İHH İnsani Yardım Vakfı, Ankara’da olası bir depreme karşı hazırlıklarını artırmak amacıyla geniş kapsamlı bir tatbikat düzenliyor. Tatbikata AFAD da destek vererek, ekiplerin koordinasyonunu ve müdahale kabiliyetini güçlendirmeyi hedefliyor.

Ankara’da Deprem Tatbikatı Alarmı: İHH ve AFAD İşbirliğiyle Hazırlıklar Tam Gaz

Ankara, 27 Ekim 2025 – Gözler tedirgin, kulaklar tetikte… Ankara’da yaşayanlar, olası bir deprem senaryosuna karşı hazırlıklı olmak için nefeslerini tuttu. İHH İnsani Yardım Vakfı, AFAD’la işbirliği içinde, 15-17 Ağustos tarihleri arasında Ankara’da dev bir deprem tatbikatı gerçekleştirecek. Bu tatbikat, sadece bir prova değil, aynı zamanda olası bir felakete karşı alınacak önlemlerin de bir göstergesi olacak.

Tatbikatın Amacı Ne?

İHH yetkilileri, tatbikatın amacını, “Operasyon kabiliyetimizi zinde tutmak, ekipler arası koordinasyonu artırmak ve afetlere karşı her an hazır olmak” şeklinde açıklıyor. Yani, deprem anında kimin ne yapacağını, hangi ekibin nerede görev alacağını önceden belirlemek ve olası kaosu en aza indirmek hedefleniyor. Unutmamak gerekir ki, deprem değil, hazırlıksızlık öldürür.

Peki, bu tatbikat neden bu kadar önemli? Ankara, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na yakınlığı nedeniyle deprem riski taşıyan bir şehir. 1999 Gölcük depremi ve ardından yaşananlar, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesine neden olmuştu. O günden bugüne çok şey değişti, ancak hazırlıklı olmak her zaman en önemli öncelik olmalı.

Senaryo: Elmadağ Merkezli 6,8’lik Deprem

Tatbikatın senaryosu da oldukça gerçekçi. 15 Ağustos 2025 günü saat 13.45’te, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde, Ankara’nın Elmadağ ilçesi merkezli 6,8 büyüklüğünde bir deprem meydana gelecek. Yaklaşık 9,8 km derinlikte gerçekleşen bu deprem, Ankara’nın tamamında, özellikle merkez ve doğu ilçelerinde şiddetli bir şekilde hissedilecek. Bu senaryo, ekiplerin farklı koşullara hazırlıklı olmasını sağlayacak.

AFAD, bu senaryo üzerine Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında 3. seviye afet ilan edecek. Bu, ulusal düzeyde bir seferberlik anlamına geliyor. Tüm kaynaklar, deprem bölgesine yönlendirilecek ve koordinasyon en üst seviyede sağlanmaya çalışılacak.

Kimler Katılacak?

Tatbikata, 52 ilden toplam 1.350 kişilik bir ekip katılacak. Bu ekibin 1.200’ü arama-kurtarma görevlisi, geri kalan 150 kişi ise psikososyal destek, beslenme, lojistik ve yönetim alanlarında görev alacak. Yani, depremin sadece enkaz kaldırma aşaması değil, sonrasındaki psikolojik destek ve temel ihtiyaçların karşılanması da tatbikatın bir parçası olacak.

Yaklaşık 120 araçla gerçekleştirilecek tatbikat; 8 bölgede, kentsel, doğada ve suda arama-kurtarma alanlarında 54 ekip ile icra edilecek. Bu, ekiplerin farklı coğrafi koşullarda da görev yapabilme yeteneğini test edecek.

Gönüllüler de Sahada

Arama kurtarma ekipleri ile birlikte toplamda 3 bin 641 gönüllünün görev alacağı tatbikatta, 8 farklı istasyonda; arama-kurtarma, medikal kurtarma, psikososyal destek, barınma, beslenme, ayni bağış ve depo yönetimi gibi çalışmalar gerçeğe en yakın şekilde uygulanacak. Gönüllülerin katılımı, toplumun afetlere karşı bilinçlenmesi ve dayanışma ruhunun güçlenmesi açısından büyük önem taşıyor.

Vatandaşlar, bu tür tatbikatların önemine dikkat çekerek, “Deprem her an olabilir. Hazırlıklı olmak, hayat kurtarmak demektir. Bu tür çalışmaların daha sık yapılması ve halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Basın Açıklaması Ne Zaman?

Konuyla ilgili basın açıklamasının 16 Ağustos saat 11.00’da Tevfik İleri İmam Hatip Lisesi’nde yapılacağı açıklandı. Yetkililer, basın mensuplarını ve kamuoyunu bu önemli açıklamaya davet etti.

Peki, Bu Tatbikat Ne Anlama Geliyor?

Bu tatbikat, aslında bir nevi sınav. Hem İHH, hem AFAD, hem de tüm katılımcılar için. Eksiklerin belirlenmesi, koordinasyonun güçlendirilmesi ve müdahale hızının artırılması için bir fırsat. Umuyoruz ki, bu tatbikat sayesinde, olası bir depremde can kayıplarını en aza indirebilir ve yaraları daha hızlı sarabiliriz. Unutmayalım, hazırlık yapmak, geleceği kurtarmaktır.

Ankara’da yaşayanlar olarak, bu tür tatbikatların sık sık yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü deprem, hayatımızın bir gerçeği. Ve bu gerçekle yaşamayı öğrenmek zorundayız.