Antalya, 26 Temmuz’da 104 bini aşkın turistle günlük ziyaretçi rekorunu kırdı. Turizm Bakanı Ersoy, bu başarının uzun vadeli politikaların sonucu olduğunu belirtti.
Antalya, adeta bir mıknatıs gibi, dünyanın dört bir yanından insanları çekmeye devam ediyor. Özellikle yaz aylarında hareketliliğin arttığı kent, 26 Temmuz Cumartesi günü inanılması güç bir rekora imza attı: tam 104 bin 359 yabancı turist, aynı gün içerisinde Antalya’ya giriş yaptı. Bu, kentin turizm tarihinde bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu tarihi anı sosyal medya hesabından duyurdu. “Antalya bir kez daha tarih yazdı” sözleriyle başlayan paylaşımında, bu başarının tesadüf olmadığını, aksine uzun yıllardır sürdürülen turizm politikalarının ve kamu-özel sektör işbirliğinin bir meyvesi olduğunu vurguladı. Ersoy’un açıklamaları, sektördeki emekçilerin ve yatırımcıların moralini yükseltti.
Bakan Ersoy, “Antalya artık sadece bir tatil kenti değil, küresel turizmin başrol oyuncularından biri haline geldi” diyerek kentin uluslararası arenadaki önemine dikkat çekti. Bu sözler, Antalya’nın sadece deniz, kum, güneş üçlüsünden ibaret olmadığını, aynı zamanda tarih, kültür ve gastronomi gibi alanlarda da iddialı bir destinasyon olduğunu gösteriyor.
Antalya, henüz Temmuz ayı bitmeden 2,3 milyon turisti ağırlamayı başardı. 2025 yılının başından bu yana ise toplamda 8,5 milyon yabancı ziyaretçiye ulaşıldı. Bu rakamlar, kentin turizm hedeflerine emin adımlarla ilerlediğinin açık bir göstergesi. Sektör temsilcileri, yıl sonuna kadar bu rakamların daha da artacağını öngörüyor.
Peki, bu rekorun arkasında neler yatıyor? Antalya’nın sunduğu doğal güzellikler, tarihi zenginlikler, kültürel çeşitlilik ve yüksek hizmet kalitesi, turistlerin ilgisini çeken önemli faktörler arasında. Ayrıca, otel çalışanlarından rehberlere, tur operatörlerinden kamu kurumlarına kadar herkesin özverili çalışması, bu başarının temelini oluşturuyor.
Antalya’da turizm sektöründe çalışan binlerce insan, bu başarının kahramanları arasında. Otel personeli, misafirlerin konforu için gece gündüz demeden çalışıyor. Rehberler, kentin tarihi ve kültürel mirasını ziyaretçilere aktarıyor. Tur operatörleri, farklı ülkelerden turistleri Antalya’ya getiriyor. Ve kamu kurumları, turizm sektörünün gelişmesi için gerekli altyapı ve düzenlemeleri sağlıyor. Tüm bu çabalar bir araya gelince, ortaya böylesine büyük bir başarı çıkıyor.
Turizm Bakanı Ersoy’un “Türkiye Yüzyılı, turizmin de yüzyılı olacak” sözleri, sektördeki beklentileri yükseltiyor. Turizm alanında atılan stratejik adımların meyvesini vermeye başladığı ve bu yükselişin artarak devam edeceği öngörülüyor. Ancak, bu yükselişi sürdürülebilir kılmak için, sektörün karşılaştığı sorunlara da çözüm bulunması gerekiyor. Özellikle, nitelikli personel eksikliği, sezonluk çalışma gibi konulara odaklanılması önem taşıyor.
Antalya’da yaşayan bir esnaf olarak, bu rekorun hepimizi heyecanlandırdığını söyleyebilirim. Turizm, sadece otelciler ve tur şirketleri için değil, aynı zamanda taksiciler, restoran sahipleri, hediyelik eşya satıcıları ve daha birçok kişi için ekmek kapısı demek. Turizmdeki bu canlılık, şehrin ekonomisine doğrudan katkı sağlıyor. Umarım, bu başarılar devam eder ve Antalya, turizmde hak ettiği yere gelir.
Sonuç olarak, Antalya’nın turizmdeki bu başarısı, sadece bir rekor olarak değil, aynı zamanda Türkiye’nin turizm potansiyelinin bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir. Doğru stratejilerle, Türkiye’nin turizmde dünya lideri olma potansiyeli olduğu unutulmamalıdır.