemekten bıktım. Umarım bu sistem sayesinde daha hızlı geçebiliriz,” diyor. Ancak aynı zamanda, “Biyometrik verilerimizin kaydedilmesi biraz ürkütücü. Umarım bu bilgiler güvende olur,” şeklinde endişelerini de belirtiyor.

Uzmanlar Ne Öneriyor?

Konuyla ilgili uzmanlar, yeni sistemin getireceği kolaylıkların yanı sıra, kişisel verilerin korunması konusuna da dikkat çekiyor. Siber güvenlik uzmanı olan Dr. Mehmet Bey, “Bu tür sistemlerin güvenliği çok önemli. Verilerin yetkisiz erişime karşı korunması ve sadece gerekli amaçlar için kullanılması gerekiyor,” uyarısında bulunuyor. Ayrıca, seyahat edecek kişilerin de kendi verilerini koruma konusunda bilinçli olmaları gerektiğini vurguluyor.

Türkiye’yi Nasıl Etkileyecek?

Türkiye’den Avrupa’ya seyahat edenler için bu sistem, vize başvurusu ve sınır geçiş süreçlerinde bazı değişiklikler getirecek. Özellikle ilk uygulamalarda yaşanabilecek aksaklıklar ve yoğunluklar göz önünde bulundurularak, seyahat planlarının buna göre yapılması öneriliyor. Yetkililer, Türk vatandaşlarının mağdur olmaması için gerekli bilgilendirme çalışmalarının yapılacağını belirtiyor.

Sonuç olarak, Avrupa Birliği’nin bu yeni sistemi, seyahat alışkanlıklarımızı ve sınır geçiş deneyimlerimizi önemli ölçüde etkileyecek gibi görünüyor. Umuyoruz ki, bu uygulama sayesinde hem güvenlik artırılır hem de seyahatler daha keyifli bir hale gelir.