Araştırma Alarm Veriyor: Sanal Sevgililer Yalnızlığı Derinleştiriyor

Yayınlama: 08.10.2025
A+
A-

Brigham Young Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma, yapay zeka destekli sevgili ve arkadaşlık uygulamalarının kullanıcılar üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koydu. Sanal ilişkilerin yalnızlığı azaltmak yerine, depresyon ve ruhsal sorunları tetiklediği belirlendi.

Araştırma Alarm Veriyor: Sanal Sevgililer Yalnızlığı Derinleştiriyor

ANKARA (BHA) – Gözümüzü açtığımız her yeni günde, hayatımıza giren yeni teknolojilerle birlikte, ilişkilerimiz de farklı bir boyut kazanıyor. Ama bu sanal dünyanın sunduğu “bağlantılar” gerçekten bizi daha mı yakınlaştırıyor, yoksa yalnızlığımızı daha mı derinleştiriyor? İşte bu sorunun cevabını arayan bir araştırma, hiç de iç açıcı olmayan sonuçlar ortaya koydu.

Sanal İlişkiler Ruh Sağlığını Tehdit Ediyor

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Brigham Young Üniversitesi’nden bilim insanları, yapay zeka destekli sevgili ve arkadaşlık uygulamalarının ruh sağlığı üzerindeki etkilerini mercek altına aldı. Yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı ankette, katılımcıların beşte birinin bu tür uygulamaları en az bir kez denediği belirlendi. Özellikle 18-29 yaş arasındaki genç yetişkinlerde bu oran, dört kişiden birine kadar yükseliyor.

Peki sonuç ne mi? Araştırma, bu uygulamaları kullananların ruhsal olarak olumsuz etkilendiğini gösteriyor. Yani, o sanal dünyada kurulan “bağlantılar”, gerçek hayattaki yalnızlığı azaltmak yerine, depresyon ve diğer ruhsal sorunları tetikleyebiliyor. Düşünsenize, bir uygulama aracılığıyla tanıştığınız, belki de hiç görmediğiniz bir “sevgili” veya “arkadaş”, aslında sizi daha da yalnızlaştırıyor olabilir.

Araştırmayı yürütenlerden Brian Willoughby, durumu şöyle özetliyor: “Yapay zekanın yalnızlığı azaltacağı iddia ediliyor. Ancak biz bunun tam tersini gördük. Depresyon ve yalnızlıkla ilişkili olduğunu tespit ettik. İnsanları daha bağlı hissettirdiğine dair hiçbir kanıt bulamadık.” Yani, o ekrandaki piksellerden oluşan “ilişki”, gerçek bir bağ kurmak yerine, sadece bir illüzyondan ibaret kalıyor.

Yapay Zeka Psikozu: Yalnızlığın Yeni Boyutu mu?

Bu araştırmanın sonuçları, aslında daha önce yapılan benzer çalışmaları da destekliyor. Örneğin, OpenAI ve MIT’nin ortak yürüttüğü bir başka araştırmada, yoğun ChatGPT kullanımının yalnızlıkla bağlantılı olduğu belirlenmişti. Uzmanlar, bu durumun ileri boyutlarda “yapay zeka psikozu” olarak adlandırılan ciddi ruhsal sorunlara yol açabileceği konusunda uyarıyor. Yani, sanal dünyada aradığımız “çare”, aslında bizi daha büyük bir sorunun içine sürükleyebilir.

Peki, bu “yapay zeka psikozu” tam olarak ne anlama geliyor? Kabaca, yapay zeka ile kurulan ilişkilerin, gerçek insan ilişkilerinin yerini alması ve bunun sonucunda ortaya çıkan psikolojik sorunlar olarak tanımlayabiliriz. Düşünsenize, gerçek bir arkadaşınızla dertleşmek yerine, bir yapay zeka botuna sorunlarınızı anlatıyorsunuz. İlk başta belki rahatlatıcı gelebilir, ama uzun vadede bu durum, gerçek insanlarla bağ kurma yeteneğinizi zayıflatabilir.

“ChatGPT’ye Güvendim, Kanser Oldum!”

Bu türden sanal “yardımcıların” nelere yol açabileceğine dair en çarpıcı örneklerden biri, İrlanda’dan geldi. Kerry bölgesinde yaşayan 37 yaşındaki Warren Tierney, aylarca süren boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü şikayetleriyle ChatGPT’ye başvurdu. Yapay zeka botu, durumun ciddi olmadığını, kanser ihtimalinin düşük olduğunu belirtti. Bunun üzerine Tierney, doktora gitmeyi erteledi.

Ancak ağrıları artınca hastaneye giden Tierney’e, maalesef ilerlemiş evre yemek borusu kanseri teşhisi kondu. Uzmanlar, bu aşamadaki vakalarda hayatta kalma oranının oldukça düşük olduğunu ifade ediyor. Yani, ChatGPT’ye duyulan güven, Tierney’nin hayatından aylar çalmış olabilir.

Tierney, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “ChatGPT’ye güvenmem bana muhtemelen birkaç ay kaybettirdi. Bu teknoloji insanın duymak istediğini söylüyor ama gerçeği değil.” OpenAI ise yaptığı açıklamada, ChatGPT’nin tıbbi teşhis ve tedavi amacıyla kullanılmaması gerektiğini hatırlattı. Ama olan olmuştu bir kere…

Sanal Dünya, Gerçek Yalnızlık

Bu olay, aslında hepimiz için önemli bir ders niteliğinde. Sanal dünya, hayatımızı kolaylaştıran birçok imkan sunsa da, özellikle sağlık gibi konularda, uzman bir doktora danışmak her zaman en doğru yol. Unutmayalım ki, yapay zeka ne kadar gelişmiş olursa olsun, bir insanın bilgi birikimi ve tecrübesinin yerini tutamaz.

Peki tüm bunlar ne anlama geliyor? Belki de, teknolojinin hayatımızdaki rolünü yeniden düşünmemiz gerekiyor. Sanal dünyada kurduğumuz “bağlantılar” yerine, gerçek insanlarla daha fazla vakit geçirmeye, onlarla dertleşmeye ve onlardan destek almaya ihtiyacımız var. Unutmayalım ki, gerçek mutluluk ve huzur, sanal dünyada değil, gerçek hayatta saklı.

Sonuç olarak, bu araştırmalar ve yaşanan olaylar gösteriyor ki, sanal sevgililer ve yapay zeka destekli “arkadaşlar”, yalnızlığımızı gidermek yerine, onu daha da derinleştirebilir. Bu yüzden, teknolojiyi doğru kullanmaya, gerçek insan ilişkilerine değer vermeye ve ruh sağlığımızı korumaya özen göstermeliyiz. Aksi takdirde, sanal dünyanın sunduğu illüzyonlara kapılıp, gerçek hayatta yapayalnız kalabiliriz.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130